Kiralık Aşk: Aşık olmak mı yoksa aşk olmak mı?

Defne biz yine eskisi gibi asansörde görüşelim. İş çıkışı buluşunca, gördüğün gibi vardiya değişimine denk geliyoruz.
Ama bütün bu kovalamaca esnasında Koray’la olan diyaloğun on numaraydı. “Benimle konuştuğunu belli etme.” dedikten sonra ki Koray’ın susmasını mı söylesem yoksa Necla olduğunu var sayan Koray’ın içinde ne varsa hepsini sular seller gibi ortaya dökmesini mi? Hepsi çok komikti, zira uzun süredir Koray’a gülmüyordum. Seninle olan sahneleri çoğalsın bence. Yalnız Defne kuzum sen ki bütün gün tek bir simidi kemirip onunla karın doyuran birisin, nasıl oluyor da arka arkaya late breakfast ve kuru fasulye yuvarlıyorsun? Ben Ömer’le yemeğe gitmemenizi, inan bu iştahsızlığına bağlıyorum. Zavallı Ömer yemeğe çıkmadığınız için biriktirdiği paralarla, dükkandaki diğer müşterilerin de hesabını ödedi. O da bu işlerden ümidini kesti galiba bizim gibi.

Ömer onca koşturmaca sonunda Defne’yi yakaladın ama kenafir gözlü Pamir bu seferde yangın alarmını çalıştırdı. Oysa ilk defa geçmişe ait bir soru sormuştun. Ay tam da konuşacaksınız diye heyecan yapmıştık ki, yangının telaşında heyecandasoru da yandı bitti kül oldu. Yalnız sizin şirketinizin batması çok normal arkadaş, bu kadar insan çalıştırılır mı ya? Fabrika mı orası? Maaş, SSK, öğle yemeği derken sizin işiniz hakikaten zor. Birde en kısa zamanda yangın tatbikatı falan yaptırın çalışanlarınıza. Yoksa maazallah, olası bir yangında böyle bir izdihamla daha fazla kazaya sebebiyet verirsiniz.

Defnecim seni kim kurtardı canım? Cevap veriyorum; bence “Canım iş arkadaşım Defne.” kod adlı Aytekin. Aytekin seviyorum seni ya.Ömer’le olan diyaloğunu, Koray’la olan hallerini, nefes egzersizi yaparken ki kendini motive etme şeklini. Enerjine sağlık Aytekincim. Ama en çok seninle ilgili neyi merak ediyorum biliyor musun? O tırstığın Ömer’le iş arkadaşın Defne arasındaki ilişkinin boyutunu öğrendiğin zaman vereceğin tepkiyi. Derya ile aranızdaki birkaç saniyelik elektriklenme de gözümden kaçtı sanma.

Peki Defne, Ömer o izdihamda kaybettiği için seni yana yakıla arıyordu. Telaşlı telaşlı koşturup duruyordu. Sonra ne oldu da başına gelen kazadan haberi olmadı? Hastaneye gidip gelmiş olmana rağmen o süre de seni niye merak etmedi? Ay çıldıracağım ya. Kuzum siz ne acayip bir çiftsiniz? Sen bir gün Ömer’in yemek yememesine takıyorsun. Onunla yatıp onunla kalkıyorsun. Sabaha kadar oturup pazı sarıyorsun. Sonra hop unutuyorsun. Ömer seni kalabalıkta kaybediyor, deli gibi arıyor, sonra hop başka bi’ yerde Derya’dan durumunu hasbelkader öğreniyor. Kafam gerçekten almıyor Şükrü. Gerçi sana dert yanıyorum Şükrü abi ama senin kafan da eminim bizimle aynı durumda. Ama Defnecim Ömer başına geleni duyunca nasıl da koşup geldi. Ya acını geçirme seansına ne demeli? Ay ben bunları ne çabuk affediyorum ya. Adam gibi kızayım diyorum, sonra öyle bir şey yapıyorlar ki hemen bağrıma basıyorum. Oysa geçen hafta ne çok saydırmış, bölümün başında da saydırmaya aynen devam etmiştim. Sonra geliyor Sinyor İplikçi’nin şefkatli halleri, bende ne sinir kalıyor ne de kızgınlık. Alıp sizi evime götürüp bakasım geliyor. Yaralarınızı sarıp sarmalayasım geliyor. Dertleriniz benim olsun deyip sizi kucaklayasım geliyor. Yalnız söylemeden edemeyeceğim, Pamir’e saydırmaya kesintisiz devam ediyorum. Piss Pamir…

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER