Başrollerini Selahattin Paşalı, Gökçe Bahadır ve Barış Falay’ın paylaştığı ve beşinci bölümü yakında yayınlanacak olan Ömer dizisi her geçen gün başarısını artırarak devam ettiriyor. Gerek sosyal platformlardaki popülaritesi gerekse reytingleri her yeni bölümle artış yaşarken dizinin oyunculuklar açısından bir ders niteliğinde olduğu bir gerçek. Öyle başarılı rollere bürünülmüş ki hayranlıkla izliyor izleyici.
Dizinin konusuna dair ayrıntıya girmeyeceğim ama imkânsızlık da, aşk da, önyargı da, masumiyet de, cesaret de hepsinden biraz var burada. Başrol çiftin imkansızlıkları diziyi şekillendirirken diğer karakterlerin hikayesiyle daha da zenginleşiyor. Ömer’in boşanmış, çocuğu olan, kendinden yaşça büyük bir kadına duyduğu aşkı anlatırken ailesi ve çevresinin tepkisi hem onu hem de sevdiği kadın olan Gamze’yi çevreliyor kısaca.
Gelelim beni bu yazıyı kaleme almaya teşvik eden asıl şeye yani uzun zamandır ekranlarda aradığım ve bulmayı umduğum başrol çift uyumunu sonunda bu diziyle izleyebilme fırsatı bulmam konusuna. Elbette bahsettiğim Ömer (Selahattin Paşalı) ve Gamze (Gökçe Bahadır) ikilisinin uyumu. İtiraf ediyorum kadro açıklandığında Selahattin Paşalı ve Gökçe Bahadır ikilisinin yakışacağını biliyordum ama uyumlarının bu derece muhteşem ötesi olacağını ben bile tahmin etmemiştim. Bu harika uyum oyunculuklarının gücüyle de birleşince öyle izlemesi keyifli sahneler çıkıyor ki ortaya bir izleyici olarak çok mutlu oluyorum.
İkinci bölüm sonunda bir pastane sahnesi var ki (Tabi ki Ömer karakterinin babası Reşat gelene kadar ki kısımdan bahsediyorum.) kaç defa izlediğimi sayamadım. Aslında Ömer ve Gamze’nin bütün sahneleri çok güzel diyebilirim. Bu konuda da bir izleyici olarak dizinin senaristine ayrı bir teşekkür etmeliyim. Uyarlama bir dizi olsa da şimdiye dek güzel işlendiğini düşünüyorum.
Peki bu hikâyede de en yaralı kim diye soracak olursanız? Gamze derim. Çünkü Ömer’den çok acıyı en fazla o çekiyor ve bu yüzden cesaret edemiyor. Nisa’nın “En çok acıyı Ömer çeker.” anlamına gelen sözleriyle daha da geri adım atıyor. Hikâyenin en masumu kim diye soracak olursanız da eskiden Ömer derdim ama Süreyya ile nişanı kabul etmesinden ötürü artık demiyorum. Bu konuda da karakter olarak değil belki ama bu aşkta en masum yine Gamze diye karar kılıyorum. Çünkü birden hayatına giren genç bir adam onu aşka inandırırken, onun masum aşkı yaralarını sarmaya başlamışken, tam da ona inanmış, ikna olmuş ama insanların baskısı ve o genç adamın iyiliği için olmayacağını düşünerek mecburen ona hayır demek zorunda kalmış biri Gamze. Onu bu aşka ikna eden Ömer iken reddedilmesinin ardından onun da acı çektiğinin ama cesaret edemediğinin farkında olmasına rağmen nişanlanan Ömer masumiyetini kaybediyor bence biraz. Ama bu Ömer’in çok güzel sevdiği gerçeğini değiştirmiyor. Yine hikâyenin en cesur tarafı da Ömer. Gamze’nin bu konuda cesaretini toplayamaması da kendince haklı sebeplere dayanıyor tabi.
Bakıldığında belli ki hikâyenin en acı çeken tarafı Gamze karakteri olacak. Dilerim orijinalinde nasıldı bilmiyorum ama Gamze ve Ömer ikilisini doya doya izleme fırsatı bulabiliriz. Hatta onların evlendiği ve Ademoğlu ailesinin Gamze hakkında önyargılı davrandıkları için mahcup olduğu günleri izlemeyi çok isterim. İzlemek istediğim bir diğer detay ise Gamze’nin geçmişi. Zira bu kadının ne acılar çektiğini izlemek güzel sahneleri beraberinde getirecektir. Eminim ki Gökçe Bahadır’ın oyunculuk gücüyle muhteşem sahneler ortaya çıkacaktır.
Son olarak dizinin yönetmenine de ayrıca teşekkür etmeliyim. Zira özellikle Gamze-Ömer sahneleri muhteşem bir görsellikle diziye aktarılıyor. Özellikle rüya sahnesi çok iyiydi. Yönetmenliğin kusursuzluğu, oyuncuların muhteşem uyumu ve oyunculuk gücüyle birleştiğinde insanın ekrandan bakışlarını alamadığı sahneler ortaya çıkıyor. Ayrıca bir teşekkürüm de bir izleyici olarak Gökçe Bahadır ve Selahattin Paşalı ikilisini partner yapma fikrinin sahibine. Yazıyı kaleme alma nedenim olan bu ikilinin başarılarının devamını tüm kalbimle diliyor ve Ömer – Gamze sahnelerinin ilerleyişini merakla beklediğimi söylemek istiyorum. Eğer siz de diziyi henüz izlemediyseniz mutlaka şans vermeniz gerektiği kanaatindeyim. Yeni bölüm için heyecanlı bir izleyici olarak sizlere de iyi seyirler dilerim şimdiden.
Sevgiyle kalın…