Ahh Defne ahh! Defne kendisinin de dediği gibi hiç fark etmemiş Ömer’i ve ona olan sevgisini. Aslında bizce çok belli olan her şey, demek ki Defne için, söze dökülmeden ikna edici olmuyor. Ömer’in kendisinden vazgeçeceğini ve hazırda da âşık olabileceği Fikret varken, onu seçeceğini düşünüyor. Oysa Defne bilse ya da görse, bu adam ufacık yalan yüzünden İz’i hayatından çıkarmış ama şimdi kendisinin onu yıkacak kadar büyük sırrı var ve adam bu sırra rağmen onunla evlenmek istiyor ve güvenmeyi seçiyor ki kendisi için çok yeni bir şey bu. Şu durumda da sanırım, Ömer’in Fikret’i öğrenmesi ve tüm bilinmezliğine ve gün gibi ortada olan ama gizlenen şeye rağmen hâlâ Defne demesi, Defne’yi Ömer’in sevgisi konusunda ikna edecektir ve umuyorum ki Defne o zaman her şeyi anlatacaktır.

Bana göre çoğu kişinin dediğinin tersine, Ömer’in aşkının güvenilmeyecek bir tarafı yok. Ömer oyunu öğrendiğinde tabii ki bir süre dağılacak, inanmayacak ve belki hata yapacak Defne’yi suçlayarak –ki buna sonuna kadar hakkı var- ama siniri geçtiğinde, düşündüğünde doğruyu bulacak ve Defne’yi tabii ki anlayacak. Defne anlatır anlatmaz Ömer’in onu anlamasını beklemiyoruz herhalde değil mi? Yani Ömer’in vereceği tepki her seven insanın vereceği bir tepki olacak. Bununla Ömer’in sevgisini yargılayamayız. Sonrasında affetmek ve anlamak için harcadığı çaba ona ve bize gösterecek ne kadar çok sevdiğini Defne’yi. Gallo’nun anka kuşunu veren kız olması, Ömer’de bir şey değiştirmeyecek tam tersine, Ömer’in Defne’yi ne kadar çok sevdiğini ve ne olursa olsun ondan vazgeçmeyeceğini, çünkü Defne’nin geçmişi olmasa da bugünü ve yarını olduğunu gösterecek bence.

Defne’ye dönersek; sonunda gidip Sinan’a her şeyi anlatan Defne’yi görmek, beni biraz rahatlattı. Köşeye sıkıştığı için bir çözüm bulmak zorundaydı artık Defne ve neyse ki Sinan bu defa ne olursa olsun yanında olacağını söyledi. Belki üzerine yatıp düşünmeye bile gerek yoktur oyunu söyleyip söylememe konusunda ama nasıl söyleneceği çok önemli. Bu konuda sözel anlatımı kötü olan Defne’ye pek güvenmiyorum çünkü Sude ve Gallo karşısında sadece Ömer’i sevdiğini ve kaybetmek istemediğini söyledi. Bunlar Defne’nin yaptıklarını açıklayacak ve mazur gösterecek şeyler değil tabii ki. O yüzden Ömer’e böyle anlatılması durumunda, Defne’yi anlayabileceğini düşünmüyorum. En baştan her ayrıntısıyla; bütün gelgitleri, kaçmaları, gergin halleri her şeyi anlatmalı Defne ve lütfen o bölümler de çok uzakta olmasın. Sıkıldım, yoruldum ve gerçek Defne’den koptum, bu Defne’nin hep gergin hallerinden ve yalan söylemelerinden dolayı.

Daha sonra, İso’yla Defne yazlık eve gittiler ve Defne orada aslında hak etmeyen bir insana patladı. Yahu bu İso ne yaptı size? Adam haklı da yani. Değiştin Defne. Sen sen değilsin artık ve bu sırrı sakladıkça daha da kendini kaybedeceksin. Yine Ömer’i kaybetmek istemediğini söyledi Defne. Demek ki artık Ömer’in herkesin onu aldattığını öğrenmesi ve yıkılması falan değil Defne’nin derdi. Onları geçmiş Defne ve kendisini ve Ömer’i düşünüyor sadece. Tekrar eskisi gibi bakmayacağını düşünüyor Ömer’in kendisine, ama şunu atlıyor Defne; böyle devam edemez, yaşayamaz artık aşkını içinden geldiği gibi ve bir kere ölmek her gün ölmekten bin kat daha iyiydi artık.

Peki, o sırada Sinan’ın yanına giden ve hala ama hala bir şey anladığını sanan, ama hiçbir şey anlamayan Ömer sana ne diyelim? Şimdi Ömer çok akıllı nasıl anlamıyor falan diyoruz ama adam ne düşünsün yani, nereden yola çıksın, elindeki hangi ipi nereye bağlasın ki? O da Defne ve Fikret arasındaki gerginliği kıskançlığa bağlıyor. Sinan yazlık evin anahtarını Defne’ye kafasını dağıtsın diye verdiğini söyleyince, durumun ciddiyetini anlıyor Ömer ama neye yoruyor bunu, anlamadım. Yani Defne’nin başka yere düşünmek için çekip gitmesi ne demek olabilirdi Ömer için? Artık bundan sonra da düşünmeyen sorgulamayan Ömer görürsem kendisine kızabilirim. Zaten bir parça son sahnede kızdım ama ona geleceğim.