İyi bir insan olabilmek, yaşadığımız acılara, uğradığımız haksızlıklara, içinden çıkamadığımız derin ve aşılması zor karanlıklara rağmen iyi kalabilmek çok zor bir zanaat… O yüzden kalbi ve ruhu tüm yaşadıklarına rağmen temiz kalabilmiş, iyilik bahçelerinde bir gül gibi açıp yeşerebilmiş insanları gördüğümüzde mutlu oluyor ve onların peşinden gidiyoruz hatta bazen bu insanlar bir dizinin içinden bize umutla gülümseyen karakterlerden biri bile olabiliyor.
Canım babacığımı yeni kaybettiğim, içimdeki umutların ve umutsuzlukların birbirleriyle sürekli savaş halinde olduğu bir dönemde tanıştım Shtisel ailesi ile. Dizideki Akiva Shtisel karakteri sanki ekrandan çıktı ve yüreğimin ta içine dokundu ve “korkma İpek yalnız değilsin” dercesine bana dizinin her bölümünde ayrı bir güç ve anlam verdi. Yaşamımda böyle özel bir yeri olan Shtisel’in ekranlarımıza uyarlandığını öğrendiğimde sevinç ve korku tezatlarını bir arada yaşadım “ya Shtisel’de hissettiklerimi bu dizide bulamazsam” diye düşündüm…
Shtisel; Kudüs’te yaşayan Haredi bir aileyi merkezine alan, içinde yaşamın her rengi her duygusu bulunan sıcacık, tertemiz akan, hiçbir kavgaya, gürültüye, kaosa ihtiyaç duymadan sürüp giden bir dizi ve bir hikâye.
Ailenin kalbi ve vicdanı olarak gördüğüm Akiva Shtisel; hayatın içindeki yerini ve yönünü arayan, inancının katı ve keskin sınırlarına rağmen başka anlamların, manaların, hakikatlerin peşinden gitmeye her daim cesareti olan, sevmeyi; yormadan, incitmeden, değiştirmeden sevmeyi bilen, kalbinin temizliği ve ruhunun ışığı yüzüne yansımış bir karakter. Yüreğinde her sevgiye yer var ve her sevginin de onun için bambaşka bir dili var. O, hiçbir duyguya herkesle aynı pencereden bakmıyor, elinden asla düşürmediği resim defterine de bizim gördüğümüz manzaralardan çok; kendi penceresinden çıkan manzaraları yansıtıyor. Akiva Shtisel, Ömer dizisinde Ömer Ademoğlu olarak yer bulmuş. Ben Ömer’i izlerken Akiva’dan çok fazla iz taşıdığını gördüm. Akiva, haham bir babanın hahamlık geleneği ile yetişmiş en küçük oğlu. Ömer de imam bir babanın aynı çizgide yetişmiş müezzinlik yapan en küçük oğlu. Ömer de aynı Akiva gibi ona öğretilen doğrulara rağmen hayatında kendi doğrularının hüküm sürmesi için çabalayan; siyah, beyaz, mavi demeden, renklendirmeden, ayrıştırmadan gördüğü her insana hiç karşılık beklemeden yardım eden, içinden taşıp duran varoluşsal sancılara rağmen iyinin ve sevginin sesine kulak veren bir karakter olmuş. Ömer, yine Akiva’da gördüğümüz gibi kimsenin inancına baş kaldırmıyor ve yargıda bulunmuyor. O, “Herkesin kalbi kendi camisidir” diyor ve şuna gönülden inanıyor: Kalbini korumayı başaran, inancını da korur, ruhunu da…
Aşka da etrafındakilerin gözünden bakmıyor Ömer Ademoğlu ve kalbinin sesine kulak veriyor çünkü biliyor ki aşkın sınırları yoktur, yaşı yoktur, peşin hükümlülükleri yoktur, aşk sadece aşktır. Birbiri için atan iki yürek eninde sonunda aşkla yürünecek bir yol bulur…
Ömer’in imam babası Reşat Ademoğlu ise Shtisel dizisindeki haham Shulem Shtisel’in özüyle yoğrulmuş bir karakter. Her ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın sağlam inançlara ve köklü sevgilere sahip bir ailenin her daim ayakta kalacağına inanan Reşat Ademoğlu, bu yönüyle Shulem Shtisel ile büyük benzerlikler gösterse de benim için önemli olan ve dizide en çok görmek istediğim şey baba ve oğul arasında geçen o derin sohbetler. Shtisel dizisinin insanı içine çeken büyüsünün temel sebeplerinden biri Shulem ve Akiva Shtisel’in kahvaltı masalarında ve akşam sofralarında ettikleri o uzun sohbetler. O masalarda ve sofralarda baba oğul sadece bir ekmeği bölüşmüyor; bir umudu bir acıyı da bölüşüyor. Akşamları biraz nefes almak için ama en çok kendi iç sesini dinlemek için sığındığı evlerinin balkonunda Akiva, kendi sesinden boğulduğu ve tıkandığı anlarda babasının yanına gelip hiçbir şey söylemeden de ona çok şey anlatacağını hep biliyor. Onlar aynı evde sadece odaları doldurmuyorlar bir yaşamı da dolduruyorlar hatta o yaşamdan kendileri için yepyeni başlangıçlar yaratmayı başarıyorlar her şartta ve her olasılıkta… Ömer dizisinde de Reşat Hoca ve Ömer arasında böyle bir bağ yakalanırsa dizinin daha tadından yenmez bir hal alacağına eminim.
Shtisel ailesinin aklı ve mantığı, en güçlü karakteri Giti Weiss; Ömer dizisinde karşımıza Reşat Hocanın kızı Nisa olarak çıkıyor. Shtisel’de Giti’yi izlerken onun yaşadığı her olaya sağduyulu şekilde yaklaşmasına, her dağınıklılığı kusursuz şekilde toparlayışına, emek vererek ince ince işlediği ailesini her daim koruyup kollamasına hayran olmuştum. Bin bir acının içinden geçse de Giti asla yıkılmıyordu ve her yeni enkazda yeniden inşa etmeyi başarıyordu kendini. Nisa karakterini izlerken dizinin ilerleyen bölümlerinde Giti gibi güçlü bir karaktere evrileceğine ve dönüşeceğine emin oldum ve bu dizide bizi sadece Ömer’in değil Nisa’nın hikayesi de çok etkileyecek.
Shtisel dizisi; bize sadece bir aileyi değil o ailenin içinde bulunduğu geleneği ve kültürel dokuyu da anlatıyor. Diziyi izlerken bu kültürel dokunun hemen hemen tüm yanlarına, detaylarına tanık oluyoruz. Her bölümde karşımıza çıkan Haredilerin eğitim yeri olan Yeşiva Okullar’ı, kipa dedikleri ve başlarından neredeyse hiç çıkarmadıkları kumaştan yapılmış başlıkları, Şabad akşamları ve Şabad sofraları, zülüfleri, ellerinden ve evlerinden hiç eksik etmediği Tevrat’ları ve Tevrat Kürsüleri bu kültürel dokunun en güzel yansımalarını oluşturuyor. Ayrıca Shtisel dizisi bu geleneğe gönülden bağlı insanların bir arada yaşadığı bir mahallede yani Haredi mahallesinde geçiyor. Tüm bu küçük detaylar da ortaya ilgi çekici bir hikâye çıkmasını sağlıyor. Ben Ömer dizisinde bu kültürel doku ve gelenek meselesine de daha detaylı şekilde değinilmesini dilerdim çünkü bir gelenek ve bir inanç üzerine şekillendirilen hikayelerde mekanların ve detayların çok önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.
Shtisel’in hiçbir fazlalığa ihtiyaç duymadan, kendi suyunda böyle rahatça ve güzelce yol almasının ana sebeplerinden biri de dizideki hiçbir karakterin sesinin ve sözünün yükselmemesi, konuşmaların anlamsız bağrışmalara dönüşmemesi ve izleyicinin aklını ve yüreğini yormayan diyaloglarla ilerlemesi… Ömer dizisini izlerken birçok sahnede Shtisel’in bu çizgisinden uzaklaşılmış olduğunu hissettim umarım dizinin ilerleyen bölümlerinde bu çizgi de ait olduğu yeri bulur.
Her şeye rağmen böyle özel ve birçok izleyicinin kalbinde yer edinmiş bir yapımın bizim ekranlarımıza da uyarlanması çok sevindirici çok da cesaret verici bir durum. Ön yargılarınızı bir yana bırakırsanız eminim ki Ömer dizisinde siz de kendi yaşamınızdan ya da yaşanmışlıklarınızdan çok fazla sahne bulacaksınız.
Dizinin özü olan Ömer Ademoğlu karakterini bu kadar güzel ve doğru şekilde üzerine giyen Selahattin Paşalı rol için en doğru isim olmuş. Akiva Shtisel karakteri kesinlikle emin ellerde!
Ben Shtisel dizisini izlerken kendi sevgi hikayemin Akiva Shtisel gibi bir karakterle tamamlanmasını dilemiştim. Ömer Ademoğlu’nu izlerken de içimden aynı dileği yeniden geçirdim. Dilerim siz de diziyi izlerken aynı duygulara ve dileklere kapılırsınız ve iyi bir kalbin her zorluğun üstesinden gelebileceğini her daim hissedersiniz…