28 ile 29. bölüm Defne ile Ömer’in ilişkisinde cidden çok önemli anlardı. Bu iki bölümden sahnelerin farklı yansımalarını ya da benzerlerine fragmanda denk geldik.
* Geçen hafta hatırlarsanız fragman yorumumda tek bir yansıma olur yazmıştım. O da nedense tekne sahnesini gördüğümden aklıma gelen Defne'nin rüyasıydı...Defne ile Ömer bankta ayrılmışlar. Ömer "güvenmiyorum" demiş, Defne bir kere daha sevdiği biri tarafından terk edilmiş. Üstüne bir de "ilham perim yok" falan demiş. Ve yeniden kendi mucizesini başlatmak adına kolları sıvamış. Ancak bu yol yeniden onu Ömer ile aynı yola getiriyor. Beraber hazırlanan koleksiyon... İkisi de barışmak istiyor, ama ortada bir sır engeli var. Defne oyun gerçek olmaması adına onu çözmeden gelmek istemiyor Ömer'in yanına... İşte böyle bir zamanda barışmalarının imkansız olduğu bir anda görüyor Ömer ile rüyasını onunla birlikte bahçede golf oynadığı, sıcak çikolata yediği akşamın devamında...
DEFNE: Acaba diyorum küçük bir eve mi geçsek?
ÖMER: Hani seviyordun burayı?
DEFNE: Seviyorum, bir sürü anımız var sonuçta. Ama ne bileyim yeni bir ev yeni bir başlangıç
ÖMER: Sen nasıl mutlu olacaksın.
DEFNE: Yine böyle bahçeli olsun. Bir sürü yeşillik ekmek istiyorum. Domates, biber, salatalık. Zaten mutfağa da ben giriyorum.
ÖMER: Teknede de sen sorumlusun mutfakta.
DEFNE: Tekne mi?
ÖMER: Yazı teknede geçiririz, kışı da evimizde. Yazı da kafamıza göre işte...
DEFNE: Sen ciddi misin?
ÖMER: Gezeriz koy koy Ege kıyılarını, ne bileyim sıkılırsak Yunan adalarına gideriz, belki İtalya'ya..
DEFNE: İkimiz mi sadece?
ÖMER: Sadece ikimiz.
DEFNE: Belki de üçümüz.
Nasıl şaşkın uyanıyor Defne... Defne ilk kez hayal kurmuştu. Bu rüyası hepimiz içine umut ekmişti. Sabah kalktığında hayallerini temsil eden bileziğine bakıp, "gerçekleşecek bunlar” dedi içinden. Rüyasının ardından o gün Sinan'ın evinde yeniden Ömer ile bir araya geliyorlar. Başta yadırgasalar da oturuyorlar kanepeye birlikte ve ellerini kenetleyerek koleksiyonu çıkarıyorlar. Hatta çalışmalarının ardından Defne bahçeye çıkıp yıldızları izliyor. Çok sevdiğim bir konuşma vardır o sahnede:
ÖMER: Her fırsatta dışarıdasın.
DEFNE: Seviyorum gökyüzüne bakmayın.
ÖMER: Ne görüyorsun orada benim görmediğim.
DEFNE: Söylemeyeyim şimdi sürprizi bozulmasın, ileride belki sen görürsün.
Onlar bu konuşmayı yaparken ise İz, Ömer ile birlikte yaptıkları grafitinin Defne'nin çiçekli tankıyla yerle bir olduğunu görüyor. Sinan'ın evinden çıkıp Ömer, Defne'yi eve bıraktığında ilk kez koruma kalkanlarını indiriyor ve "güvenmiyorum" diye terk ettiği kadına "ben böyle olmak istemiyorum" diyor. İlk kez barış çubuğunu iletiyor. "Biz şahaneyiz, mutlu olmayı hakkediyoruz" diyor. Ve Defne "aramızdaki engeli çözüp geleceğim. bu sırrı bilsen benden nefret edersin, tüm bildiklerinden öte" diyor, sözünü veriyor. Aradan onlarca olay geçiyor. Defne borcunu ödüyor, söz verdiği gibi geliyor. Tekrar evlenme kararını alıyorlar. Ancak Gallo falan derken bir türlü tam olamıyorlar. Geçen hafta önce bu rüyaya dair tekne olayı gündeme geliyor, ardından da bu hafta rüyanın aynısı gerçek oluyor fragmanda:
ÖMER: Nereye gitmek istersin? Şimdi seninle daha önce gittiğim neresi varsa başka bir gözle bakacağım. Hep yanımda ol, hiç ayrılma?
Acaba o yatakta başka neler konuşulacak? Ömer'in rüyaları hep gerçek oldu. Defne o gün rüyasını gördükten sonra yıldızlara baktığında bence o rüyasının gerçek olmasını hayal etmişti. Ve Ömer'den bir gün o da görür diye sürpriz olarak saklamıştı.
Herkesin bir yaşam felsefesi vardır. Bazıları yaşandıkça evrim geçirir, bazıları ise en kötü anda ‘tamam her şey bitti’ dediğimiz anda aydınlığa çıkarır. Defne'nin mottosu da: “Gülümse, hayal et ve sev’di. Koluna taktığı bileziklerle vermişti Defne bu mesajı bize. Ama içine girdiği oyunla yasaklamıştı kendine ‘hayal’ etmeyi. Ne demişti Defne 5. Bölümde Sinan’a? “Oyun bitene kadar bana hayal kurmak yasak". Oysa insanı ayakta tutan ve geleceğe dair umutlu bakmasını sağlayan kurduğu hayallerdir... Defne de o gün geleceğe dair umutla kalkmıştı ve artık oyun bittiğine göre hayallerinin gerçek olma zamanıydı birer birer...
Bu bölüm cidden Ömer'in söyledikleri gibi şahane olduklarına bir kere daha fragmanda bile şahit oluyoruz. Bakalım Defne'nin rüyasının ne kadarı gerçek olacak. Ancak hepimiz biliyoruz ki; Defne’nin rüyası asıl “üçümüz” kelimesi gerçek olduğunda tam olarak gerçekleşmiş olacak. Bu konuda çok fesat düşüncelerim var. Sevgili Meriç Acemi’nin klişe sevmediğini biliyoruz ancak içimden geçenler bu hamilelik olayının yakın zamanda gerçek olacağı... 28.bölümde rüyayı gördüğünden beri oyunun bir hamilelik durumundan sonra gerçekleşeceğine inanmıştım. Ömer’in önce Nihan ile hamileliğini konuşması ardından Serdar ile baba olma konusunda konuşması bu düşüncelerimi pekiştirdi. O rüya “üçümüz” kelimesi geçmese bile çok anlamlı ve güzeldi. Onu eklemiş olmalarının boşa olmadığını düşünmek istiyorum. Hele bir de 20 bölüm sonra o rüyanın aşama aşama gerçekleştiğini önümüze koyarlarken... hafta Defne’nin gündüz uykusuna yattığını gören biz fesat izleyiciler de “Acaba hamile mi?” diye düşünmeye başlamıştık. Kusma gibi belirtiler olsa klişe olurdu bu hamilelik işi, ama yorgun olup gündüz uykularına yatan Defne’de bu şekilde hamilelik ipucu önümüze koyuyorlarsa. Dediğim gibi o tek başına kalktığını öğle uykusu diye düşündüğüm için bunu yazıyorum. Değilse, zaten bir anlamı yok. Uçuk bir tahmin oldu benimki, ama belli mi olur. Hayaller, hayaller...