Navid Negahban: The Shadow King kendi başına zaten büyük bir dünya

Navid Negahban: The Shadow King kendi başına zaten büyük bir dünya
Çocukluğundan beri oyunculuğa ilgi duyan, yaklaşık 20 yıldır kamera önünde mesleğini devam ettiren Navid Negahban, İran asıllı bir aktör. Benim radarıma Homeland'in yayın hayatına başlamasıyla birlikte iki sezon canlandığı Abu Nazir karakteriyle giren bir isim olmuştu ve bu dizide pek çok kişinin de dikkatini çeken bir performans sergilemişti. Kariyerinde 24, Mistresses ve Messengers da dahil olmak üzere pek çok dizi projesi de olan oyuncu, şu sıralar FX yapımı Legion'ın ikinci sezonuyla ekranda.

Dizinin ana kötüsü The Shadow King'i canlandıran aktörle telefonda bir araya gelip dizi, karakteri ve daha fazlası hakkında konuşma fırsatı buldum. Hatta 70'lerin sonunda bir süreliğine Türkiye'de yaşayan Negahban, kapanışta zaman ayırdığı için İngilizce olarak teşekkür eden bana 'Türkçe' karşılık vererek teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

● The Shadow King rolünü nasıl aldınız?
Londra'daydım. Aladdin'in çekimlerini yeni bitirmiştim ve menajerimden Noah Hawley'in benimle konuşmak istediğine dair bir telefon aldım. Skype üzerinden görüştük, bana karakterden ve projeden biraz bahsetti. Ne zaman başlayabileceğimi sordu. Perşembe ya da cuma günüydü sanırım. Müsaittim ve tamam dedim. Hemen bilgisayarımı açıp ilk sezonu izledim. Gerçekten sevdim. Pazar günü uçakta, pazartesi günü ise setteydim. Dokuz bölüm senaryo verdiler elime. Böyle başladım...

Bir çizgi roman karakterini oynuyorsunuz. Çizgi romanlara baktınız mı ya da bu durum sizi strese soktu mu?
Çizgi romanlara bakmaktansa Noah'ın dünyasında kalmayı tercih ettim ve onunkinin de etkileyici olduğunu düşünüyorum. Ama rolü çok ciddiye aldım çünkü bir çizgi roman karakteri olsa da fanlar için gerçek bir karakter. Bazıları onu çok iyi tanıyor. O nedenle biraz gerildim ve endişeliydim. Ancak karakterle ortaya çıkardığım işi beğendiklerini umuyorum.

The Shadow King'in başka bir formunu oynayan Aubrey Plaza ile nasıl çalıştınız?
Çok yardımcı oldu. Kendi macerasına ve The Shadow King'i keşfine tanık olmama izin vermekle cömertlik etti. Bu da bana bazı temeller sağladı, çünkü Aubrey ve Dan (Stevens) daha önce onun tarafından ele geçirildiler. Onların hareketlerini izlemek, soru sorup anlamak, sorgulamak, yolculuklarını keşfetmek bana Ahmal Farouk'un arkasında neler olduğunu anlamama yardım etti. Birlikte replikleri çalışarak nereden geldiğini ve nereye gittiğini keşfediyorduk. Eğer kadronun ve ekibin yardımı olmasaydı onları yakalayabildiğim hızda onları yakalamayı başaramazdım.

● The Shadow King'i bu kadar özel bir kötü yapan sizce ne?
Bence doğruculuğu. Bu onu korkutucu yapıyor. Fazla tahmin edilemez. İçinde çok keder var ve dışarı yansıyor, ama aynı zamanda ürpertici bir kibarlığı da var. Dışarıdan kötü olarak görünmüyor. Kendisini kötü olarak gördüğünü de düşünmüyorum.

● Bir oyuncu olarak onu oynamakta ilgi çekici bulduğunuz ne oldu?
Sürprizlerle dolu birisi. Çok katmanlı; karakterin yaşı, sahip olduğu ruh, bu zamana kadar yaşadıkları... Geriye dönüp ağzından çıkan kelimelerin üstünden geçmeniz gerekiyor. Kendine ait bir hayatı olmuş ve evrenin başından beri ortalıkta olan birisi. Uzun bir macera ve karakterin kim olduğunu keşfetmesi mükemmel ve aynı zamanda çok eğlenceli. The Shadow King, kendi başına zaten büyük bir dünya.


● Gençken bir süreliğine Türkiye'de yaşadığınız öğrendim. Deneyiminizden biraz bahsedebilir misiniz?
Aman Tanrım, evet öyle. 70'li yılların sonlarına doğruydu, henüz küçüktüm aslında. İran'dan Türkiye'ye gelip bir süre İstanbul'da kaldım. Almanya'ya gitmeden önceki durağım olmuştu. Şehri çok beğenmiştim, insanların da yardımsever olduğunu hatırlıyorum. Başka yerde kolay bulamayacağınız türden bir sıcakkanlılık vardı. Türkiye'deki zamanlarımı her daim iyi hatırlamışımdır. Hayatımda yeri ayrı bir yeri vardır ülkenizin.

● Bunu duyduğuma sevindim. Legion, Türkiye'de de popüler bir dizi. Buradaki fanlarınıza ne söylemek istersiniz?
Dizinin Türkiye'de de izleniyor olduğuna ve beğenildiğine sevindim. O yüzden diziyi izleyen ve bizi destekleyen herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Bizi takip etmeye devam etsinler.

● Sezonun geri kalanından neler beklemeliyiz?
O, orijinal vücudunu aramaya hala devam ediyor ve bulduğu takdirde hiç de iyi şeyler olmayacağını biliyoruz. Dolayısıyla David'in ve diğerlerinin bir şekilde onun önüne geçmesi gerekecek. İçinde olduğu arayış The Shadow King için de kolay değil. İki taraf için de zorlu, etkileyici ve ilginç bir süreç olacak.

● Peki, Sultan'ı oynadığınız Aladdin filminden neler beklemeliyiz?
Sultan, şaşkın, tatlı, aynı zamanda sorunlu bir baba. Kızı hakkında endişeleri var. Filmde eğleneceksiniz. Ne kadar konuşabilirim bilmiyorum ama animasyon filmden hatırladığınızla tam olarak aynı değil. Karakterlerin derinine iniyoruz. Onların öz geçmişlerini daha fazla göreceksiniz. (Yönetmen) Guy Ritchie'nin kendine özel bir espri anlayışı var.

● Geçmiş projelerinizden hayatınızda etkisi olanlar hangisiydi?
Aman Tanrım. Boundaries isminde bir kısa filmde oynadım. Amerika'da kariyerimin ilerlemediği bir dönemde birçok festivale giden, başarılı olan, Hollywood'a girişimi sağlayan projeydi. The Stoning of Soraya'da zorlanmıştım. Karakter çok sertti. Karakteri ve oyuncuyu ayırıp karakterin devralmasına izin verdim. Oynadığım karakterler aslında bebeklerim sayılır, hepsinden bir şeyler öğreniyorum.

Abu Nazir (Homeland) bence büyük sürprizdi, çünkü başladığımda pilot bölümde iki cümlesi olan bir karakterdi. 24'dan sonraki işimdi ve ekibim yapmama sıcak bakmamıştı. Ama öz geçmişimdeki o kadar iş arasında beni dünyaya tanıtan o oldu. Nereye gittiğim fark etmiyor, hala tanıyorlar. Dizi harikaydı ama asıl karakter birçok şeyin kapısını aralamamı sağladı. Onu yargılamıyordum, mükemmel bir serüvendi.


Legion, ülkemizde yeni bölümleriyle FX Türkiye kanalında çarşamba günleri 08:00'de ve tekrarıyla 22:30'da ekrana geliyor.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER