Arkadaş İyidir: Acılara tutunmak

Karakter derin. Farklı. Onu kötü olarak adlandırıp kestirip atmak belki de en büyük haksızlık olur. Bilmiyorum, siz de benim gibi ekrandaki "iyi kız, aman güzel kız, aman saf kız" örneklerinden sıkıldınız mı ama ben gerçekten sıkıldım. Dünyada sana yüzlerce o tarz insan gösterebilirim. Tamam, ezberledik artık o insan profilini. Bize cesur karakterler verin. Güçlü karakterler. Derin karakterler. Acıları, yaşanmışlıkları, mücadeleleri olan karakterler.

Uzun zaman sonra bir karakter ilk defa bu kadar çok dikkatimi çekiyor. Ne yapacağı, ne edeceği, her şeyi muamma çünkü. Gözlerindeki o diğer kadının neler yaptığını gördüm iki bölümde. İnanılmaz da keyif aldım -diyorum içimdeki küçük bedelciyi durduramıyoruz diye:)- hiç yalan söyleyemeyeceğim. Peki neler yapabileceği? Eh…Her şeyi yapabilir. İçindeki o ateşi söndürmek için her şeyi yapabilir. Yapsın da! Ondan neler çıkabileceğini, iç dünyasının nasıl işlenebileceğini, kendi içindeki savaşı düşündükçe beni bir heyecan basıyor. Bu arada karakterin de çok güzel oynandığını söylemek gerek. Her şeyini hissediyorum izlerken. Nefretini, öfkesini, acısını, hayal kırıklıklarını, umutlarını… Su Kutlu’ya bu harika yorumu için binlerce teşekkür…

Şimdi şu çift olayına gelirsek ki gelmesek daha mı hayırlı olur bilemedim. Belli ki yeni bir muharebeler dönemi geliyor. Aman canım, sosyal medyadan uzaktayım ben, yiyin birbirinizi diyormuşum...

Geldim, sana bu kadar ‘acılara tutunmak’ dedim, yaralı dedim, baba sorunu dedim, çivi çiviyi söker dedim. Aman biraz da cesaret olsun, yanına meydan okumalar, sınamalar oh oh. Klişelerden uzak, farklı bir ikili olurlar Eren'le. Onun da temeli sağlam çünkü. Baba cephesinden o da yaralı. O da bir türlü söndüremiyor içindeki ateşi. Yaralarını beraberce sarmak gerek. Birbirini anlamak gerek. Oyuncuların kimyası zaten çok güzel tutmuş. Aylar sonra bir ikili beni heyecanlandırmayı başardı. İlk kez… Keyifle izledim yan yana oldukları her sahneyi. Bir de ‘Bu Kız’ şarkısında tanışınca tabii, kafadan bir puan önde başladılar benim için.

Şarkı demişken, şarkıları kim seçiyor? Kim seçiyorsa bu işi gerçekten harika yapıyor. Klip havasındaki sahnelerle bambaşka duygulara yolculuk yaptım. Tabii arada yaramızı deşecek bir ‘Duymak İstiyorum’ da dayamışlar:( Olsun, biz tutunuruz yine acılara. Bizim olayımız bu.

Gizem Subaşı son zamanlarda izlediğim en farklı esas kız. Hadi, hayırlısı olsun. Bakalım bu sefer yüzümüz gülecek mi yoksa bu matematik de bizi üzecek mi hocam ;-)

Emeği geçen herkesin eline sağlık. Dünyanın en klişe cümlesi olsun diye demiyorum. Ciddiyim. Dizi çekmek, yazmak, oynamak zor iş. Biz seyirciler de biraz atarlı varlıklarız, hemen hikayeyi içselleştirdiğimiz için karakterlerin arkasında durup kılıçları çekiyoruz, yeri geldiğinde kızıyoruz, eleştiriyoruz, bağırıyoruz, sövüyoruz, ‘Bu ne böyle be? Böyle iş mi olur?’ diye. Değer verdiğimizden o, değer verdiğimizden.

O yüzden işiniz hayli zor. Bir de her şeyin tek tipleşmeye başladığı bir dönemde farklı bir iş ortaya koymak çok daha zor. Çoğu, kolay yolu seçiyor günümüzde. Kopyala yapıştırlardan bayılmak üzereyken zoru başardığınız için tüm ekibe kalben teşekkürler…

“Yaşadım birkaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimiz de”
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER