Programı izlemeye ne zaman başladım, bilmiyorum.
Yavaş yavaş içine çekti beni. Sonra bir baktım gece de yayınlansa, hafta sonu
sabah da yayınlansa ekran başında hazır bekliyorum. Aileden gelen bir gezme ve
gezi programı izleme merakı mevcuttu zaten. Ama Gülhan’ın Galaksi Rehberi’ni
özel yapan bir şeyler vardı, programın bir ruhu vardı. GGR ilerledikçe gerek
ekrandan bize yansıttığı sıcaklıktan, gerek ara ara sitesine yazdığı yazılardan;
çok farklı, çok güzel özelliklere sahip olduğunu anladığım Gülhan Şen’e
hayranlığım da artıyordu. Bu hayranlık önce twitter sohbetlerine ve sonunda
onunla tanışmaya kadar gitti.
Bir zaman bir yerde ‘asla kahramanlarınla
tanışma’ diyen bir cümle okumuştum. İyi ki kulak arkası etmişim, iyi ki
izleyicileriyle çıktığı seyahatlerin ilkine katılmışım. Sadece onunla değil;
dünyalar tatlısı annesiyle, büyüyünce onun gibi olmak istediğim kankasıyla ve
arkadaşlarıyla da tanıştım. Sayesinde çok iyi arkadaşlıklar, ömürlük dostlar
edindim. İşe duyulan saygının, başarı için ne kadar gerekli olduğunu gözleme
fırsatım oldu. O gezide Gülhan’ın liseden beri ayrılmadığı dostu Ilgın, "ekranda nasılsa bizimle de öyle gibi değil de, bizimle nasılsa ekranda da
öyle aslında" deyince gerçekten niçin bu kadar etkilenmiş olduğuma uyandım. Bu
gezi sonrası paylaşılan her ortam ve zaman da bana gösterdi ki, onunla birlikteyken
de ekrandan yansıttığı neşe, coşku ve sıcaklığı birebir yaşıyorsunuz.

Hmm bretzel da tazeymiş!
Normalde Cuma akşamları yayınlanacak program; geçen
Çarşamba yılbaşı özel bölümüyle, sevenlerine güzel bir yılbaşı hediyesi olarak,
karşımızdaydı. Fransa’nın Colmar kasabasında rüya gibi bir bölüm izledik. Noel
pazarıyla, maket gibi evleriyle, sırf insanlar mutlu olsun diye geleneksel
kostümleriyle dolaşan çiftiyle masal kitabından fırlamış gibiydi Colmar. Bu
etkiyi arttıran etkenlerden biri bence kesinlikle Gülhan’ın kıyafet seçimiydi.
Noel yeşili ve beyazını fon alarak, üzerine attığı mor, pembe ve kırmızılarla o
ortama çok yakışmamış mıydı sizce de? Tabii Eser Bakan’ın kamerasının
katkılarını da atlamadan. Ve bölümün en Gülhanca kısmı, insanların kapılarına
astığı bretzelın tadına bakmasıydı.
GGR’nin geri dönüşüne bu
kadar sevinen tek ben değilim, biliyorum. Gezmediği yerleri onunla gezen,
gezdiği yerleri bir de onun gözünden görmek isteyen çok kişi var. Haftada bir
gün, bir saatten az da olsa içimize sıcacık hevesler salacak, yüzümüzde
gülücükler açtıracak Gülhan Şen döndü; hepimizin gözü aydın! Artık her Cuma
akşamı 21:30’da Trt Haber’e abone olacağız. Bu arada ben bu yazıyı yazarken
yeni bölümde Tunus’ta olacağımızın haberi geldi. Galaksinin en sürprizli, en
içten, en güzel rehberiyle gezmeye devam…