Bu Tarz Benim, Show Tv'de yayınlandığında çok konuşulan, bir o kadar da izlenen bir programdı. Adeta bir format dehası olan Caner Erdem'in yeni doğurduğu harika çocuğu düşük maliyetler (bölüm başı 15bin lira gibi..) ve yüksek reklam geliri ile başarı çıtasını yine arşa takmıştı. Nur Yerlitaş, İvana Sert, Kemal Doğulu jüri masasında her bölüm bir başka "çok izlenen video" yaratırken program hakkında olumlu/ olumsuz kritikler yayınlanmaya, sosyologlar analiz yapmaya, bitirme tezlerine konu olmaya başlamıştı. İçinden yine rüzgarı çabuk sönecek "fenomen yarşmacılar" da yaratmaya başlayıp, zirveye kurulmuşken program olaylı bir şekilde Tv8'e transfer oldu. Rivayetlere göre 9 milyona mal olmuştu bu transfer.

Davalar, skandal açıklamalar arasında her iki kanal da (isim hakkı konusunda davalık olmalarına rağmen nedense ve hala aynı isimle) yayına devam etmeye başladılar. Şık ve havalı tanıtımlar yapıldı. Las Vegas Show'larını gölgede bırakacak tanıtımlar devreye sokuldu. Yeni jüriler ilan edildi ve her iki program da yayına başladı. Ancak Bu Tarz Benim bölünerek çoğalınca izleme oranları dibe vurmaya başladı. Tv8'in ya da  Show Tv'nin genel izlenme oranlarının düşük olmasının her iki programın da listenin dibine dikine dalış yapması konusuna artı- eksi bir etkisi olduğuna inanmıyorum çünkü her iki kanalın da listede iyi performans gösterdiği anlar, programlar var.

Özetle Tv8'e transfer olan 'orjinal' ekip de, Show Tv'nin yayına sürdüğü yenilenmiş ekip de, reyting listesinde beklenen başarıyı gösteremiyor. Pek çok bilimsel sebebi olabilir, kişisel sebebimi duymak isterseniz şöyle: Kimse alınmasın ama popülarite açısından daha bilinir olmalarına rağmen İvana Sert ya da Kemal Doğulu'nun programa ekstra bir getirisi yoktu. Olayı götüren yüzde bir milyon Nurella ve yarışmacı kızların muhteviyatı idi. Açık söylemem gerekirse Show Tv'de yayınlanan versiyona arada sırada bakıyorum ama çok sevdiğim Nurella'yı artık izleyemiyorum. Nur Yerlitaş mesleği söz konusu olduğunda tartışmasız bir semi-duayen'dir. Lakin kalabalıklar tarafından kucaklanmasını, "geçer akçe" olmasını ve dahi meyvalara tarz biçmesini bile tamamiyle Sosyal Medya'dan gelen rüzgara borçlu iken şimdi her fırsatta sosyal medyaya atarlanmasının bu alaka eksiğinde çok büyük payı olduğunu düşünüyorum.

Hemen her bölümde, kızlara hitaben, "Kim onlar ya?" temalı atarıyla biraz daha hayran kaybettiğine emin olabilir. Üstelik haddinden fazla sinirli, gergin ve atarlı görünüyor. Eskinin 'Huysuz ama DEV Tatlı' kadını ortalıkta yok. Dijital menşei olan bu "sanal" dünyayı doğru çözümleyemeyen her fani göz açıp kapanana kadar unutulmayı tadacaktır. Buna ek olarak Total seyircinin neredeyse tamamının bihaber olduğu bir mecraya laf atıp durmanın da kimseye bir getirisi olmayacaktır. Öykü Serter'in sokakta saçını çeken arkadaşını ağlaya ağlaya annesine şikayet eder halleri de cabası.. Eteğinizde biriken ve 'diğer' programa atılan taşlar bitmedi, bitmeyecek mi? Acaba siz diğer programa laf attıkça benim zap yapıp, "ay ne yaptılar" diye kanal değiştireceğimi tahmin mi edemiyorsunuz? Ayrıca İvana Sert'in de haftalarca en galiz tartışmalara katlanıp ses çıkarmadığı halde aniden, "yapmayın böyle" demeye başlaması çok Cemil İpekçi öykünmesi değil mi? Bu iddiam size Allah'ın selamından copyright hakkı istemek kadar anlamsız geldi değil mi? Öyle çünkü... Her iki programın da katılımcı içeriğinde 'arıza' çıtasını Mars'a çakarak reyting arama gafletinden bahsetmiyorum bile..

Özetle; böyle giderse her iki programın da azalarak biteceği aşikar. Tv8'de yayınlanan Bu Tarz Benim eleme Gecesi, geçen hafta Total'de 2.95 reyting / 6.22 share alınca B planı uygulamaya sokuldu ve Hem konuk jüri olarak ekranda reyting değeri yüksek olan Acun Ilıcalı'nın katılacağı ilan edildi hem de yayın saati 22:00'a alındı.

Hayırlısı bakalım..

Böyle işte..
R.