“İki büyük nimetim var; biri anam biri yârim.” demiş
Neşet Ertaş. Taner de tıpkı bu türküdeki gibi hep iki cephe arasında koşturdu
durdu. Taner’in annesi ve Dilek arasında verdiği mücadele hiç bitmedi. Dilek
öldü ama bu mücadele hep devam etti. Taner bu bölümde yine annesinin ve karısının
arasında kaldı. Annesinden hiç duymak istemeyeceği kötü bir haber aldı.
Amcaoğulları bir yandan hayallerine tutunmaya çalışırken bir yandan da hayatın
gerçekleriyle yüzleşti. Bu gerçekler amcaoğullarının en çetin sınavlarıydı.
Amcaoğulları, VTR Havacılık ve İnovasyon’u eski
hareketli günlerine döndürmek için uğraşmaya başladılar. Akıllarına kasaba
halkının en çok işine yarayacak, en çok talep alacak, en çok ihtiyacı olacak
şeyi yapmak geldi. Bunun için bir ARGE çalışması yaptılar ve tüm kasaba halkına
en çok ihtiyaçları olan şeyi sordular. Aradıklarını bir kasabalı sayesinde
buldular. Seyyar ve temiz bir tuvalet yapmak en iyi fikirdi. Bu tuvalete
Veysel’in bile ihtiyacı vardı. Taner ne yaptı ne etti tek gecede yemedi içmedi
tuvaleti icat etti ve düzenini ve tesisatını kurdu. Bu tuvaleti halka
tanıttılar. Seyfettin tanıtım amaçlı kurulan tuvaletin mevzuata aykırı olduğunu
söylese de çok fazla sipariş aldılar.
Muammer ve Hüseyin’in Döndü’yle kaçma kovalamaca
oynaması ve defineden buldukları altınları saklamaya çalışması güldürdü. Kenan
Muammer’e Veysel’le arasını düzeltmesi için yardımcı olacağına söz vermişti.
İlk hamlesini yaptı. Muammer’i psikoloğa götürdü. İlk psikolog ve Muammer
buluşması olumsuz sonuçlandı. Aklında altınlar olan Muammer 1 dakika sonra
görüşmeyi sonlandırdı. İkinci buluşmada ise Hüseyin ve Muammer psikoloğa
birlikte gittiler. Duygu boşalması yaşayan Hüseyin ve Muammer izleyicileri
güldürdü. Üçüncü görüşmede ise esas terapi başlamış oldu. Muammer üçüncü
görüşmede psikoloğa her şeyi yavaş yavaş anlatmaya başladı. Muammer bu
psikoloğa gitmeye devam edecek gibi görünüyor.
Rıfat ve Mihriban cephesindeyse işler hala karışık.
Rıfat ve Mihriban’ın kasabalıdan alacaklarını istediklerini öğrenen Hacer
kıyameti kopardı. Rıfat ve Mihriban’ı yine rahatsız ve huzursuz etti. RıfMih’ın
asla ayrılmadığını gören Hacer, bunu sindiremeyip Rıfat ve Mihriban’ın dağdaki
kulübelerini dağıttı ve mahvetti. Bunu gören Hacer gözyaşlarına hâkim olamadı.
Henüz yeni sünnet olmuş Garip’se Keriman ve Selami’yi korkutmaya devam ediyor.
Önce sünnetten kaçarak Selami ve Keriman’ı korkutan Garip şimdi de hastalanarak
ailesini üzdü.
Asuman ve Ramazan’ı evli ve mutlu olarak izlemek
hepimizi mutlu ediyor. Bu ne yazık ki bölünecek gibi görünüyor. Asuman
memurluğu bırakınca evin geliri haliyle düştü. Buna gönlü razı olmayan Münir
başkan damadı Ramazan’ a bir emlakçıda iş buldu. Emlakçının ne kadar düzenbaz
ve sahtekâr olduğunu gören Ramazan emlakçıya daha fala dayanamadı ve istifa
etti. Daha doğrusu hep doğrucu olduğu için kovuldu. Münir başkan bunun üzerine
başka bir iş buldu Ramazan’a. Bir nalburda iş ayarladı. Ramazan yardıma
ihtiyacı olan bir kasabalıyı hastaneye yetiştirdiği için o işe de geç kaldı.
Durum böyle olunca o işten de kovuldu. Bunu öğrenen Asuman çok üzüldü. Çok
kızdı Ramazan’a. Tartışma esnasında babasından iş için bir daha nasıl ricada
bulunacağını söyleyerek sitem etti. Ramazan bunu öğrenince utandı, çok
sinirlendi ve kapıyı çarpıp çıktı.
Ciritçi Abdullah aklındaki sırla yaşamaya çalışıyor.
Bu sırrı artık taşıyamadığını anlayan Ciritçi Abdullah Selma’nın annesine
gitti. Tekrar Divane’nin Selma’nın babası olduğunu Selma’ya söylemek istediğini
belirtti. Selma’nın annesi haliyle karşı çıktı yine. Sırrıyla mücadele edemeyen
Abdullah dede bunu bir yük olarak görmeye başladı. Vurdu kendini bozkır
yollarına ve Gönül Dağı’na. Divane’yle konuştu ve inanılmaz bir şey öğrendi.
Meğerse Divane Selma’nın kızı olduğunu hissetmiş. Selma öğretmen bu bölümde
kaybolan ve asileşen Erkan’ı da buldu. Erkan Zahide ve Sefer’i çok üzmeye
başladı. Büyük bir psikolojik eşikten geçen Erkan okuldan da bir yanlış
anlaşılma sebebiyle disiplin cezası almak üzere.
Zahide Halime’nin hasta olduğunu öğrenince yıkıldı.
Annesinin Taner’i neden evlendirmek istediğini sonradan anladı. Halime anne
Taner’in evlenmesi için ikna etsin diye Zahide’yle konuştu. Zahide Taner’le
yeniden evlilik konusunda konuşunca bunun çok zor olduğunu bir kere daha
anladı. Taner Dilek’e kavuşunca kalbinde sadece o olduğunu görmesini istediğini
söyledi. Halime tekrar baskı yapınca Taner ve Halime kavga etti. Halime Ali’ye
bakmakta zorlandığını söyleyince Taner annesine yük olduğunu düşünüp evi terk
etti. Ali’yle beraber Gülsüm öğretmene gitti. Gülsüm öğretmen başta Halime’ye
Taner’i evlendirmek istediği için kızdı ama sonra gerçeği öğrenince Taner’in
her şeyi öğrenmesi için ısrarcı oldu. Gülsüm öğretmen sayesinde Taner annesinin
gerçeğini öğrendi. Doğal olarak annesinin çok hasta olması Taner’i çok üzdü.
Taner işte bu nokta da tam da türküdeki gibi iki büyük nimeti arasında kaldı.
Annesi ve Dilek arasında. Bakalım Taner ömrümün dileği dediği Dilek’i geride
bırakıp yeniden evlenecek mi? İzleyiciler ikiye ayrılmış durumda. Kimi
izleyiciler Taner’in Dilek’e olan bağı dizi boyunca devam etsin istersen kimi izleyiciler
de Selma ve Taner olsun istiyor. 3. Sezonuna rağmen rekorlar kırmaya ve 11
küsür reyting almaya devam eden dizi takdir topluyor.