Teşkilat;
derdini, hikayesini, karakterleri çok iyi anlattı. Başarılı bir ilk bölüm
izledik böyle devam eder diye umuyorum. Dizinin temelinde görev için “Vazgeçmek
ve yeni bir hayata başlamak.” vardı.
Dizinin
ilk 24-25 dakikası çok kaliteli çekilmiş bir olayla/operasyon sahneleri ile
başlıyor. Zaten bunları izleyince aksiyon ve heyecan dolduğumuz için devamında
izlediğimiz daha sakin olayları bundan dolayı rahat rahat izledik. Ve bu
heyecan, bu tempo bizi dizide tuttu. Hikâye; önemli konulara, başarılı bir
şekilde değiniyor. Fakat öncelikle çekim kalitesinin daha önde olduğunu da
belirtmek lazım.
Dizilerde,
filmlerde bir görev/amaç için bir ekip oluşturulur ve herkesin farklı
yetenekleri vardır. Zaten böyle de olmalıdır. Hepimizin alışık olduğu bir
durumdur. Buradaki önemli konu, bunu biz izleyiciye iyi bir şekilde
aktarmaktır. “Teşkilat için bu durum nasıldı?” diye sorarsanız. “Ben
başarılı buldum.” derim.
Mete:
“Teşkilat’ın en iyi takipçisini aldım. En iyi analistini aldım. En iyi silah
kullananını aldım. En iyi kılık değiştirenini aldım. Seni aldım. Ama sibercimiz
yok.”
Mete;
siberci bulamadı ve Zehra, “Peki, şey nasıl?” diye sorunca Mete
sinirlendi ve “Yok yok o olmaz.” dedi. 7 kişilik bir ekip
kurulacaktı. Bir siberci olacağı belli. Peki, Mete; Zehra’nın dediği kişiye
niye bu kadar tepki gösterdi? Ben merak ettim açıkçası. Yani siberci olarak bu
kişi olur. Zaten diğer kişinin kim olduğu basit, Serdar.
Vatan
için ailelerinden vazgeçmeleri, her karakterin özelliklerinin verildiği tanıtım
ve bazı konuşmalar çok iyiydi. Mesut Akusta ve Çağlar Ertuğrul uyumunu ve
yakınlığını beğendim.
Tüm
karakter cuk oturmuş. Ama daha ayrıntılı yazmak ve yorumlamak için ikinci bölümü
bekleyeceğim.
Dizinin
birazda kötülerine bakalım. Karanlık ve bazı yerlerinde ateş hissiyatı verilen
renkler ile oluşturulmuş bir masa vardı ve etrafında da farklı ırklardan
oluşmuş insan topluluğu. Hedefleri de dünyayı yönetmek idi. Adı da “Şirket”.
İzlemeyen olabilir ama ilk şirket lafını duyduğumda aklıma “Prison Break”
geldi. Çünkü orada da dünyayı yöneten, farklı insan ırklardan oluşmuş “Şirket”
adında bir örgüt vardı. Teşkilat dizisinde; örgütteki herkeste bir dövme
olması, Poyraz Karayel’in 3 sezonunu (Girişim adlı örgüt ve dövmesi); konu
olarak ise Söz ile bir benzerliği vardı. (Söz’e; bir ekip kurulması, burada da
herkesin farklı özelliği olması vb. gibi özellikleri ile benziyor diyebiliriz.)
İntroya
baktığımızda, senarist yazmıyor; “Teşkilat Yazı Grubu” yazıyordu. Fakat bu
diziyi de Ethem Özışık ve ekibinin yazdığı biliniyor. Zaten, “Söz ekibinden yani
bir dizi” diye paylaşım yapmaları bunu gösteriyor. Niye senarist(lerin) adı(nı)
yazmadılar diye düşünecek olursam, iki şey tahmin ediyorum;
Bir: Teşkilat,
ülke için önemli konulara değindiği ve bir diziden fazlası olduğunu düşündekileri
için böyle yapmak istemiş olabilirler.
İki:
Aynı yapım ve yazı ekibi hem Maraşlı’yı hem de Teşkilat’ı yaptıkları için böyle
yapmış olabilirler. Çok önemli bir konu değil. Biz izleyici için hatasız ve
emek harcanmış dizi izlemek isteriz. Yeter ki böyle dizi yapsınlar. ^^
Ceren ve
Serdar birbirlerini seviyor gözüküyordu ama Ceren ajan çıktı. Yani benim için
basit bir konuydu. Çünkü asıl çiftimiz Zehra ve Serdar. Eğer Ceren konusunun
başka bir hikayesi varsa, aradaki çatışma güzel olabilir. Operasyon ve otopark
harici Serdar ve Zehra hiç konuşmadılar, karşılaşmadılar. Bu ikilinin uyum ve
bize verdikleri enerjiyi ikinci bölümde göreceğiz.
Yazının
bitiminde değinmek istediğim bir konuda reytingler. Çok başarılı, harika bir reyting
aldı dizi. TEBRİKLER...
Vakit ayırdığınız için teşekkür
ederim.