Kadın: Yeliz'e elveda

Kadın: Yeliz'e elveda
Gülen yüzünle hatırlanacaksın Yeliz <3
Veda ve elveda. Birbirine sıkı sıkıya bağlı, birbirine kenetlenmişler. Bir taraftan ise birbirinden kilometrelerce uzaklıkta iki ayrı kelime. Aman ister veda, ister elveda derim. Aman bay bay dedim mi biter gider. Aman el salladım geçtim… İşte öyle değil burası. Gerçeklerin tam da ortası burası. Gidenlerin bir daha geri gelmeyeceği yer. Vedaların uzun soluklusu…

Fox Tv’de geçtiğimiz sezondan itibaren başarılı şekilde devam eden Kadın dizisinden bahsediyorum. Öylesine içten öylesine sizden öylesine herkesin hayatından var ki bir şeyler. Belki onu böylesine güçlü kılan tam da bu özellikleridir. Hayata tutunmayan çalışan kadınlar, evladıyla sınanan ebeveynler, babasız kalan çocukların yaşamları, sevdaya düşen gönüller, hayatın her köşesinden insanlar…

İşte Yeliz de onlardan bir tanesiydi. Bahar ile hayatımıza giren, ailesiyle var olan, var olmaya çalışan, çabalayan gülen yüzlü Yeliz. Neler yaşadı şu hayatta. Neler geçti hayatından kim bilir Bahar karşısına çıkana kadar. Hem eş olmak, hem anne olmak, hem de ayakta durabilmek. Yaralandı, üzüldü, kızdı, çemkirdi, bağırdı. Ama en çok da temiz kalbiyle içimize girdi. Nisan ve Doruk’un Yeliz’i oldu. Ceyda’nın Yelloz’u. Çocuklarına daha iyi şeyler yapabilmek adına baştan hoşlanmadığı Ceyda’yla aynı evi paylaştı. Farklılıkların aslında bir arada olabileceğini öğrendi, büyüdü, büyüttü.

Belli etmemeye çalıştı, aksilikler bazen yakasını bırakmadı. Dalaştı, kavga etti, hapse düştü arkadaşı için. Söyleyemedi çenesini tuttu, yeri geldi tutamadı o çenesini ve sonuçlarına katlandı. Hayatın yükü karşısında o kadar çok şeye katlandı ve katlanmak zorunda kaldı ki… İyi niyetinin kurbanı olduğu çok yer oldu.

Ve bir gece hiç ummadığı anda çok sevdiği Bahar’ı korumak adına, hani sevmediği Ceyda vardı ya işte onun önüne siper oldu. İnanın ki beklemiyordum.

Bir kadın öldü.

Dediklerinde “yaralıdır” dedim. Ağır yaralıdır. Umuduna zarar gelmiştir, yanlışlıkla öldü sanmışlardır, ölemez dedim. Ceyda ağladı, Enver Dede sakinleştirmeye çalıştı. Hatice şoka girdi, Arif destek oldu. İnanmadım, inanamadım… Birinin öleceğine inanmamışken Yeliz’e toz konduramadım. Daha hayalleri vardı, yapacakları vardı. Didişeceği Ceyda vardı. Doruk ve Nisan’la buluşup kendi çocuklarını onların yanına getirecekti. Kavuşacaktı her şeye.

Nisan’ın hayalinde gördüm yüzü gülen Yeliz’i. Daha çocukları sallayacaktı salıncakta. Onlara pasta yapacaktı. Hikaye anlatacaktı. Kendi çocuklarıyla olan gelecek planları gibi. Kocaman aile olmuşlardı. Enver Dede mesela sadece Bahar’ın babası değildi ki. Hepsinin babasıydı. Ne zorluklardan geçtiler ne badireler atlattılar. Vade böyle bir şey işte.  Nefesinin bir anında varsın bir diğer anında yoksun.

Ceyda’nın gözünün önünden gitmeyecek anlar bizim de gözümüzün önünden gitmeyecek. Öylece kalacağız o anda. Yeliz’in çocukları Ceyda’ya, Bahar’a, Hatice’ye emanet. Üstelik bir kadının bir kadın için kendini siper etmesini görmek inanın büyük olay. Canım kadın canım Yeliz. Sana elveda diyemem, sana veda edemem. Sen benim için her daim çocuklarıyla evinde mutlu olan, gözünden yüzünden neşenin eksilmediği yerdesin. Huzurla uyu...

Sevgiler..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER