Drama Summit West: Dijitalleşme, küreselleşme ve drama..

Drama Summit West: Dijitalleşme, küreselleşme ve drama..
C21Media ve MediaXchange’in 17-18 Mayıs tarihlerinde Los Angeles’ta ev sahipliği yaptığı Drama Summit West, tüm dünyanın heyecanla izlediği dijitalleşmenin ve beraberinde getirdiği küreselleşmenin televizyon sektörü üzerindeki etkilerinin tartışıldığı ilginç bir organizasyon oldu. İçerik üreticileri, yapımcılar ve dağıtımcılar ile özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki stüdyo ve kanal yöneticileri devam eden değişimi analiz ederken yeni trendlerle ilgili ipuçları verdi.
 
Bu trendlere değinmeden evvel Drama Summit West’in ismi ile müsemma şekilde çoklukla Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ile biraz da Güney Amerika pazarlarına odaklandığını belirtmek gerek. ABD ve İngiltere organizasyonda varlığı en belirgin hissedilen bölgelerken programda Kanada, Norveç ve Latin Amerika üzerine finans ve ortak yapım konulu paneller de yer aldı. Uluslararası pazarda başarısını koruyan İsrail bu Amerika ve Avrupa odağı dışında kalan tek istisnaydı. İsrail’in ünlü yapım şirketi Keshet International yöneticisi Alon Shtruzman ve şirketin ABD’deki stüdyosundan sorumlu Peter Traugott’un katıldığı panellerde gördükleri ilgiye bakınca şirketin dünya ve Amerikan pazarındaki etkisinin güçlendiğini görmek kaçınılmaz. Paneli sırasında Suburra ve Gomorrah’nın yapımcısı Marco Chimenz’e gösterilen ilgi de İtalya’nın tıpkı İsrail gibi uluslararası pazarda drama konusunda önemini arttıracağına işaret.
 
Organizasyonda Amerika Birleşik Devletleri pazarı konuşulurken de çoklukla kablolu kanallar ve dijital platformlarla ilişkilendirilen dramalara değinildi. O yüzden ana akım kanalların stratejileri üzerine pek fazla tartışma olmadı. Birkaç kısa referans hariç komedilere değinilmezken reality show formatlarının adı hiç geçmedi. Özetle Drama Summit West sahiden Türkiye’ye göre batıda kalan pazarlarda önem taşıyan drama dizilerini ele aldı.
 
Dünyaya ihraç ettiği diziler popülerliğini artırsa da içerik üreticisi olarak Türkiye’nin adı sadece dijital platformların genişlediği yeni pazarlardan biri olarak çok kısa bir şekilde geçti. Fakat Drama Summit West’te dağıtılan bültenlerde ATV, Kanal D ve Inter Medya’nın dizilerinin reklamları vardı. NATPE’nin hemen hemen aynı tarihlerde (15-18 Mayıs) Los Angeles’ta düzenlediği gösterimlerde bu yapımcı ve dağıtımcılar yer almış. Diğer bir deyişle Türkiye’nin uluslararası pazar için artan önemi ortada olmakla beraber Drama Summit West’in uluslararası pazarın başka bir kısmına eğildiğinin söylemek mümkün.
 
Dijitalleşmenin özellikle ABD pazarına getirdiği yenilikler, izleyici için opsiyonların artması ile tüm dünyada televizyon sektörünün karşı karşıya kaldığı artan rekabet ve Hollywood’da başlayıp dünyanın geri kalanını etkisi altına alan #MeToo ve #TimesUp hareketleri organizasyona damgasını vuran ana konular oldu.
 
İlk günün ilk panelinde Hulu’nın içerik geliştirme direktörü Jessica K. Scott, UnREAL’dan tanıdığımız oyuncu Constance Zimmer, BBC Amerika yöneticilerinden Nena Rodrigue ile yapımcı ve yazar Kayla Alpert, hem sektörde kadın olarak çalışmanın zorluklarından hem de kadın karakterler etrafında kurulan hikayelerin öneminden söz ettiler. Panelde herkes #MeToo hareketinin faydaları olsa bile halihazırda devam eden sistemin özellikle kamera arkasında kadınlara çok şans tanımadığında hemfikirdi. Fakat The Handmaid’s Tale, Killing Eve ve UnREAL gibi nüanslı kadın hikayelerinin başarısı ile beraber bazı kanal ve yapım şirketlerinin kamera arkasında daha çok kadına şans vermek konusundaki kararları uzun dönemde daha etkili olacak gibi.
 
Dijitalleşmenin getirdiği yeni izleme opsiyonlarının etkisi ile kanallar ana akımda geniş kitlelere ulaşmaya çalışmaktansa -Drama Summit West’te neredeyse herkesin kabul ettiği bunun başarması çok zor bir hedef olduğu- daha spesifik hedef kitlelerine yöneliyorlar. ABD pazarı için minik bir not düşmek gerekirse FOX, ABC, NBC ve CBS ile belki biraz da The CW dışında kalan kablolu TV kanalları ve dijital platformların özellikle bu yönde programlama yaptığını belirtmek lazım. O yüzden AMC ve Starz gibi kablo kanalları yöneticileri, söz konusu model üzerine uzun uzun konuştu. Starz yöneticisi Carmi Zlotnik ve AMC’den David Madden yeni dizilerinde ana akım medyada zor yer bulan ve belirli izleyici kitlelerine hitap eden dizilere yer verdiklerini açıkladılar.
 
Carmi Zlotnik, Afrika asıllı Amerikalılar sonrası yeni hedef kitlelerini kadınlar, Latin asıllı Amerikalılar ve Y Jenerasyonu (millenials) olarak ifade etti. Kanalın yeni dizileri Sweetbitter ve Vida bu tercihler doğrultusunda şekillenmiş. David Madden ise AMC için karakter dramaları ve tür (genre) dizilerini önceliklendirdiklerini söyledi. AMC’nin yeni dizisi Dietland, kanalın diğer dizilerinin aksine öyküyü kadın bir karakter etrafında inşa ediyor. Her iki kanalın seçimleri, kadın izleyicilerin artan önemine kanıt. ABD pazarı için azınlıklar ve gençler önemi artan diğer izleyici grupları.
 
Dijital opsiyonların yarattığı rekabetin hem ABD hem de küresel pazar için bir diğer sonucu içerik üreticilerinin ve kanalların daha az riskli projelere yönelmeleri. Viral etkisinin çok olacağı bilinen bilim kurgu ve çizgi roman uyarlamaları ile gençlere hitap edecek diziler revaçta. Başarılı kitap, film ve video oyunu uyarlamaları gitgide önem kazanacak gibi. Bu tarz dizilerin başlamadan marka bilinirliğine ve hayran kitlesine sahip olması yapımcılara cazip geliyor. Drama Summit West’te konuşulan kitap ve film uyarlamaları olan Sweetbitter, Snowpiercer, Das Boot ve Ultraviolet gibi pek çok dizi bu modeli takip ediyor. Hawaii Five-0 yapımcısı Peter M. Lenkov’un eski Magnum’dan uyarladığı yeni Magnum, eski dizilerin film ve kitaplar gibi itibar gördüğünün kanıtı. Gerçek hikayelerden uyarlanan dizilerin konuşulduğu panelde adı geçen Law & Order True Crime: The Menendez Murder ve Unsolved: The Murders of Tupac and the Notorious B.I.G. benzer şekilde basının ilgi gösterdiği çözülemeyen davaların şöhretinden faydalanıyor.
 

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER