Güzel ve Çirkin: Büyülü bir dünyaya yolculuğa var mısınız?

Güzel ve Çirkin: Büyülü bir dünyaya yolculuğa var mısınız?
Walt Disney’in klasikleşen masal animasyonlarından biri olan Güzel ve Çirkin 3 boyutlu olarak sinemaya aktarıldı. Film birkaç küçük nüansı hariç tutarsak animasyon filmiyle birebir aynı sahne dizimi ve replikleriyle ilerliyor. Bu nedenle bu yapımı 2013’deki Fransız versiyonunun adlandırıldığı gibi masalın modern uyarlaması değil animasyonun birebir canlandırılması olarak tanımlamamız yanlış olmaz.
 
Varsın animasyonun birebir canlandırması olsun, 1991 yılında ödülü Kuzuların Sessizliğine kaptırmış olsa da (doğal olarak ^^) en iyi film dalında Oscar akademi ödülüne aday olan ilk animasyon filmi olma özelliğine sahip olan filmin canlandırılması ne kadar kötü olabilir ki? Üstelik hikayemizde dopdolu bir önermemiz de var: “Kibir, kendini beğenmişlik ve bencillik ancak karşılıklı sevgi ve özveriyle aşılabilir. Dış güzelliğe aldanmak insanı yanlışa sürükler, gerçek güzellik insanın içinde olandır.”
 
Görsel bir şölenle açılış yapan film yine bir görsel şölenle sona eriyor, genel akıştaki görsellikte de Disney farkı hissediliyor. Peki müzikal olarak başarılı mı? Bence evet. Ama bu yanıtın nedeni şarkılarına aşina olmam olabilir. Animasyon versiyonunu (1991) evdeki tek çizgi film DVD'si olduğu için hala-yeğen saatinde sayısız kez izlemek zorunda kalmış biri olarak (Hem de dublajlı versiyonu olmadığı için İngilizce^^) şarkılarını mırıldanabilmek ayrı bir keyif verdi, ufak bir torpil yapmış olabilirim. Müzikal türünün hakkını veren bir film olarak zihnimde artı puan alan filmler bölümüne yerleşiverdi.
 
Oyunculara gelirsek, Emma Watson’ın Belle performansı başarılıydı ama Watson’ın karaktere adını verecek kadar ihtişamlı ama duru bir güzelliğe sahip olmaması filmin tek handikabıydı. Film öncesi oyuncu listesine göz atmadığım için filmin sonunda beliren Ian McKellen ve Emma Thompson benim için tam bir sürpriz oldu. Ama asıl sürpriz filmin son dakikalardaki sahnesinde dikkatimi çekmeyen ancak jenerikte ismini görünce “Nasıl da tanıyamadım.” diye hayıflandığım Ewan McGregor oldu.
 
Günün sonunda fark edeceksiniz ki Güzel ve Çirkin’i izlemek için gişeden aldığınız bilet standart bir filmden öte size iki saatlik büyülü bir dünyaya giriş hakkı veriyor. Ben bu yolculuktan pek hoşlandım, dilerim siz de keyif alırsınız.
 
Önemli uyarı; sinemada orijinal (alt yazılı) versiyonu tercih etmişseniz yerinize yerleşmeden sinema salonundaki küçük hanımefendi ve beyefendilere hızlıca göz gezdirin. Eğer onlarla yakın koltuklarda oturuyorsanız hızlıca koltuğunuzu değiştirin. Aksi halde ailelerinin dublajlı değil alt yazılı seans tercihi çocukları kadar sizin için de eziyetle sonuçlanabilir. (Deneyim konuşuyor.)



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER