Gelelim
Ömer sana. Bu hafta Defne için aşkınız için çok güzel adımlar attın, bir tek
toplantıda Defne’ye söylediklerin hariç. Gerçi orada da yaşadıklarından çok
bunaldın ve bu yüzden sitem ettin, seni anlıyorum. Acını, çektiklerini İso’ya çok
güzel anlattın. Kendini çok güzel ifade ettin, hele sürüldüğünü söylediğin o cümleler
hepimizin canını acıttı, yüreğimizi sızlattı. Ama ben bu yüzleşmeyi daha çok
Defne ile senin aranda olması gerektiğini düşünüyorum. İşte o zaman Defne’nin
korkuları tamamen bitecek. İso dedi ya “Emin olsan gizli saklı iş çevirmezsin.”
diye, işte o zaman Defne daha bir sağlam çıkacak ortaya. Daha bir sahiplenecek
aşkını. O bunu yapamadığı için İso dolduruyor bu boşluğu. Onu korumaya çalışıyor,
tavırlarını tasvip etmesek de kendince. Ama tekrar söylüyorum, senle ilgili değil
Defne’nin korkuları. Kendi geçmişinde yaşadığı travmaların da etkisiyle sana
duyduğu duygularının büyüklüğünden tüm bu korkuları. Siz eğer karşılıklı bu
konuşmaları yapabilseniz, birbirinizin yokluğunun size hissettirdiklerini
konuşabilseniz çok şeyler aşılacak ilişkinizde. Aşkınızdan emin olduğunuz kadar
hasarlarınızı da beraber onarabileceğinizin, yaraları birlikte
sarabileceğinizin güvenini de vermiş olacaksınız birbirinize. Taşlar daha bir
oturacak yerlerine. İşte o zaman sizin de bizim de hasretle beklediğimiz, o
şahane anlar yaşanacak bu büyülü aşkın atmosferinde. Allah’ım ne büyük özlemler
bunlar.
Pamir,
hiç istemeye istemeye sana da değineyim biraz. Sen bin yıldır çalışmayan biri olarak
bula bula bizim hikayemizi mi buldun? Seni çözmeye çalışmak için zaten uğraşıyoruz.
Rengini anlamak için gayret ediyoruz hiç işimiz gücümüz yokmuş gibi. Birde ölmüş babanın dertlerini taşıyorsun bize. Umrumuzda
mı allasen? Bize ne yani senden ve ailenin gizemli dertlerinden. Kuzen
kontenjanından girdin ki bu kontenjandan zaten çok çekmişliğimiz var, yine de
amenna dedik. Sütlü çayını, entrikalı özgüvenini, arkadan iş çevirmeni nereye
kadar hazmedeceğiz? Bu oyuna niye girdin çok anlamış değilim ama Defne’ye
tutulmaya başladığının farkındayım. Onu elde etmek için daha da pisleşeceğini düşünüyorum.
Zira kirli oynuyorsun hepimizin gözü önünde. Senin bu sinsi sinsi yanaşmalarınla
beraber, Defne’yi de anlamak ayrı bir sabır istiyor tabii.
Dertleşecek
kimsen yok Defne, Ömer
konusunda çok yalnızsın seni anlıyorum ama asla hak vermiyorum. Sana arkadaşlık
oyunu oynayan Pamir’e neden içini döküyorsun canım benim? Sinan’a git, onunla
konuş ne konuşacaksan. Derya bile olur yani, onunla bile konuşsan bu kadar
yersiz olmaz. Evet Ömer çok güçlü bir karakter. Karşısında yalpalıyor ve de
kendin olamamaktan korkuyorsun ama artık ona güvenmeyi denemelisin Defne. Onsuz
yapamadığını biliyorsun ve onun da aynı durumda olduğunu az buçuk tahmin
ediyorsun. Nedir hala bu derede boğulduğun haller. Sen ki isteyince çok güçlü
olabiliyorsun. Bunu hepimiz defalarca gördük. Ömer’in o buz gibi soğuk görüntüsünün
altındaki yumuşacık kalbini de, herkesten çok sen biliyorsun. Seni ne kadar
güzel sevdiğine ve bu aşk için seninle beraber verdiği emeğe defalarca kere
şahit oldun. Artık onun o güçlü duruşuna kızmak yerine sen de onun yanında,
kararlı ve güçlü Defne olarak yerini alsan. Bu aşka gerçekten sahip çıksan.
İso’yu ikna etmek yerine ikna olmuş Defne olsan. Aşkını yaşamak için dostunun
onayını almak yerine, kendi içinde kendini onaylasan. Sen ki hayata kafa tutan,
sevdiklerin için canını ortaya koyan fedakar can Defne’sin. Mutluluğu çok fazla
hak ediyorsun. Sen mutlu oldukça sevdiklerin de mutlu olacak zamanla. Endişeleri
yok olacak sen göze alıp yaşadıkça.
Yazı devam ediyor..