Gerçekten
dizi ve sinema sektörüyle yakınen ilgilenmeyen birçok insan dizilerin ve
filmlerin çoğunlukla kamera önüyle ilgilenir. Genellikle oyuncuların
performansları üzerinde durulur. Onların adları bilinir. Pek merak etmezler bu
diziyi kim yazmış ya da kim böylesine yönetmiş, çekmiş diye. Bir bakıma da
haklılar belki. Gerçekten bizi ters köşeden allak bullak eden, bir duyguya
kendimizi kaptırmışken tokat gibi öteki duyguya geçiş yaptıran, repliklerini
sırf aklımızdan silinmesin diye bir kenara not ettiren dizilere rastlamak
özellikle de şu zamanda pek mümkün olmuyor.
Bana göre
Ethem Özışık bu kalıplaşmış yargıyı, özellikle de ülkemizde kalıplaşmış olan bu
yargıyı bir anda silip atıverdi. Öyle bir dünya kurdu ki, tüm ülkeden bir
Poyraz Karayel esti ve geçmedi. Etkisi hala sürmekte…
Her Çarşamba
akşamı boşuna #allahbelanıversinethem hashtagleri açılmadı, boşuna yüzlerce
tweet sadece Ethem’e odaklı atılmadı. (Bunlar hep sevgiden) İşte bunlar hep bu
değişimin kanıtı.
Üç sene
boyunca her bölüm birbirinden farklı duygular yaşadık.
Hatta
öylesine özgün ve değerli bir senaryo haline geldi ki Poyraz Karayel, birkaç
gün önce kitap haline geldi.
Bu gelişme
bile tüm anlattıklarımın özeti aslında.
Nice güzel
dizi ve filmlere Ethem Özışık. Kurduğun dünyaları hep beraber yaşamak dileğiyle.
Seviyoruz seni ters köşelerin ve duyguların senaristi. Bu arada Ethem Özışık
mutlu sonları sevmez benden söylemesi.
NOT: Bu özel
kitabı bir gün imzalatabilmek dileğiyle diyorum ve yazımı sonlandırıyorum.
Sevgiler…