Dördüncü bölümü internetten izledikten hemen sonra yazmaya başladım. Ben ne izliyorum, kaç dizi birden izliyorum, izlemek istediğim diziyi neden izleyemiyorum soruları içindeyim.
Belki okuyanlar ya da dizinin şimdiden sadık izleyicileri arasında dudak bükenler olacaktır. "Sen diziyi televizyondan bile izlemiyorsun" diyecekler belki. Neden izlemiyorum önce bunu anlatayım. Dizinin ilgimi çeken kısmı için tüm bölümü seyretmeyi göze alamıyorum. Onu geç, bunu geç derken bölümün ne kadarı kalıyor ki? Onu da internetten izlerim diyorum.
Çarpışma 4 kişinin çarpışması ile değişen 4 hayatı anlatıyoruz sözü ile çıktı yola. Fakat o da aslında biraz değişti sanki sonra ve Onur Saylak’ın katılımıyla Veli Cevher karakterinin de önemli olacağını anladık. Eyvallah izleriz dedik.
Her zaman her dizide bir ana konu vardır. Ya da şöyle söyleyeyim farklı kişilerin hayatlarının anlatıldığı hikayelerde de ortak bir bağ, hepsini birbirine bağlayan bir bütünlük vardır. Misal şirket dizilerinde, aile dizilerinde her karakterin hikayesi, hayatı verilir ama onları bağlayan ya o şirkettir ya da ailedir. Bir noktadan o bütünü sağlarlar. Bir ana konu vardır.
Çarpışma’da bu yok. Yani en azından ben, bir yayın saatine sığdırılmış iki dizi izliyormuşum gibi hissediyorum. İki ayrı dizi dönüyor gibi ve beni sadece bir tanesi ilgilendiriyor. Sevgili Çarpışma ekibine soruyorum bu dizinin ana konusu, akışını sağlayacak ana olay ne? Kadir, Zeynep ve Veli’nin hayatlarının çarpışması mı, yoksa Kerem’in Cemre’yi bıçaklamasından sonra Kadir ve Zeynep çarpıştığı için yaptıkları kaza ve sonrasında olanlar mı?
Biri aksiyon, heyecan, geçmişin bugüne yansımaları, birlikte yaraların sarılması ve aşk vaat ediyor. Diğeri entrika ve aşk içeriyor. Açık konuşacağım kısma geliyorum. Alperen Duymaz ve Melisa Aslı Pamuk’u sevsem de, Kerem ve Cemre’nin hikayeleri beni çekmiyor. Biz bunları zaten izledik diyorum izlerken. En iyi arkadaşı ve sevgilisinin ihanetine uğrayıp, hapse düşen genç hikayesi bize çok tanıdık. Aynı şekilde üvey annesi ile babasının da sevip güvendiği sevgilisinin ihanetine uğrayan kız da bize çok tanıdık. İzledik biz bunları. Bu tanıdık olan konuları ve karakterleri adları değişmiş şekilde bölüm boyunca, benim izlemek istediğim dizinin, ana konunun sahnelerini göstermeden veriyorsunuz. Bir de öyle uzun ki, ben oraları geçiyorum artık bir süre sonra. Arıyorum Kadir’den, Zeynep’ten ve Veli’den bir şeyler var mı diye.
Kadir ve Zeynep ağır şeyler yaşayan iki karakter. Geçmişleri de var ortak. Peki biz buna dair ne izledik dizide? Geçmişlerini izleyemiyoruz. Zeynep üçüncü bölümde Aslı’ya gözleri dolu dolu “Benim yerime de sev” dedi ben oradayım hala mesela. Kadir dördüncü bölümde “unutamadım” diye haykırdı Zeynep için. Oradayım hala. Ama çok yetersiz veriliyor bu geçmiş sahneleri. Bugünlerinde de acıları paylaşıyorlar mı? Onu da izleyemiyoruz. Yarım yamalak bir menemen sahnesi verildi geçti. Menemen sahnesi çok hoştu yanlış anlaşılmasın ama önü ardı yoktu. Kadir “yemiyorsun, uyumuyorsun” diyerek yaptı menemeni. Biz yemeyip uyumayan Zeynep’i neden izleyemedik? Kadir’in bu endişelere sahip olduğunu neden izleyemedik? 3.bölümde Zeynep eve geldikten sonra neredeyse hiç sahnesi yok. Yemeyen, içmeyen bir Zeynep göstermek, eve gelip Zeynep’i kontrol eden, evdeki polislere sorup onun yemek yemediğini ve uyumadığını, endişelerini teyit ederek öğrenen bir Kadir izletmek çok mu zordu? Bu o menemen sahnesine anlam da katardı. Sonrasında oturup konuşan bir Kadir ve Zeynep izlemek isterdim ben. O menemeni birlikte yiyemeyen ve birbirlerinin ne hissettiklerini anlayan bir Kadir ve Zeynep izlemek isterdim.
Aynı şekilde çok göze batan başka bir hata vardı bölümde. Zeynep’e izlediğimiz dördüncü bölümde kızına ait bir şey geldi. Galiba Veli gönderdi. Bakın galiba diyorum. Hala emin değilim. O gelen neydi bilmiyoruz bile. Zeynep paketi açtı ve sonrası yok. Flashback olarak Zeynep’in Kadir’e o elindeki giysi (hırka, kazak?) ile sığındığı bir sahne var ama o kadar havada ki, Zeynep paketi açtıktan sonra ne oldu, ne tepki verdi, Kadir'e ne dedi, Kadir ne yaptı belli değil. Nasıl, neden sarıldılar, ne konuştular bilmiyoruz. Acaba atladığım kısımlarda mı vardı diye üstünden geçtim sonra sahnelerin. Yani Belma’nın, Demir’in, Meral ve Yakup’un neler yaşadıklarını, hayallerini, hapisteki Kerem’in koğuş arkadaşlarının dramlarını bile izleyebiliyorum ama “Kıvanç ve Elçin Sangu dizi yapmış. Onur Saylak da var. İzlenir ki bu!” diyerek izlemeye başladığım dizide bunları izleyemiyorum. Zaten üç ve dördüncü bölümleri internetten izleme nedenim de buydu.
Aynı şekilde mesela Kerem’in hapisteki sahnelerini neden uzun uzun izledik onu da anlayamadım. Alperen Duymaz güzel oynadı diyeceğim yok. Ama sahne bitmek bilmedi. Annesiyle olan konuşma da biraz fazlaca “duygusal sahne yazalım anne konulu” amacı kokmuyor muydu? Kerem hapiste kalacak olsa, oradaki kişilere bulaşması ve olaylara karışması veriliyor diyeceğim ama hapisten çıkıverdi. Kerem hapisten çıkacaksa biz niye izledik bunları şimdi dedim. Kadir hapiste ayakta kal diye uyarıyordu Kerem'i, içeri girmek onu korkutuyordu. Ne oldu da Kerem birden hapiste racon kesen adam oluverdi, onu da pek çözemedim. Zaten o sahneyi fragmana da koymuştunuz. Duygulara dokunan şarkılarla, duygulara dokunan sahneler vermek güzeldir. Fakat fragmana sadece onu koyduğunuzda bölüm hapishanede geçecek herhalde ve Kadir, Zeynep ve Veli yok mesajını almıştır seyirci. Benim gibi “Kıvanç, Elçin Sangu ve Onur Saylak dizisi var. İzlenir ki bu!” diyen seyirci de kaçmıştır. Aşk-ı Memnu ve Ezel’i bir tavda dövsek nasıl olur sorusunun cevabını çekici bulanları çekmiştir. Fakat hapishane seyretmek isteyenlerin tercih edeceği dizinin Çarpışma olacağını da zannetmiyorum. O konuda Perşembe günü çok güçlü bir rakip var.
Daha çok yazasım var da, mektubu şimdilik burada bırakıyorum. Önümüzdeki bölümlerde ana konusuna doğru karar verip, o yönde ilerlerse Çarpışma reytingini yükselecektir. Yükselecekken ama onu da vereyim, bunu da vereyim der ve asıl vermesi gerekenleri vermeyen bir dizi olarak kalırsa izleyicileri için üzücü olacak. Elinizde efsane bir dizi yapmak için gerekli malzemeler varken kullanın derim sevgili Çarpışma ekibi.