Kiralık Aşk: Aşık olmak mı yoksa aşk olmak mı?

Defne boş ver selfieyi… Biz daha fazlasıyız… Tabloyuz…
Defne ile Ömer’in tarafsız bölge Sinan’ın evindeki halleri ne tatlıydı. Uzun zamandır yalnız kalmalarına biz mi hasrettik yoksa onlar mı diye sorarsak eğer, cevabım kesinlikle biz. Ama neyse ki onlar da iş bahanesiyle de olsa, baş başa vakit geçirmeye razı oldular en sonunda. Telefondaki Pamir parazitini saymazsak eğer kimse tarafından kesilmeyen, bölünmeyen şahane anlardı. Yalnız yukarıda söylediğim evren şimdi kulaklarını kapasın lütfen. Zira az önce verdiğim sözden hafif bir cayma yapacağım. Ben birbirinizle konuşmanızı istiyorum. Birbirinizi sadece bakışarak değil konuşarak da anlamanızı istiyorum. “Kendi değerini kendin belirle Defne.“ diyen Ömer İplikçi’nin daha fazla mesleki tavsiyede bulunmasını istiyorum. “Keçilerin keçisi” diyen Defne’nin daha çok benzetme yapmasını istiyorum. Birbirinize çay, kahve ve yemek yapmanızı istiyorum. Hayata dair daha çok paylaşımda bulunmanızı ve bunun müzikle değil bize sözlerle aktarılmasını istiyorum. Kırmız kar yağdırmanızı değil sadece normal insanlar gibi vakit geçirmenizi istiyorum. Geçmişe ait, sadece birbirinizle ilgili olan değil, birbirinizden önceki hayatlarınızı da konuşun istiyorum. Güçlü ve kararlı Defne hiçbir yere kaybolmasın istiyorum. Vazgeçmeyen Ömer bizi hiç terk etmesin istiyorum. Tutarsız ve atarlı Defne bir daha buralara uğramasın istiyorum. Kısaca sadece birlikte hiç ayrılmadan mutlu olun istiyorum. Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz diyorum. Sizi birlikte göremeyince, hayattan soğuyoruz inanın diyorum. Gökten üç elma düşsün, bunun ikisi sizin olsun bir tanesi biz Kiralıkçılara yeter de artar bile diyorum.
 
Gözler kalbin aynasıdır…
 
KISA…KISA..

Sinan…Seni bu sene çok daha fazla seviyorum. Hiçbir sahnende sıkılmıyor ve de severek izliyorum. İnsanın senin gibi dostu olsa daha ne ister? Ömer ile olan kardeşliğiniz gerçekten mükemmel. Birbirinize olan güveniniz ve de diyaloglarınız çok kayda değer. İlk defa bir ilişkini bu kadar onaylıyorum. Onca şıpsevdi hallerinden sonra doğru insanı buldun sanki. Seda ile enerjiniz ekran karşısında bize çok güzel yansıyor.

Seda, senin eziklik diye nitelendirdiğin bu haller aslında biz kadınlar için çok tanıdık. O kadar çok sorumluluk alıyoruz ki, kendimizi unutuyoruz. Kendimize vakit ayırdığımız zaman da, bir dolu suçluluk hissediyoruz. Annelik ve iş kadınlığı ile eş olma üçgeninde sıkışıp kalıyoruz. Senin kafa karışıklığının da buradan geldiğini çok iyi biliyoruz.

Pamir, sana ne desek boş. Defne’ye tutulmaya başladın. Şimdi de bir rekabet halleri. Senin tam olarak derdin ne ya? İnsan nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyor anlamak çok zor. Ama işte genetik genetik durumlar seninki. Teyzen ve kuzeninden aşinayız aslında bu yaptıklarına. Ama işte insan yine de hazmetmekte zorlanıyor. Defne’yi çok iyi çözmüşsün. Seda’ya söylediklerin akıl vermek miydi yoksa gelecek planların mı bilemiyorum? Hani “Hiç kendinin farkında değil.” diyorsun ya. Senin de farkında değil canım. Hatta Ömer dışında kimsenin farkında değil. Bunu o İngiliz kafana soksan iyi olur. Bundan sonra neler yapacaksın hiç görmek istemiyorum aslında, ama ne yaparsan yap nasıl olsa amacına ulaşamayacaksın, en azından bunu biliyorum. Bu yüzden gönlümüz rahat bir bakıma. Birde bu Işıl niye geldi ya? Gelince bize ne faydası oldu, amaç neydi valla anlamadım.

Neriman seni bu sezon hala bir yere oturtamadım ama lütfen Koray’la çok fazla görünme. Koray bu hafta senin dışındaki tüm sahnelerde çok iyiydi. Bol bol güldürdü. Sen bence kendine yeni arkadaşlar bul. Git başkalarının başına çorap ör. Hatta Necmi ile takıl malum kendisi zaten bin yıldır seni anlayamamış, bundan sonra da anlamasa bir şey fark etmez. Zira etkisiz eleman olur da kendisi.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER