İşte Benim Stilim: Kuş öldü beybi

İşte Benim Stilim: Kuş öldü beybi
İşte Benim Stilim, geçtiğimiz Cuma erken denebilecek bir finalle veda etti. Kazanan, hafta içi bölümlerde de jüriden sıkça övgü ala Yeşim Aydın oldu.


Yeşim Hanım’a hayatta başarılar dilerim

Boynundaki aşırı iddialı ‘Fifty shades of sin’ dövmesinin aksine, sezon boyunca olaylara pek de karışmayan bir yarışmacıydı Yeşim Aydın ki bunun çok sıra dışı bir tavır olduğunu söylemeliyim. Bu sezon, izlediğim bunca İşte Benim Stilim arasındaki en kavgalı, en tahammülü zor sezondu. Öykü Serter’in bile sinirlendiğini ilk defa bu sezon gördüm diyebilirim. Duygularını göstermemekte bir dünya markası olan Öykü Serter’in bir yarışmacıya ‘Hayır konuşamazsın, yine saçmalayacaksın, kes sesini’ dediğini de yine ilk defa duydum, üstelik sadece bu yarışmada değil, kendisinin bin yıllık reality show tarihinde.


Sen üzülme

Bütün bu kavga kıyamet ve harala gürele ortamın belki de en büyük tetikleyicilerinden Bahar Candan ise, finale kalan son iki isimden diğeriydi.  İsminin söylenmesini dünyanın en mutsuz surat ifadesiyle beklerken, kazanan ismin kendisi olmadığını duyduğu an o kadar çabuk ortamı terk etti ki, ona alıştığımızı düşünen hepimiz bir kere daha şaşırdık. Ablası Nihal Candan’ın Survivor vedasından sonra, daha aşağısı onu kesmezdi aslında belki de. Bahar Candan gibi gencecik, daha da hissettiğim gibi söylersem küçücük bir kıza atıp tutacak, onun halinden şakalar yapacak değilim elbette, ama kendisini izlerken hayatın anlamını sorguladığımı, iç hesaplaşmalarda gezdiğimi inkâr edemeyeceğim. Kıyafetleri, saçları, tırnakları, makyajı, konuşması, hepsinden de önemlisi seçtiği kelimeleri ve kurduğu cümleleri ile kafamda her zaman bir hüzün vesilesi olarak kalacak. Bu yaşta bir insanın, kendisini böyle göstermeyi bu kadar çok isteyecek hale gelmesinin sebeplerini analiz edecek bir sosyolog değilim, onu tanıdığı için yorum yapabilecek birisi değilim, mevzu herhangi bir şekilde üstüne vazife olan bir kimse bile değilim aslında. Yine de Bahar Candan’ı izlerken içime dolan apokalips hissine asla mani olamıyorum. Umarım ne istiyorsa hepsi olur hayatında.


Öykü Serter çıldırmadan az önce

Yarışmayı Bahar’la birlikte normalinden çok daha başka bir yere sürükleyen ve benim için bir nevi izlenemez hale getiren bir diğer yarışmacı ise, aynı zamanda finalistlerden de biri olan Yağmur Taktaş’tı. Kendisine olan hislerimi ‘Bunca yıldır kavgalı program izlerim, böyle yarışmacı görmedim’ diyerek özetleyebilirim.  Bahar Candan’la inişli çıkışlı dostlukları, bir küsüp bir barışmaları, jüri ve Öykü Serter dâhil herkesle aralıksız kavga etmesiyle kırk metre uzaktan tanıyabileceğimiz Yağmur, izlerken kalbimi paramparça edenlerden. Onu bir kere izlemek bile,  kalbime saatlerce oturan bir öküz kadar beni yoran bir ağrı, mutlu geçmiş bir çocukluğun her anı için özür diletecek kadar büyük bir üzüntü ki normal şartlarda televizyonda kavga gürültü görmeye, insanların kapışmasını izlemeye bayılırım. Bu kız içimi aldı dışıma çevirdi, beni bende bitirdi. İki satır neşelenmek için izlediğim programı, bildiğin dolmuş gözlerle kapatmama sebep oldu. Eminim çok tatlı bir insandır, ama ben onu izleyemedim.

Bu sezon kızların hepsinin sürekli kavgasından ve çok acayip bir ses tonuyla konuşmalarından mı, yoksa artık programın çok üst üste gelmiş olmasından mıdır bilmiyorum ama başta jüri olmak üzere herkeste bir bıkkınlık, bir tatsızlık, bir bitse de gitsek havası vardı. Bir sonraki sezon olur mu, olursa ne zaman olur? Nur Yerlitaş kuşunu da yere atıp kırdığına göre, belki de bir süre ara vermeliyiz. Yeni yarışmalarda görüşmek üzere.




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER