Kiralık Aşk: Sır..


"Aşk birbirinin karanlık taraflarına hiç korkmadan bakabilmek; saklanmadan, hiç korkmadan... Eğer yanında gerçek olamazsam ben ne işe yarayacağım? Farkında değil misin? Her geçen gün derinleşiyoruz biz." Her ne kadar Sinan kendi ilişkileri için Yasemin'e söylediyse de bence bize anlatılan Defne ve Ömer'in ilişkisi... Farkında mısınız? Artık gerçek bir ilişkileri var. "Ne güzel... Tanıştık" dedi Ömer Defne'ye. Gerçekten de her yönüyle tanıdılar birbirlerini artık. Kıskanıyorlar, tartışıyorlar, küsüyorlar... Her normal ilişkide olduğu gibi yani… Sonunda barışması da bir o kadar keyifli ve güzel olacaktır.

Defne ilk defa "senin istediğin olmayacak" dedi Ömer'e. İlk defa sağlam bir şekilde karşısında da durdu. Defne büyüyor, değişiyor... Ömer'i de değiştiriyor tabii ki. Şimdi biraz Defne’nin peşinden koşan Ömer izleme zamanı.

“Seni seviyorum” herkesin kolaylıkla söyleyebileceği bir cümle değil. Bu iki kelimenin birleşimi, değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek anlamlar taşıyor. “Özledim” demek için bile Defne’yi kıvrandıran Ömer İplikçi’nin bu özel cümleyi önce kendisine itirafı olarak görüyorum ben. Elbet Defne’ye de söyleyecektir. Hem de bağıra bağıra…

Sevgili Gallo, ne demek yahu "ne olacağız biz"? Ne olacağını düşünüyordun? Adamın deli gibi âşık olduğunu biliyorsun. Üstelik Defne'nin de nasıl sevdiğini biliyorsun. Ne bekliyordun ki? Aldın cevabını oturdun aşağıya. Hayır, ne demesini bekliyordun Ömer'in? "Tabii ki Fikret'cim ben hemen Defneyi şutluyorum ve sana geliyorum" mu diyecekti?  Defilenin sonunda Ömer'in elini tutmanı ise kötü niyet olarak değerlendirmiyorum. Dünyaca ünlü bir tasarımcı olarak Ömer'i onore etmek istedin anlıyorum, ama Defne anlamadı işte. Yine de biliyorum ki tamamlanmamış bir görevin var iyilik perisi. Onu da tamamlayıp gideceksin. İşaretini de defile öncesi verdin. Yani ekip bize verdi. "Nerede bu külkedisinin ayakkabısı?" diye bağıran Koray'a doğru ayakkabıyı bulup veren sen oldun da sorunu çözdün. Bizim masalımızın külkedisi de Defne olduğuna göre ona da doğru ayakkabıyı giydirip prensine kavuşmasına sen yardımcı olacaksın ve görevini yerine getirmiş bir iyilik perisinin iç huzuruyla ayrılacaksın aramızdan. 

İso sen nasıl güzel bir adamsın. Gittikçe daha da büyüyorsun gözümde. Hepimizin hayatında senin gibi bir dost olmalı, ama sen de öyle yaralısın ki. Kim iyileştirecek seni merak ediyorum ve ilerleyen bölümlerde göreceğimizi ümit ediyorum.

Türkan ve Hulusi ne muhteşem bir çift oldunuz siz. Türkan'ın genç kız misali heyecanları, Hulusi'nin delikanlıvari halleri... Aslında aşkın en güzel hali sizsiniz. Bunu bize de hissettirdiğiniz için teşekkür ederiz.

Sude'cim sonun ya akıl hastanesi ya da intihar. Ruhunun karanlık kuyularında boğulacaksın. Eymen de gitmiş ki ben hep bir umut seni onun toparlayacağına inanıyordum, ama seni kimse kurtaramaz artık. Geçmiş olsun... Necmi sen de kandırılmaya ne müsait bir adamsın. Hakkında bir türlü karar veremiyorum. Ömer’e zaman zaman verdiğin destekle bir seviyorum seni; sonra suya sabuna dokunmayan hallerini görüyorum soğuyorum senden.

38.bölüm yorumumda şöyle yazmışım: "Sevgili Salih Tahir şöyle yazmış: "İstiyorsun ki hayatta hep güzel şeyler olsun. Gel gör ki çizilemiyor bir Mona Lisa sadece açık renklerle..." Kiralık Aşk'taki her karakter ayrı bir renk... Kimi koyu, kimi ise açık… Bu renklerin karışımı resmin bütününe ulaştıracak bizi. O yüzden her renk olmalı. Olmazsa resmi bitmiş olarak görmek de mümkün olmaz." Koriş'imiz ne dedi peki? "Her bir ayrıntı birbirini tamamlayan metafor olacak. Hayat da böyledir aslında. İşaretler birbirini tamamlayıp bize büyük resmi verir." 



Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER