Netflix'te ilk sezonuyla ekrana gelen
13 Reasons Why, geçtiğimiz yılın bariz en tartışılmalı dizisi oldu. Bir lise öğrencisinin ardında bıraktığı kasetlerle intiharına giden yolu adım adım anlatan dizinin içeriğinde yer alanlar uzun süreli birçok polemiğe sebebiyet verdi.
Kimisinin travmatik bulduğunu bazısı abartı ve basit buldu. Hatta diziyi intihara teşvik etmekle itham edenler bile oldu. Netflix de gelen eleştirilerin ardından dizinin girişine kısa bir uyarı mesajı koymak zorunda kaldı mesela. İşte geçtiğimiz ilk sezonun ardından bir yıldan fazla zaman geçti ve 13 bölümlük ikinci sezona nihayet cuma günü itibarıyla merhaba dedik. Sezondaki bölümlerin tamamını çıktığı gün içerisinde bitirmişken oturup bir şeyler karalamak istedim.
Bilenler vardır, 13 Reasons Why aslında Jay Asher'ın aynı isimli kitabından uyarlama bir dizi. Ülkemizde de Ölmek İçin 13 Sebep ismiyle yayınlandı. Kitabı ilk sezonda uyarlayıp bitirdikleri için ikinci sezonda tamamen kendilerinin kurduğu bir hikayeyle ekrana gelmiş oldular. Genel olarak baktığımda biraz da bunun etkisiyle iki sezonu ayrı yere koymak gerektiğini düşünüyorum. Ancak yine de ilk sezonu biraz daha fazla beğendiğimi inkar edemem. Bu, ikinci sezonun kötü olduğu anlamına gelmesin. Yayın öncesi bazı kötü eleştirmen yorumları görmüştüm ama kötü bir sezon olduğunu düşünmüyorum. İlk sezon misali izletiyor kendisini.
İlk sezonda her bölüm Hannah'nın intiharında etkisi olan bir kişiyle arasındaki münasebeti izlemiştik. "Kasetler sadece başlangıçtı," sloganıyla gelen ikinci sezonda da 'her bölüme bir kişi' temasını korumuşlar. Bu da hem pozitif hem de negatif etkisi olan bir gelişme oldu. Nedeni de elbette karakterine, geçmişe veya gidişata göre bazı bölümlerin gayet sürükleyiciyken bazısının da yavaş kalması şeklinde özetlenebilir.
Geçtiğimiz sezon sonunda Hannah'nın ailesi okula ihmalkarlık davası açmaya karar vermişti. Beş aylık zaman atlamasıyla birlikte davanın görülme zamanı artık gelmiş. Yaptığı işin hakkını veren gıcık bir karşı avukat eşliğinde davaya başlıyoruz. Tanıdığımız karakterlerin önemli bir kısmı da davaya dahil durumdalar. Açılışı ise karakterleri nerede bulduğumuzla ve nasıl ilerleyeceğimizle yapıyoruz.

Sezona başlamadan önce ne anlatacaklarının yanında Hannah'yı nasıl dahil edecekleri de en merak ettiğim detaylardan birisiydi. Tahmin edeceğiniz gibi Clay'in merkezinde olduğu bir dahil etme süreci var sezonda. Bununla birlikte davanın da etkisiyle geçmişi ziyaret etmeye ve orada görmeye de devam ediyoruz. Bu noktada da bazen zorladıklarını hissetsem bile genel olarak itiraz etmedim. Hannah'ın hikayesini bitmemiş çünkü...
"Daha bilmediğimiz ne var ki?" diye bir soru varsa aklınızda direk çıkarın, çünkü bölümler sayesinde anladığımız bir diğer şey varsa o da bilmediğimiz aslında 'çok' şey olduğu. Yeri geldiğinde sağlam detay doldurmaca veya etraftan dolanma yapmışlar, tebrik ettiğim doğrudur. İntihar, tecavüz, silahlar, zorbalık ve psikolojik sorunlar derken düşündüğümden daha fazla konu bulmuşlar.
Karakter bazında değerlendirmeye kalkarsam da durum şöyle:
Benim açımdan geçtiğimiz sezondaki performanslarını karakter ve oyunculuk olarak geçenler Justin, Jessica ve Zach üçlüsü oldular. Clay, Hannah ve Oliva Baker üçlüsü elbette sezonun asıl yıldızları konumundalar. Clay'in zaman zaman zekası gerisi bir canlı olduğunu düşünsem bile Dylan Minnette'in oyunculuğu eksik kısmı toparladı.
Tyler, Mr. Porter, Alex ve Tony sezona pozitif açıdan katkısı olan karakterlerdi. Sheri, Courtney, Skye ve Ryan ile birlikte yeni katılan karakterleri dozunda kullanmayı tercih etmişler. Katkıları yeterli düzeydeydi. Bryce da ağırlığı fazla olan bir karakter aslında. Ama malum mevzulardan dolayı tartışmalı bir isim olduğundan ne desem olmayacak sanırım. Nihayetinde nefret etmesi bedava tabii ki. Marcus ve Montgomery ikilisine ise koymasalardı aramazdım, bunları da sinir bozucu bulması bedava.
Ayrıca ikinci sezon ilk sezon kadar tartışma çıkaracak bir sezon değil bana kalırsa ki bu da kötü bir şey değil zaten. Hikayesini belli bir çerçeve etrafında anlatan düzgün bir sezon. Ancak bahsetmezsem içimde kalacak bir durum da var:
Birinci sezon finalindeki Hannah'ın küvet sahnesini hatırlayan vardır. İkinci sezon finaline de bu tarzda hala ne tepki vereceğimi bilemediğim, sinir bozucu bir sahne eklemeyi ihmal etmemişler. Sezonun büyük bir tartışma çıkarmayacağını iddia etmesem de 'o' sahneye kim ne derse hakkı sanırım.
70 dakikalık sezon finali öncesi bölüme çok bir şey kalmadı edasıyla girmiştim, ama gereken cevabı almış oldum. Ucu “açık” bitti. Geçen sezonda finalinde de bu sezon için biraz malzeme bırakmışlardı gerçi ama ben yine de devam etmese de olur, zaten kitabı usulünce uyarladılar modundaydım. Bu sefer o modda olacak bir durum da yok. Bunun da etkisiyle umarım gelecek sezon olur demek istiyorum. Zaten diziden vazgeçmeye hazır değilim.
Gelecek sezon olursa -ki tahminen olur- vakti geldiğinde yeniden kendisiyle görüşmek dileğiyle. Hala tavsiyedir.