Elbette oylama o kadar heyecanlıydı ve bitmesiyle öyle bir adrenalin düşüşü yaşadık ki gecenin kalanından çok keyif almak mümkün olmadı. Ertesi günkü uçakları düşünerek eğlenceyi çok uzatmadık ve 3 gibi evlere döndük.
13 Mayıs Pazar: Her ne kadar son haftalarda “favori” unvanı Güney Kıbrıs’a kaysa da ben hep İsrail’in kazanacağını düşünmüştüm. Tahminlerim de tuttu ve Tel Aviv’de, günleri kumsalda geceleri Euro Club’da geçireceğim bir Eurovision hayal ederken, İsrail yapacağını yaptı ve hemen ev sahibi şehri Kudüs olarak açıkladı. Bu durum büyük bir hayal kırıklığı olsa da Eurovision resmi kanalları henüz hiçbir şeyin kesin olmadığını belirttiler. Önümüzdeki birkaç ay, 2019 planları açısından sürprizli geçebilir gibi görünüyor.
Rybak’ın 15.liği, Güney Kıbrıs ve Çek Cumhuriyeti’nin süper sonuçları da beklediğim ve umduğum şeylerdi. Dediğim gibi ağzımda kötü bir tat bırakan tek şey finale çıktığına çok sevindiğim Finlandiya’nın ülke standartlarını kıramayarak yine kötü bir sonuç alması oldu. Tam da havaalanında bunu düşünerek Saara Aalto’nun yeni albümünü dinliyordum ki, bir de ne göreyim! Güvenlik sırasında, hemen yanımda Saara Aalto ve kız arkadaşı ilerliyor. Ufak bir şokun ardından bir iki şey söylemem gerektiğini hissettim ve yanlarına gittim. Performansının mükemmel olduğunu ve destekçileri olarak gurur duyduğumuzu belirttim. O anda kendisinin albümünü dinliyor olduğumu hatırladım ve telefon ekranımı gösterince gerçekten yüzü güldü. Tıpkı bir filmin son sahnesi gibi, Saara Aalto’yla “closure” anımı da böylece yaşamış oldum. Tabii hala albümünü çevire çevire dinliyor ve neden oylamada ilk 5’e girmediğini sorguluyorum. Ama sonuçta güzel bir andı!

“Netta’nın Zafer Performansı”
Şimdi hayranların Post Eurovision Depression (PED - Eurovision Sonrası Depresyonu) diye adlandırdıkları dönemi yaşama zamanı! Şarkılar açısından uzun zamandır gördüğümüz en iyi Eurovision’ı atlatmak biraz zor olacak. Ancak deniz, güneş, okula - işe dönüş derken bir bakmışız ki ulusal finaller yeniden başlayacak. Yarışma bir hafta sonra düzenlenseydi, Kudüs’te çıkan protestoların ardından İsrail yine de kazanabilir miydi sorusu aklımızı kurcalamaya devam edecek. Kudüs şimdiden karışır, okyanus ötesinden silahlı saldırı haberleri gelirken, neden sadece şarkıların savaşmasının yeterli olmadığını merak edip duracağız.
Fatih Melek