Muhteşem Yüzyıl Kösem: İkinci başlangıç...

Öncelikle Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde Kösem Sultan'dan çok Sultan Murat'ın hikayesinin anlatılacağı bir dizi izleyeceğimizi artık kesin olarak biliyoruz. Üstelik Murad'ın hikayesinin anlatılacağı dönemler gençlik değil olgunluk dönemleri olduğundan Kösem'in daha geri planda kalacağı da bir gerçek. Dizi elbette bu durumu bir Kösem vs. Murat çatışmasına dönüştürecektir ancak kaç sezon ya da bölüm boyunca kendini izletir, bilinmez.
 
Sonuçta Kösem Sultan'ın hayatını anlatmak amacıyla yola çıkan bir dizide Kösem'in hayatının en can alıcı yerlerini seyirciye göstermemek hikayede boşluklara sebep oluyor. İlk sezonda yaşanan büyük zaman atlaması gibi bu sezon arasında yaşanan zaman atlaması dizinin Kösem'in hayatını anlatmak gibi bir amacı olmadığı çok net gösteriyor. Çünkü zaman atlamasıyla es geçilen iki dönem de Kösem karakterinin anlaşılması için kilit yıllardır. O halde dizi Kösem Sultan'ın hayatını değil, Kösem Sultan döneminde tahta geçen padişahların hikayelerini anlatıyor desek daha doğru olur.
 
Zaman atlaması demişken, seçilen tarihin ilk bölüm için oldukça yanlış olduğunu da belirtmek lazım. Tüm karakterleri yeni baştan tanıyacağımız bir konuma getirilseydi daha rahat bir seyir olacakken şimdi hikayenin tam ortasından girmek hikayeyi bilen bizler için alelade bir şeyken, hikayeye hakim olmadan diziye başlayan seyirciler için yorucu olacaktır. En azından Kösem'in saraya daha hakim olduğu, Murad'ın daha toy bir zamanında başlayıp bu durumun değişmesini daha derinlikli ve zamana yayarak işleselerdi doğru bir tercih olurdu bana kalırsa.

Bu kararda dizinin değişen üslubunun da payı olduğu aşikar. İlk seriden ve Kösem'in ilk sezonundan beri dizinin harem entrikaları tarafında daha fazla durduğunu düşünürsek, ikinci sezonun bunu değiştireceği belli oldu. Daha ilk bölümden kanın oluk oluk aktığı, kafaların gürzle patlatıldığı ve meydanlarda asılı duran ölü bedenlerden anlaşıldığı kadarıyla Muhteşem Yüzyıl Kösem karanlık bir çağı anlatan, karanlık bir dizi olma yolunda kararını vermiş. Umarım bu karar hikayenin ilk bölümlerinden beri koruduğu eleştirel çizgiyi bozmaz ve biz de diziden bu sebepten vazgeçmek zorunda kalmayız.
 
Dizinin neredeyse tamamı değişen oyuncu kadrosunda dikkatimizi ilk olarak Nurgül Yeşilçay çekiyor. Kösem karakterini daha ilk bölümden başarıyla üstüne oturtan Yeşilçay, seyircilerin uzun bir süredir hasretini çektikleri Valide Kösem Sultan'ın haşmetini de taşıyor. İlerleyen bölümlerde daha net ortaya çıkacağını umduğum bu başarılı performans ilk bölümden çoğu izleyicide olumlu izlenim bırakmış durumda. Aynı şekilde Sultan Murad'ı canlandıran Metin Akdülger de dizinin yeni padişahı olarak göz dolduruyor.

Bu konuda dizinin yaratıcılarına ayrı bir parantez açmak lazım. Bazı oyuncu seçimlerinde hatalı olduklarını belirtsek de tahta oturacak padişahları canlandıracak oyuncuların seçimlerinde oldukça istikrarlı bir rota çizdiler. Yerini oyunculuk anlamında kimsenin dolduramayacağı Halit Ergenç başta olmak üzere; Engin Öztürk, Ekin Koç, Boran Kuzum, Taner Ölmez dizinin en güçlü karakterlerine yaraşır şekilde performanslar sergilediler. Metin Akdülger'in de ilk bölümdeki başarılı performansı ilerleyen bölümlerinde daha da güçleneceğe benziyor.
 

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER