Dolunay'da karşılıksız aşklar

Dolunay'da karşılıksız aşklar
Hani derler ya esas sevenler kavuşmazsa aşk olur. Hemen kavuşacak olsalar aşk büyümez, anlatacak hikâye çıkmaz. Ama esas aşk karşılıksızsa işte o zaman insanı deliliğe bile götürür. Gerçi konumuz romantik komedi sınıfından bir dizi olduğundan öyle deliliğe götüren bir karşılıksız aşk beklentim yok. Fakat dün akşam Dolunay’ın son bölümünü izlerken fark ettim de, ne çok karşılıksız aşk var dizimizde de.

Dizinin ana entrikasını Demet’in Ferit’e karşılıksız aşkının yol açtığı olaylar oluşturuyor zaten. Hakan Demet’e aşık ama Demet onun karısı olmasına karşın hala Ferit’e aşık. Demet saklamaya çalışsa da o kadar belli ediyor ki bu ilgisini, Hakan’ın Ferit’i yok etmek için yaptığı bütün kötülükleri- onaylamasam da- mazur görebiliyorum. Çaresizlikten onunki biraz da. Sevdiği kadına zarar vermektense onun kalbindeki adama zarar vermek bir nevi şövalyelik hatta bence. Yoksa ülkemiz bunun için sevdiğini iddia ettikleri kadınları öldüren erkeklerle dolu.

Karşılıksız aşk demek aşkın yanındayken, aşkına bakarken bile gözlerde hüzün demektir. Bilirsin ki o bedenen yanında olsa bile ruhen değildir. İşte Hakan’ın gözlerinde her daim var o hüzün. Gülerken de, kötülük yaparken de, hayal kırıklığı ve çaresizliğin getirdiği bir hüzün var. Necip Memili oynamasaydı bu kötü adamı gene bu kadar sever miydim bilmiyorum ama şu haliyle Hakan için üzülüyorum adam küçük bir çocuğun anne babasının katili olsa da.

Gelgelelim Demet’in gözlerinde o hüznü göremiyorum. Ferit’e aşık olduğunu sanıyoruz ama belki de onunki sadece hırstır. “Kaybettiğin kıza dön de bir bak istedim”deki kız Demet. Ama Ferit’in kaybettiği kadını, o manada iplediği yok tabii ki. Demet büyük ihtimalle Hakan’la da Ferit’in canını acıtmak için evlenmiştir. (Burada geçmişe dönük niyet okuma yapıyorum tabii.) Ferit’in canı acıtamayınca yıllar boyu hırsını büyüttü anlaşılan. Ben Demet’in Ferit’e duyduğu karşılıksız şeye aşk demek istemiyorum. Takıntı olabilir.

Gözlerinde hüznün daniskasını taşıyan kahramanımız Deniz’e gelince. İşte onunki gerçek karşılıksız aşk. O nasıl bakıştır Nazlı’ya. Hakan Kurtaş gözleri ile oynuyor gerçekten. Aynı şekilde karşılığını görmese de Deniz’e hala aşık olan Alya’nın da gözlerinde de hüzün var. Belki Deniz, Güney Amerika’ya giderken onunla gitmek istemedi, belki o zaman duygularından o kadar emin değildi. Ya da Deniz hep onun olacak diye düşündü ve bıraktı. “Bırak, dönerse senindir”de dönmeyen olmuş Deniz. Dün akşam Alya’yı öptüğü ve hiçbir şey hissetmiyorum dediği çok ağır bir sahneydi.  Beni derinden etkiledi mesela. Kimse Alya’nın yerinde olmak istemez.

Bir de Fatoş ve çevresinde oluşan bir karşılıksız aşk teması var. Gerçi Fatoş’un Engin’e olan duygularının karşılığı var mı tam bilemiyoruz. Tarık’ın Fatoş’a olan duygularının karşılığı şimdilik yok. Ama ileride karşılık bulması olası tek karşılıksız aşkımızın bu olduğunu düşünüyorum. Tarık ilgili, sempatik ve bana sorarsınız Engin’den yakışıklı bir erkek. Sosyoekonomik olarak Engin’den aşağıda biraz ama ileride Fatoş kendisi sosyoekonomik olarak yükselirse işin maddi kısmına çok takılmaz zaten. Asuman gibi paragöz değil diye düşünüyorum.

Bütün bu karşılıksız aşıkların hepsinin mutlu sona ulaşması zor. Deniz’le Alya belki türlü zorluklardan sonra gene olurlar. Ama ben Deniz’in en sonunda Nazlı duygularına karşılık vermeyecekse çekip gideceğini düşünüyorum. Fatoş şu an Engin’i istiyor ama olaylar nereye evrilecek göreceğiz. Bence ne olursa olsun hepsi kendilerini mutlu edecek güce sahipler. Onlar için çok üzülmeyeceğim. Demet’in cezasını bulmasını istiyorum. Belki ölür. Hakan’a de ceza olarak Asuman’ı uygun görüyorum. Mutlu mesut mafyacılık oynarlar.

Son bölümle ilgili birkaç not:

-Demetçiğim, Bulut kahvaltıda reçel sevmiyor. Hem zaten çok faydalı bir şey de değil reçel. Her bölüm her bölüm nedir bu ısrar?

-Buse oyun içinde oyun mu yaptı diye düşündük ama bir gün önce Nazlı ile Ferit’in fotoğrafları da çekildiğine göre sanırım bir özel dedektif takip ediyor Ferit’i. Hakan bunu da düşünmüştür herhalde. Zaten karısından da şüpheleniyor. Belki çok daha önceden beri izletiyordur herkesi.

-Deponun basılacağını Asuman haber verdi fakat vermese de, bir önceki bölümde depoya öyle çok sık gitmediği izlenimini edinmiştik. Hakan’ın o depoda olması öyle çok da mümkün değil. Başka yollar bulunmalı adamın karanlık tarafını ortaya çıkarmak için. Yalnız sadece alkol kaçakçılığı çok kazançlı değildir bence. İşin içine silah uyuşturucu filan girmeli. Viski kaçakçılığı çok masum bir suç kalıyor bunların yanında.

-Demet’in kocasının illegal işlerinden haberi olmaması ilginç geldi. Demek Hakan hiç güvenmiyor karısına. Haklı tabii.

-Nazlı ile Ferit öpüşmeleri niye sarhoşken gerçekleşti? Yani aslında normal hayatlar için olur da dizi evrenimizde hoş olmadı şimdi. Ertesi gün hatırlarlar mı acaba?



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER