Koriş'imi, içimin sıkıldığı anlarda joker olarak kullanıyorum. Beyaz doğum günü partin olmasa, ruhumuzdaki sıkıntıları zor atacaktık. Sana hediye listeleri yapmak, Defne'ye "kocan" mesajları vermek, kırk yıllık Şükrü Abiyi "Şükroş" yapmak, o da yetmedi dublajcı Koray olmak çok yakıştı. İyi ki doğmuşsun Korişim. Gülümsemelerimin güneşi, yine sen oldun bu hafta. Beyaz dedik içimiz aydınlandı devam edelim beyazlardan.

 

Beyazlar giymiş bir Defne, bir papatya sadeliğiyle, tüm ışıltısıyla dolanıyordu etrafta ve onu izleyen sadece bir çift göz vardı. Boş bir an yakalayıp, kavuşmak, sesini duymak azıcık da olsa kızdırmak istiyordu sanki. İşte kalemim bu Ömer'i yazmak, yorumlamak istiyor... Gözleriyle seven, kalp atışlarıyla özledim serenatı yapan Ömer'i yazmak istiyorum ben.

 

Defne'nin günlerdir, hayatını değiştiremediğini sandığı, özlenmediğini düşündüğü Ömer'e naz yapmalarına bayıldım. Ayrılar ama bir o kadar da birlikteler aslında. Defne, Ömer'in sinyallerini anlamakta hep zorlanıyor. Anlaması için duyması, hissetmesi ve görmesi gerekiyor. Yine susmamacasına  hem şikayetlerini, hem de nasıl buram buram Ömer'i özlediğini anlatıyordu. Sadece kendi sesi merkezli konuşmaya alışmış Defne, dipten sessizce yankılanan sevdiği adamın sesini bile duymakta zorlandı. "Özledim Defne, hem de çok özledim. Evdeki varlığını, ilk seni görmeyi, uyuya kalmanı, sesini, kokunu özledim" diye dile getiren Ömer'i çok sevdim.

Ömer'e duygularını açıklamalar çok yakışmadı mı ama?! Yarım kalanlar, yaşanamayanlar inşallah yaşanacak. Defne borçlu değil sadece, ikiniz birden asıl bizlere Kiralık Aşk severlerine borçlusunuz. Bir arada olmadığınız sahnelerden, söyleyemediğiniz aşk sözcülüklerinden, hayallerimizi tavan yaptıramadığınız bölümlerden "siz borçlusunuz". Hepimiz tek yürek olduk bekliyoruz, borcumuzu tahsil etmeden, ödeneceğini umarak. Elma concept'li olur ya da olmaz, bizim için hiç fark etmez siz, siz olun da bize yeter. Ömer'den Defne'ye gitsin o zaman bu dizeler...

 

Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan”

Ümit Yaşar Oğuzcan