Levent Metro çıkışında bekleyen araçla Ümraniye'ye doğru yola çıkıyoruz. Adana'da çekim yapan Deli Aşk'ın paydos gününe misafir olacağız. Trafik keşmekeşinde yağ gibi akarak platoya varıyoruz. Çekimlerin yapıldığı plato eski Netaş fabrikasından dönüştürülmüş. Hani artık neredeyse rafa kalkan sabit ev telefonlarını üreten Netaş. Platodan içeri girmeden önce etrafa göz atmak istiyorum. Amacım, film ekibiyle hemhal olmadan önce yakalandığı tehlikeli hastalıktan kurtulmasını sağladıkları ve sahiplenerek Adana'dan İstanbul'a getirdikleri yavru sokak köpeği Vivi'yi görmek. Ancak ne yazık ki Vivi o ziyaretim boyunca bir türlü bana gül yüzünü göstermedi.
Al sana Vivi <3 Sete girdiğimizde filme yapımcı olarak ve kreatif bağlamda destek olmanın dışında oyuncu olarak da misafir olan Cem Yılmaz'ın bir sahnesi çekiliyordu. Cem Yılmaz filmde Şefik Ercan adında bir psikoloğu canlandırıyor. Sahne bittikten sonra monitör başına gelen Yılmaz'la birlikte çekilenleri yeniden izledik ve kahkahalarımıza engel olamadık. Kolay gülemeyen biriyim, bu deneyim film hakkında "ilk izlenim" olarak fena bir not sayılmaz açıkçası. Karakter için geçmişe tatlı bir selam mahiyetinde seçilmiş olan Şefik Ercan adının 60 doğumlu olup tarihi yarımadada yaşayan her çekirdek ailenin ve genç kızın hayatına değmişliği vardır. İzah edeyim; Şefik Ercan şimdilerde gün geçtikçe yükselen ve kıymetlenen bir iş modeli olan "taksitli beyaz eşya" mağazalarının ilk örneğiydi.
Cem Yılmaz ve Emrah Kaman'ın rol aldığı sahneyi bir süre daha sessiz kalmaya çaba göstererek monitör arkasından izledikten sonra bizim için hazırlanan mekana geçtik. Filmde Gülhan Tekin'in canlandırdığı anne karakterinin evinin salonuna yayıldık. Gülhan'ın canlandırdığı anne karakterinin bir adı yokmuş. "Oynadığım en ilginç anne" diyor karakterinden bahsederken.
Yazı devam ediyor..