Deadpool’u hemen, şimdi, full hd, tam izlemeniz için 5 neden

Deadpool’u hemen, şimdi, full hd, tam izlemeniz için 5 neden
Çizgi roman severler ve Marvel evreni fanatikleri olarak uzun zamandır onu bekliyorduk. Çekildi, çekiliyor, fragmanı geldi, vizyon tarihi belli oldu derken o kutlu gün karşımızda. Deadpool bugün alt yazılı ve dublajlı seçenekleriyle arzı endam ediyor salonlarda. Bizden tavsiye çok beklemeyin izlemek için. Çünkü Deadpool izlemek hem çok havalı olacak hem de buralar hep filmden enstantaneler ve şakalarla dolacak. Uyarmış olalım. Biraz da dilimiz döndüğünce neden izlemelisiniz onu anlatalım:

1- Deadpool iyi bir film. Yani bir filmi tavsiye ediyorsak öncelikle o filmin iyi olduğunu düşündüğümüz için bunu yapıyoruz. Bir aksiyon filminden, daha doğrusu bir süper kahraman filminden beklediğiniz her şeyi bulacaksınız filmde. Senaryosu elbette süper karmaşık ve şahane yazılmış değil ancak kendi içinde gayet tutarlı ve inandırıcı. Tempo hiç düşmüyor, baştan sona hep hareket var, sıkılmama garantili. Dövüş sahneleri, koreografiler çok iyi. Esas oğlan, esas kız, kötü adam, yardımcılar (çizgi roman dünyasındaki tabiriyle side-kick’ler) gayet uyumlu. Oyunculuklar iyi, özellikle Ryan Reynolds çok tatlı. Müzikler ve seçilen şarkılar kanınızı kaynatacak türden. Ve en önemlisi de çok komik, bazı yerlerde gülmekten gözümden yaş geldi yalan değil.

2- Wade Wilson, nam-ı diğer Deadpool tam bir anti kahraman. Süper güçlerine kavuşmadan önce özel askeri güçlerde çalışmış, insanları öldürmüş bir adam. Oradan ayrıldıktan sonra da para karşılığı insanların kirli işlerini onlar adına yapan bir çeşit kiralık katile dönüşmüş. Başına gelen talihsiz olaylar ve yaşadığı dönüşüm yüzünden çok kızgın ve intikam peşinde. Güçlerini dünyayı kurtarmak ya da insanlara iyilik olsun diye değil sırf bu sebepten kullanıyor. Doğruluk ve erdem onun için geçer akçe değil. Peki, niye böyle bir anti kahramanı seviyoruz? Çünkü Deadpool dürüst. İtiraf edin, bizim de böyle güçlerimiz olsa biraz eğlenmek, bize çektirenlere biz de çektirmek isteriz. Hayır diyen kendine dürüst davranmıyordur açıkçası. Tamam, iyilik yapmak da şart, onu da yapmalıyız ki Deadpool da tamamen kötü ve düşüncesiz bir kahraman değil. Çok daha kişisel hedeflerle yola çıkıyor hepsi bu.  Ve bu durumu onu sıkıcı, kalıplara ve klişelere hapsolmuş bir karikatür kahraman olmaktan kurtarıp ilginç, eğlenceli ve maceralarını merak edeceğimiz birine dönüştürüyor.

3- Harika bir aşk hikâyesi! Film tanıtılırken “Bu aslında bir aşk filmi.” “Bu film 14 Şubat’a çok yakışacak.” gibi iddialı sözlerle karşılaşmıştık. İzleyince anladık ki adamlar haklıymış. Deadpool ve sevgilisi Vanessa harika bir çift. Aralarındaki aşk anlatılırken vıcık vıcık romantizm sosuna bulanmamış hiçbir detay. Vanessa süper güzel değil, top modellere benzemiyor, hiç plastik bir hali yok. Karşımızda bir Barbie bebek değil gerçek bir kadın var. Onun da geçmişi kirli Deadpool gibi. Ama birbirlerini öyle çok ve öyle güzel seviyorlar ki bunun hiç önemi kalmıyor. Aralarındaki aşk çok başaralı bir biçimde resmedildiği için Deadpool’un sevdiği kadın uğruna giriştiği mücadele, kimliğini ondan saklamak konusunda yaşadığı bocalama gayet inandırıcı olmuş. İkilinin azıcık müstehcenlik barındıran (ama seyirciyi asla rahatsız etmeyen) sahnelerde birbirlerine yaptıkları şahane şakalara dikkat. Film aslında feminist dokunuşlar barındırıyor bile denebilir neredeyse.

4- Deadpool kendisiyle dalga geçen bir film. Daha açılış jeneriğini görür görmez anlayacaksınız ne demek istediğimizi. Oyuncuların adlarını yazmak yerine “İngiliz aksanlı kötü adam”, “Kurtarılması gereken esas kız.” gibi laflar etmişler. Üstelik yönetmen, yapımcı için de buna benzer hakaretvari tanımlamalar var. Senaristleri el üstünde tutmaksa çok yerinde bir hareket, ne de olsa filmlerin gizli kahramanları onlar. Deadpool kurgu bir karakter olduğunun farkında, çizgi romanında da böyle bir tip; o evrenin bir parçası olduğunu, gerçek bir insan olmadığını biliyor. Filmde de bu gelenek bozulmamış; sık sık kameraya bakıp seyirciyle konuşuyor. Klasik bir çizgi roman uyarlaması izlemediğimizi sık sık karşılaştığımız diğer Marvel filmlerine atıflardan, bu tür filmlerin seyircilerine atılan laflardan, hatta Ryan Reynolds’ın kendi oyunculuğuyla dalga geçmesinden anlıyoruz. Bu kendini ciddiye almama durumu hem Deadpool’un sıra dışı kişiliğiyle gayet uyumlu hem de filmle olan biten kimi saçmalıklar için alan tanıyor, bizi hissedebileceğimiz herhangi bir ağırlık duygusundan kurtarıp tüm olan biteni daha eğlenceli hale getiriyor.

5- Diğer çizgi roman uyarlamalarına, eski filmlere, şarkılara yapılan atıflar bir harika. Gerçi bunlar bahsi geçenlere aşina olanlar için çok daha eğlenceli ama filmin hedef kitlesi de öncelikle bu seyirci zaten. Deadpool’un X-men evreninden gelen iki yardımcısı Colossus ve Negasonic Teenage Warhead harikalar. Deadpool’u derdemli davranmaya ve X-men için savaşmaya çağıran Colossus her seferinde ağzının payını alıyor. Negasonic Teenage Warhead’in görüntüsü ve ergenlik halleriyle ilgili şakalar çok komik. Hele bir de Hugh Jackman ve Wolverine şakaları var ki oralarda gülmekten telef olacaksınız.

Bu filmi izlemeyen çok şey kaçırır diyerek sözlerimize son verirken şunu da eklemeyi unutmayalım: Her Marvel filminde olduğu gibi Deadpool’da da end credits sonrası yani yazılar akıp bittikten sonra ekstra bir sahne daha var. Sakın bitti sanıp salonu terk etmeyin, o sahneye de bayılacaksınız. İyi seyirler.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER