Koray ve Neriman, siz yine saçma sapan dünyanızda bir markaydınız bu hafta. Karakterinizin bütün hünerlerini, şirket çalışanlarının çalışmayan kafalarında gösterdiniz oldukça şamatalı bir versiyonla. Yalnız Passionis insan kaynakları gerçekten çok vasat. Çünkü nerede saçma sapan insan var onları alıyor işe. Bir tane adam akıllı bir çalışan göremedik bu şirkette valla. Bir mülakat yapın ya da ne bileyim referanslara bakın bu ne? Yalnız Ömer senin odanın duvarları ses geçirmeyen cinsten mi? Onca gürültüyü hiç duymadın. Hastalığının etkisi midir yoksa belayı başınıza saran Sinan olduğu için midir bilmiyorum çok dışında kaldın bu konunun. Necmi bu hafta evin tadını çıkarıyordu muhtemelen, hazır Neriman yok keyif yapıyordur sessiz sakin. Kendisini göremedik de. 

Bebek İso, Koray’la maceralarında bu hafta çok ciddiydi. Geçen hafta Pamir’e takındığı o ifadeyle dolaştı Koray’la Nişantaşı sokaklarında. Yemek masasındaki halleri çok komikti. Yalnız Serdar sen çocuğuna karşı ne kadar Fransızsın ya. Seni anlamak gerçekten çok zor. Marmelat yemenin dışında olaylara vakıf olma becerin gerçekten sıfır. Gerçi sen de haklısın, iş yerinde sıkışıp bunaldığında imdadına Nihan yetişiyor, orada rahatsın. Evdeki tamiratlarda İso’da, şimdi buna Ömer İplikçi de eklendi, oh gelsin sorumsuz takılmacalar daha fazla.

Gelelim Pamir sana ya da gelmesek mi acaba? Malum sen buz yemekle meşgulsün ya da toplantıdan toplantıya koşuşturmakla. Belki de Aytekin’e ayar çekiyorsundur ya da ne bileyim Seda ile iş kocalığı yapıyorsundur şimdi. Bu kelimeyi ilk defa duydum yalnız. Ortak, partner falan deriz biz bu işlere bizim köyde. Demek ki Sedaların köyün dili başka, e yani olabilir tabii. Senin aşk acından bu hafta çok sıkıldım. Saçma geldi bana ya da anlayamadım bu kadar nasıl tutulduğunu. Allah’tan Ömer kiralık aşk olayını erken çözdü de Defne’nin yakasından düştün. Maazallah bir de kara sevdaya falan tutulurdun sonra işin yoksa uğraş dur yani.

Yok anane valla Ömer’e kaçmıyorum. Davulcuya kaçıyorum ben merak etme…

Seda ve Sinan sizin için söyleyecek çok sözüm yok. Gayet iyi götürüyorsunuz ilişkinizi. Lara ile tam bir aile oldunuz ki şu anda önünüzde küçük bir pürüz görünüyor. Ama aşılamayacak bir şey değil. Seda, sen her anne gibi kızının babasıyla vakit geçirmesini isteyeceğin ve ona kıyamayacağın için biraz uzak duracaksın Sinan’dan. Bu durumu da gayet güzel suiistimal edecek gibi görünüyor eski eşin. Ama durumu bir müddet sonra çözersin tahmin ediyorum ki. Sizin cephede krizler çok büyümeden bitiyor zaten. Merak etme tatile çıkarsınız en kısa zamanda. Öyle ki sizin payınıza Defne ve Ömer’in yapmasını istediğimiz kayak, bize de hüsran düşer yine hiç şaşırmadan.

Bazen doğrunun yanlışa karıştığı, bazen doğruların çatıştığı, bazen de doğruların yarıştığı durumlar yaşarız. Her biri de seçim yapmak zorunda bırakır bizi. Birini diğerine tercih ederken bazen zorlanır bazen de zor olmasına rağmen, durduğumuz yerin etkisinden dolayı bizde kolaylaşır. Defne’nin ailesinin, ayrılık sürecinin onda yarattığı durumlar yüzünden Ömer’le yeniden birlikte olmasından korkmaları ve onları yeniden yaşar endişesi taşımaları çok normal. Ama bunların neden olduğunu, neden yaşandığını, Ömer’in neden çekip gittiğini göz önünde bulundurmamaları çok saçma. Türkan Teyze konuyu tam bilmiyor mu acaba diye düşünüyorum. Neden söylememiş olsunlar ki onu da anlamıyorum. Ama biliyorsa Ömer’e neden bu kadar kızgın olsun ki? Gerçi İso da biliyordu ve de aynı tepkileri verdi. Burası bende tam oturmuyor işte. Gelişi güzel bir ayrılık olarak düşünülüyor olması havada kalıyor bende. Defne ne kadar çaresiz kaldı kapıda, ne kadar yalnız hissetti kendini. Zaten kimseye kıyamayan bu kız daha bir hayal kırıklığına uğradı, sevdiklerinin onu anlamaması yüzünden. Ama kırık dökük de olsa yine de çıkıp gitmesi kalp ben. Son zamanlarda çok kararlı ve güçlü bir Defne var karşımızda. Ne istediğini bilen ve onu almak için elinden geleni yapan bir Defne’yle karşı karşıyayız. Şikayetçi miyiz? Kesinlikle hayır.