Sabaha karşı mı güneşe karşı mı?
Göğe bakarken mi gün batarken mi?
Denize doğru mu aynaya doğru mu?
Günün hangi saatinde doğruları söylersiniz? Ya da özel
olarak konumunuz var mı doğruları söylemek için? Yalandan mı inşa ettiniz
ömrünüzü yoksa "Ben asla yalan söylemem mi?" Dersiniz en büyük
yalanları söylerken.
Geyik yapmak mı daha kolaydır cümleler arasında ciddiyet mi
gerektirir konuşmaların hepsi? Herkes doğru mudur her yerde? En yakınınızın ruh
halini anlar mısınız her zaman yoksa zaman zaman mı anlarsınız? Ya da
anlatmazsa asla anlamaz mısınız? İçinizden geçenleri söyler miyiz pat diye
yoksa "Aman kırılmasın." Diye saklar mısınız kendinize. Haaaa belki
de yan tarafa söylersiniz çaktırmamaya çalışarak. Hangisi?
Peki kendiniz mi olursunuz her zaman yoksa zaman zaman -mış
gibi mi geçer ortamlarınız? Önemli olan kimdir? Nedir? Nerededir? Değer
verdikleriniz nelerdir?
Marka? (Lüks olmalı dört bir taraf)
Samimiyet? (Canım
sende olmayan)
Statü? (CC'ye eklemeyi unutma, check et her yeri)
Para para para?
(Napolyon her yerde)
Maneviyat? (Benim için asıl önemli olan şey iç güzellik)
Nesiniz? Kimsiniz? Nerede gerçek nerede sahtesiniz? Ne kadar
çok soru varmış içimizde ve çözülmesi gerekenler belki de. Düğüm düğüm olmalar,
iç gıcıklanmaları, kaçışlar, yardım istemeler, es geçmeler, ket vurmalar...
İşte tam da çölün ortasında serap görürken elinize alıp
lıkır lıkır içtiğiniz su gibi imdat çığlığınıza yetişiyor Personas Kuartet.
Kadın elinin değdiği metni izliyoruz sahnede. Ama o sadece kadınlara
seslenmiyor orada, tüm insanlık var avuçlarının içerisinde.
İlknur Güneş'in yazıp yönettiği oyun öylesine alt metni zengin
bir oyun ki; izlerken her sözünden kendinize çıkarımlar yapabiliyorsunuz.
Olumlu/ olumsuz; gerçeklerle yüzleşen/ yüzleşemeyen; evet doğru/ hayır yanlış
deseniz de sizsiniz tüm bunlar... Oyun kadınlar üzerinden anlatılıyor olsa da
aslında tüm bireyleri kapsıyor.
Tüm konuları tek tek ele alan Güneş, sizi size karşı ayna
tutan diyaloglarla yoğuruyor. Üstelik diyaloglar peşi sırada sıralanırken
böylesine netlik çok başarılı. Oyuncuların performansları da hamurun üzerinden
şekillere bürünüyor. Hepsinin emeğine sağlık. Ama performansların
zirvesini Eylem Abalıoğlu yaşattı bana. Adeta yaşadı harflerin coşkusunu. Dans etti cümlelerle. Kostümlerin sadeliği ama bu sadelik içindeki minik detaylar ise
kişilerin yaşamları hakkında bilgileri açık açık gün yüzüne çıkarıyor.
Koreografisiyse her oyununda bambaşka hareketlere can veren Utku Demirkaya
imzası taşıyor. İzlediğiniz her oyunda ayrı bir dünyaya davet ediyor Demirkaya
sizi ve istemsizce oyun çıkışında o hareketleri yaparken/ düşünürken
buluyorsunuz kendinizi. Personas Kuartet oyunundaysa bu kural değişmiyor, eline
sağlık.
Ne yapın ne edinin İlknur Güneş'in kurduğu dünyaya dahil
olun. Bir saatinizi ayırıp en az bir ay etkisinden çıkamayacağınız Personas
Kuartet oyununu mutlaka ama mutlaka izleyin, izlettin. Akışkan oyunda su gibi
gelip geçiyor süre. Hem unutmayın, tiyatro iyidir, iyileştirir.
"Pekiiii cesaretiniz var mı gerçeklerle yüzleşmeye?"
Sevgiler..
OYUN KÜNYE BİLGİLERİ
Yazan- Yöneten: İlknur Güneş
Oyuncular: Ayten Bahar, Ebru Kaymakçı, Eylem Abalıoğlu, Zeynep Bartın
Koreografi: Utku Demirkaya
Hareket Tasarımı: İlknur Güneş
Kostüm Tasarımı: Yusuf Unay
Işık Tasarımı: Ayşe Sedef Ayter
Fotoğraf: Sidar İnan Erçelik
Afiş Tasarımı: İrem Çağla Seyidoğlu
Müzik Düzenleme: Ertan Özkan
Asistanlar: Seher Özkan, Cemre Er