Çukur: Deliler halayının başındaki kötü vezir

Çukur: Deliler halayının başındaki kötü vezir
İnsanın doğasında akıllılıktan çok, delilik vardır. Akıllı olduğunu düşünen deliler daha tehlikelilerdir tabii. Deli cesareti denilen şey ile asla yapılabileceğine ihtimal bile verilemeyecek şeyleri başarabilir insan mesela. Bir deliye tamam deriz, iki deliyi idare edebiliriz ancak üç deli bir araya gelirse sıkıntı var demektir. Şahsen bu bölüm tıpkı Yamaç gibi Çukur’un delilerinden her zamanki gibi sıkıldım. Fakat şöyle önemli bir nokta var, Vartolu hariç kimsenin göremediği o kötü vezir, Yamaç’ın şikâyet ettiği o deliler ve çektikleri halayın başı olan kişi yani asıl deliliğin çıkış noktası olan isim: Paşa!
 
Vartolu’nun geçmişi ve bugünü için suçladığımız isimlerin başında gelen Paşa’nın, Meliha’yla da bağlantısı olduğunu öğrendik çok şükür. Emmi’yle yaptıkları sohbette, Emmi’nin ağzından çıkan tüm olayların içinde bulunması yetmeyip, onların temelinde bulunması çok komikti. Elimizde bulunan en büyük muamma olan Meliha konusunda bu bölüm Aliço ve Emmi sağ olsun adım adım ilerlediğimiz yolda yine kafa karıştırıcı bilgiler elde ettik. Muhtemelen kasıtlı yapılan bu durumun artık çok sıkıcı olduğunu belirtmek isterim. Tamam, bu kadar gizemi olan olayı bir bölümde açamazsınız da ilk bölümden beri hiç mi yol alınamaz arkadaş?
 
Selim’in zekasına vay dedirten, Yamaç’ın gidip gelip gözüne takılan, Aliço’yu bile zorlayan Meliha Hanım konusunda ortaya çıkan en büyük gelişme sanırım bu olayın ucunun da yine Sultan ve Paşa’ya dokunuyor oluşudur. İdris Koçovalı’nın fırtınalı aşkı Meliha da pavyonda şarkıcılık yapan biriymiş ve İdris’le tanışınca işi bırakmış. Anladığımız o ki, Meliha’yı tanıyan herkes öldüğünü sanıyor. Flashback’le gördüğümüz Paşa’nın bir işler çevirdiği özel bakım merkezinde Meliha’nın olduğuna iddiaya girecek olanlar kimler? Yatacak yeri yok Paşa’nın. Bir kez daha Vartolu onu alevler içine atsın ve bu sefer n’olur başarılı olsun!
 
Sevdasının attığı damara basılan Vartolu’nun bir hışımla yaktığı deponun küle dönmesini isteme sebebinin altında yatan asıl sebebinin de Paşa’ya bağlanışını sevdim. Vartolu’nun en büyük derdi o kötü vezir. Çok da haklı. Hem kötü vezire zarar verdi hem de yerinde duramayan babasının oğlunu kurtararak Çukur tarafından takdir kazandı. Üstelik babasının oğlu Yamaç’a ilk defa kardeşim deyişi de gözlerden kaçmadı. VarYam ikilisinin kavga da etseler birbirlerine karşı düşmancıl şekilde yaklaşacaklarına ihtimal vermiyorum ben artık.
 
Aras Bulut İynemli’nin deli karakterleri ne kadar sevdiğini iyi biliyoruz. Ben de deliyi normale tercih ederim yalan yok. Fakat burada deliler Sultan, İdris, Paşa falan olunca adı deliden çok daha ağır bir lakap olur aslında ama Yamaç Bey’imiz deli dediyse biz de oradan devam edelim. O zaman herkesi piste davet ediyoruz, herkes birbirine girsin. Yamaç en başından beri eğlenceli bir karakterdi zaten ama gerçek anlamda deli değildi. Şimdi ise delirmesi gerçekten çok yakın hele böyle bir ailesi ve eşi varken… Geçen bölümün sonunda ilk defa yakan değil de yanan taraf olup şaşırtmıştı bizi ama efsane sadece karakter değiştirir, huylu da huyundan vazgeçmezmiş. Yine ‘Al sana mal, al sana yangın’ diye diye yaktı ortalığı Yamaç’cığım.
 
Aliço’yla olan sahnelerini de ne kadar özlediğimi bu bölüm fark ettim. İkisinin her sahnesi gerçekten apayrı bir güzellikte oluyor. Aliço’nun İdris taklidi de tek kelimeyle efsaneydi! Rıza Kocaoğlu farkıyla…
 
Emrah’ın aşırı tehlikeli bir karakter olduğunun ve daha da tehlikeli olabileceğinin farkında mıyız? Umarım olur. Bir Sena uğruna çok büyük bir oyun döndürüyor çok! Hem de o oyunuyla, Vartolu, Yamaç ve Sena’yı avucunun içinde döndürürken Çukur’u da yakıyor. Bu ne tür bir sinsiliktir? Yakışmadığını söylersem taş olurum tabii. Ancak şu oyunun sebebinin Sena’ya karşı ‘kardeşim benim o.’ ilgisinden çok daha fazlası olduğunu açıklasalar da net bir gözle izlesek keşke artık. Sena’yı Vartolu’dan uyuşturucu almış gibi gösterip Yamaç ve Vartolu’yu karşı karşıya getiren bu oyun döner dolaşır Nazım ve Emrah’a karşı kurulmuş olan Yamaç ve Vartolu’nun oyununa dönüşür bir gün elbet. Bu oyunun da bir şekilde Sena’nın zarar görmesiyle Yamaç ve Emrah’ı durdurur tahmin ediyorum ben. VarYam’ı beraber izlemek ne kadar keyifliyse, EmYam’da bir o kadar eğlenceli oluyor, artık onları da bir görsek yan yana keşke.
 
Sadece Çukur’da var olmak isteyen Vartolu’nun damarına bastıkça basan bir babası olduğu için çok üzülüyorum gerçekten. Buna zemin hazırlayan Sultan ve saflığa boyut atlatan Saadet’in de suçları çok büyük Vartolu’ya karşı. Sadiş ve Salih olarak masum ve güçlü bir şekilde başlayan aşkın katili olan Saadet’in sinir bozucu güçsüzlüğü karşısında sakin kalamıyorum, kalmakta istemiyorum artık. Bu saatten sonra kavuşsalar bile ‘Oh çok sevindim.’ diye düşünemeyeceğim çünkü ikilinin sevgilerinin gerçekliğinden uzaklaştım. Uğruna ortalığı yakan, sevgisini aradığı halde babasına karşı çıkan adamın karşısına evliliğe sessizce boyun eğen bir kadın… Cemil’in düşünceleriyle yumuşatılmak istense de mantıklı bir yanı yok içindeki bulundukları durumun. Kabul edilebilecek durum ise hiç yok. Özellikle Salih için…
 
Bu hafta televizyonda kaçırdığım için sonradan internetten izlerken reklamlardan kurtulup, ileri alabilme seçeneğim olduğundan 2 saatten çok daha kısa sürede bitirdim bölümü. Bu gözle bakınca ana olaylardan çok doldurma sahnelerin olduğu ama keyifli bir bölüm izlediğimi söyleyebilirim. Sultan’ın Selim’i mirasından çıkarma gibi bir istekte bulunmasıyla alakalı yorum dahi yapmayacağım. Celasun’un geri dönüşünün Akkız’la olması, tanışmalarını görmemiz, varlığına hasret kaldığımız Acar’ın ilişkilerine desteği ve Karaca’yı göremememiz ikilinin akıbetini de bize göstermiş oldu. Bunun haricinde Yamaç’ın ilk bölümlerde gördüğümüz çocuğa arabayla sevdiği kızın önünden geçerek hava atabilmesi için verdiği sözü tutabilmesi için konu hızlı ilerlemesin diye çabaladıkları böyle bölümler için sakladıklarını da görmüş olduk. En azından unutulmamış bir detay sahne izledik keyifliydi tabii ama sonrasında verdiği öğütleri daha da anlamlıydı. -Üstü açık arabayla kız etkilemek mi kaldı ya?-
 
İlk defa yeni bölümden bir sahne izlemedik, çekimleri yetiştiremediklerinden dolayı olabilir bunun sebebi ama belki de haftaya Cumali’yle tanışacağızdır da sürpriz bozulmasın demişlerdir, kim bilir? Ben Cumali Koçovalı’yla tanışmaya hazırım. Kalbimden geçen isim olursa 1-0 önde başlayacaktır hikayesi benim için. Merakla beklemekteyiz.
 
Haftaya görüşmek üzere…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER