Kiralık Aşk: Hayatın hayatıma karışsın

Ömer İplikçi ışığı gelmiş, gidip konuşabilirim artık..
Gelelim Topal Ailesi size. Artık barışın bence. Hem siz hem de Defne acı çekiyor gereksizce. Aslında burada Nihan ve Serdar’a çok iş düşüyor. Anneannesini ikna edip, bugüne kadar her konuda onların yanında olmuş olan Defne’ye adım atma da öncülük yapmaları lazım. Nihan özlediğini söyleyip Defne’ye geliyor ama bu yeterli değil. Aile demek bütün her şeyin bir kişinin omuzlarında yürümesi demek değildir ki. Olayların akışı içinde herkes kendine düşeni yaptığı zaman bir anlam bulur kan bağı. Birbirimizi kullanarak değil, karşılıklı faydalar sağlayarak gerçek aile oluruz. Yoksa biz hepimiz zaten normal şartlarda bir aileye doğarız. Bu hayatın bir kuralıdır. Ama bu bağı yüklenmeden ve de yüklemeden yaşayabildiğimizde gerçek yerini bulur aile. Nasıl ki Ömer İso’ya adım attığında onu tersleyen İso, Defne’yi anladıktan sonra Ömer’e gittiyse, aynı şekilde Nihan ve Serdar’ın da bunu Defne’ye yapması gerekiyor. Gerçi düğünle bu küslük son bulacak, ama onların bu konudaki duruşu onların kendilerine fayda sağlayacak. Zira pek ellerini taşın altına koyan bir ikili değiller de. Belki hayata olan borçlarını bu şekilde davranarak, en azından bir kısmını ödemiş olurlardı.

Şükrü’nün dediği çok doğruydu. İnsanın içine doğduğu aile ile sonradan kendine kurduğu aile arasında o dengeyi kurması, hiç o kadar kolay değildir. İnsan birini yaparken diğerini kırıp dökebilir. Birine verirken diğerinden almak zorunda kalabilir. Ya da herkese verirken kendine kalmayabilir. Buradaki terazi o kadar hassastır ki, insan bunu ayarlarken çok bocalayabilir. Defne zamanında bunu çok ayarlayamamış. Kendinden fazlaca vermiş. Hatta bu yüzden Serdar etkisiz eleman olmuş ve abi olarak yapması gerekenlere hem ihtiyaç duymamış hem de gerek kalmamış. Defne o kocaman yüreği ile her yere yetmiş ve iyiliği ile her yere el uzatmış, bu da etrafındakileri daha bir bencilleştirmiş. Bu yüzden Defne’nin kendi mutluluğunun peşinden gitmesini, sanki onlara karşı yapılmış bir tercih gibi algılıyorlar. Onu ve yaptığını tek başına değerlendiremiyorlar. Onu çok seviyorlar ama onu yeterince anlamaya çalışmıyorlar. Çünkü insan merkeze ya kendini koyuyor ya da sevdiği kişiyi. Oysa olayların gidişatı ile orantılı bunu yapmak gerekiyor. Hep aynı kişiyi koymak ve güncellemeden bunu tekrar etmek bizi döngünün içinde aynı algıyla yaşamaya mahkum ediyor.. Yaşadıklarımıza çıkıp şöyle bir uzaktan bakıp değerlendiremediğimizde de haklılığımız ve kırgınlığımız devam ediyor.

 
 
“Burası her şeyin başladığı yer…Bi’ kız tanıdım ben burada…Hayatımda tanıdığım en serseri, en hırçın kızdı…İtiraf edeyim...Başımdaki belayı biraz bahane ederek öpmüştüm o kızı…Sonra çok acayip bir tokat attı bana…Ama değdi…Yediğim tokata da, peşinden koşmama da…Dünyanın en güzel kızı çünkü o…Benim yanımda olduğu için çok şanslıyım…Artık hiç ayrılma istiyorum yanımdan…Hayatın hayatıma karışsın…Bundan böyle tek bir hayat yaşayalım…Senle ben.”  İşte bizi kalbimizden vuran o sözler. Masalımızın başladığı o yerde, yeni bir başlangıç için atılan yeni bir adım. Bizim aklımızı başımızdan alan tüm bu sürecin, taraflarından birinin ona hissettirdiklerinin kelimeye dökülmüş hali. En yalın, en masum, en hırçın, en sert haline tanık olduğumuz, bizi Allahuekber dağlarından kör kuyulara atan, pembe bulutlarda gezdirip sonra kafa üstü çakan, ayaklarımızı yerden kesip sonra duvara çarpan, yüzümüzde güller açarken bizi ortada bırakan ama ne olursa olsun bizi kendine hayran bırakan o büyülü aşkın özeti. Ne gidebildiğimiz, ne olabildiğimiz ama ne olursa olsun terk edemediğimiz, yine de sevmeye devam ettiğimiz ve de edeceğimiz bu masalın geldiği nokta. Onlar birbiriyle yaşarken bizim de onlarla tek bir hayat yaşadığımız, onlar birbirine aşıkken bizim de onların aşkına olan aşkımızla çıktığımız zirve. Her bir anında aynı heyecanı taşıdığımız, korkusuzca beraber tırmandığımız ve aslında onlarla birlikte tamam olduğumuz Nirvana. Şimdi onlara murada ermek düşüyor bizeyse kerevetine çıkmak. Ve kötülüğün kol gezdiği bu dünyada, iyiliğe sığınıp onlarla olabildiğimiz kadar mutlu olmak…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER