Vatanım Sensin: Hilal, Leon ve sevgi üzerine

Vatanım Sensin: Hilal, Leon ve sevgi üzerine
Sevgi sizi çağırınca onu takip edin
Yolları sarp ve dik olsa da.
 
Çağırıyordu vatansever Türk kadının ruhu Yunan teğmenini ve büyülüyordu onu adeta. Daha önce hiç böyle hissetmemişti ki adam, daha önce hiç böyle cesur bir insanla karşılaşmamıştı belki de. Kendisi de cesur olamamıştı, babasının despotluğuna yenik düşmüştü, esiri olmuştu. Ama bu kadın onu değiştirecekti, bu yol sarp ve dik olsa da öğrenecekti adam tekrardan yürümeyi ve huzura ermeyi.
 
Ve kanatları açıldığında bırakın kendinizi,
Telekleri arasında saklı kılıç
Sizi yaralasa da.
 
Önce güvenini kazanması gerekiyordu adam kadının. Bu süreçte çokça yaralanacaktı, ‘barbar’ diye adlandırılıp kırılacaktı belki. Bedenini hapseden Yunan üniformasına rağmen ruhunun özgür olduğunu göstermek için eline fırsatlar geçecekti ve kadına ulaşabilmek için vicdanının sesini dinleyerek kendini bulacaktı.
 
Ve sizinle konuştuğunda ona inanın,
Kuzey rüzgarının bir bahçeyi harap edişi gibi,
Sesi tüm hayallerinizi kabul etse de.
Çünkü sevgi sizi yücelttiği gibi çarmıha da gerer.
Sizi büyüttüğü ölçüde budayabilir de.
 
Kadın duygularını şiirlere döküyordu ve bu şiirlerle kalbine dokunmuştu belki de adamın. Sitem etmişti adam, aşktan bahsetmemek olur muydu? Oysa dünyanın temeli aşk, sevgiydi… Bilmiyordu ki adam kadının aşkla henüz tanışmadığını, bekliyordu ikisi de belki ırksız bir dünyada karşılaşmayı… O zaman yüceltecekti sevgi onları, birlikte büyütüp ön yargıların zincirlerinden koparacaktı sevdalıları.
 
Sevgi bütün bunları, kalbinizin sırlarını bulasınız diye yapar...
Ve bu biliş, hayatın kalbinin bir cüzünü yaratır.
Ancak o korkunun kıskacında, salt sevginin huzurunu ve hazzını ararsınız.
O zaman örtün çıplaklığınızı ve sevginin harman yerine adım atın..
 
İnsanlar çıplak doğar, ne bir ön yargı kaplamıştır bedenleri ne bir ulus düşüncesi, insan olarak gelirler dünyaya ve bedenler toplumun öngördüğü ve önceden diktiği elbiseleriyle kaplanır. Mavi giydirirler erkek olur bedenler, pembe giydirirler kız olur. Sonra pasaport çıkarırlar ve minik bedenler Türk olur, Yunan olur. Bedenlere her şeyi öğretir toplumlar ama insan olmayı öğretemezler. Özgür ve hiçbir ideolojinin kölesi olmadan yaşamayı öğrenemez bedenler. Bu yüzdendir Yunan teğmenin bedenini yöneten üniforması ve vicdanıyla savaşı. Çıplak olmayı öğrenememişti, üşümekten korkuyordu. Ve belki de sanıyordu ki, çıplaklığını örten tek şey üniformasıydı. Huzura erecekti sonunda, kadının salt sevgisiyle ısınacaktı bedeni ve üniforması örtmeyecekti çıplaklığını artık, sevgi ve aşk örtecekti...
 
Adım atın, kahkahaların tümünün olmadığı,
Sadece gülebileceğiniz mevsimsiz dünyaya [...]
Ve sanmayın yön verebilirsiniz sevginin akışına,
Çünkü sevgi, yolunu kendi çizer sizi yeterli bulduğunda..
 
Hilal ile Leon’un birçok insana ders olması ve güzel bir dünyanın hala mümkün olması hayaliyle…
 
*Şiir: Khalil Gibran
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER