Uzun zamandır yazmayı planladığım ama bir türlü yazamadığım bir yazıdır bu… Aziz dizisini yayınlandığı ilk günden beri takip eden biri olarak kendimi bu yazıyı yazmakta geç kalmış hissediyorum. Baştan belirtmeliyim ki bu karakter odaklı bir yazı olacak… Neyse geç olsun güç olmasın diyerekten başlıyorum sizlere cennetten gelen güzel gözlü kız Efnan ve kahramanımız Aziz’in hikayesini anlatmaya…
Aziz… Attığı bir adımla doğduğu büyüdüğü topraklardan ayrılmak zorunda kalan, döndüğünde her şey çok farklı olan ve yaşananlardan sonra yeni baştan başlamayı göze alan güçlü kahramanımız Dilruba’ya aşıktır… Dilruba ise onun öldüğüne inanıp, iki yılın ardından Aziz’in kuzeni ile evlilik planları yapar… Yeminler ettiği sevdasına en büyük yanlışı yaptığını düşündüğüm Dilruba’dan çok bahsetmeyeceğim bu yazıda… Çünkü kendisi yaptığı hatalardan ders çıkarmak yerine Maksude gibi iyi bir arkadaşın bile sırlarını yeri geldiğinde bir tehdit olarak kullanmaktan çekinmeyen ve sadece kendini düşünen biri… Açıkçası Aziz geldiğinde tekrar birden beliren aşkı da pek samimi değil.
Güçlü bir karakter demiştim Aziz için. Yaşananlardan sonra atölyesini yeniden kurmak ister ama elinde avucunda yoktur tabi… Ama Aziz’in çok büyük bir hazinesi vardır aslında: yardım ettiği, kalplerini kazandığı onca insan el ele verirler ve hikâyenin 4. bölümü itibariyle büyük bir yol kat ederler.
Bu süreçte bir kız girer hayatına; Efnan… İsminin anlamı cennetten gelen güzel gözlü kız olan Efnan.
Bir kurtarış hikayesi olarak başlar Efnan’ın aşkı… Sonra yerde bulduğu kurtarıcısına ait bir yüzükle geçen iki yıl boyunca sabırla büyür bu aşk… Onun öldüğüne inanmaz asla… Hatta geleceği günü bile rüyalarında görür… Tabi Efnan’ın hikayesi bununla sınırlı değildir… Zorlu bir yaşantısı vardır… Ama haksızlığa karşı gelecek kadar güçlüdür Efnan… Ve hikayemizde bir kez daha yolları kesişir kahramanımız Aziz ile Efnan’ın… Bu içten, iyi kalpli, masum, merhametli, güçlü kız bir ışık gibi süzülür Aziz’in hayatına… Aydınlatır… Hatay’ın zorlu geçen yıllarında, zorluklar yaşayan halkla birlikte Aziz’e destek olur… Aziz’in zaman zaman küçük gördüğü bu kız aslında onun en büyük hazinesidir… Bir çift ayakkabı ile dünyanın en mutlu insanı olacak kadar alçak gönüllü Efnan, karıncaların doğasından yola çıkarak bulduğu fikirle Aziz’in yolunu aydınlatacak, etrafında insanları toplatacak kadar da kuvvetlidir ve ekran karşısındaki izleyiciyi büyülemeyi başarır bu özellikleriyle…
Tarihi yapımları çok seven, ilgiyle izleyen biri olarak Aziz’i baştan beri izlemeyi planlamıştım açıkçası ancak karakterler (Azime, Cemal, Maksude, Aziz, Efnan ve diğerleri…) öyle güzel işlenmişti ki bu dört bölümde bağlandım da birden diziye… Hatay’ın zorlu dönemlerini anlatıldığı dizide her bir karakter özenle işlenmekteydi. Aynı zamanda kostüm, mekân anlamında da çok başarılı bir yapım olduğunu söylemeliyim Aziz’in… Oyunculuklara ise diyecek tek bir sözüm yok… Her biri tek kelimeyle harika… Ancak Azime karakterine hayat veren Suzan Kardeş’in doğal oyunculuğu ile ilk defa bu kadar yakından takip etme fırsatı bulduğum Simay Barlas’ın Efnan karakterine verdiği içtenliğe ayrı bir parantez açmak isterim. Yine ilk bölümde izleme fırsatı bulduğum Erdem Akakçe kısa ve etkileyici performansı ile büyülerken, Meral Çetinkaya Hatice Ana karakteri ile etkileyici… Delege rolüyle Fırat Tanış ise tek kelimeyle kusursuz…
Kısaca Aziz bir kahramanlığın öyküsü… Ama aynı zamanda Efnan karakterinin aşkının büyüklüğünün, samimiyetinin çok güzel dile geldiği bir yapım. Aziz’in bu aşka karşılık vereceğini uman bir izleyici olaraktan da bu ikilinin büyüsünün hiç bozulmaması dileğiyle yazımı burada sonlandırıyorum.
Sevgiyle kalın.