Ali Mertoğlu'nun dönüşümü üzerine: Midas'ın kulakları eşşek kulakları!

Bölüm 20 | Bu kim ya?

Her şey 2 hafta sonra yazısını görmemizle başladı. O yazıyı da onu yazanı da… Dur ya, ağzını neden hemen bozuyorsun arkadaşım yani ne oldu ki? Ne mi oldu? Bu soru cevap beklemeyen bir soru cümlesi sanırım. Aslında Selin ona sarılırken Selin’in aksine yüzünde oluşan boş ifadeden anlamalıydık her şeyi ama bakma kocaman bir kafamız var bizim. Ama bir o kadar da ufacık be kalbimiz. O kadar ufacık ki Selin’e bakarken gözlerindeki soğukluk bile yetti derinlerden bir şeyler koparmaya bizde. Ah ama en acısı da kurduğu cümleler. Ah o cümleler. Kör olasıca cümleler.

”Seni sürekli aklımda taşıyamam. Ya sevgili olalım ya da ben böyle devam etmek istemiyorum. Bu saçmalığa bir son vermemiz lazım. Hayatımı yaşayacağım .Sen beni kaybettin.”

Noluyoruz ya? Evet canım n'oldu biraz önce öyle atıp tutuyordun ağzını neden hemen bozuyorsun diye. Mors oldun mu? Seninle birlikte milyonlarca Alselci de mors oldu zaten, hadi yine iyisin yine yalnız değilsin. Ne kadar da beraber mors olan bir fandom. Bu lafları başka bir esas oğlan söylese "ay öküze bak vay seni gidi odun" deriz muhtemelen ama bunları söyleyen Ali olunca… Bu Ali ki bir bölüm önce Selin’e birbirimizin evi oluruz diyen Ali. Şimdi diyor ki hayatımı yaşayacağım. Önce hepimiz bir düşündük. Ya dedik, Selin şimdi sevgili olmak istemiyor ya Ali de akıllı ‘ya hep ya hiç yapıyor’ ondandır bu ondan. Hani tamam belki düşüncelerini ifade etme şekli yanlış ama fikirlerinde haklı ya kesin ondan bak gör. He ondan canım ondan (!) Ve dakka bir gol bir. Zaten yeterince sorun yokmuş gibi Elif isimli sonradan direk tepelerinde dalgalanma meraklısı olduğunu öğreneceğimiz zat sahneye girer. Ta taa!

Ay girsin n'olcak ki? Ali sonuçta Selin’e aşık çok da tın. Biliyor musun tam da aynı cümleleri kurduk. Zira aşkına aşık olduğumuz Aliydi bu sonuçta ne olacaktı ki? Ne olacak canım Ali Bey sırf Selin’in canı yansın diye bu kızla samimi olacak kızın Selin için yaptığı ‘ufaklık’ imalarına sessiz kalacak ‘bu kim?’ sorusuna ‘Babamın yeni karısının kızı Selin.’ diyerek yanıt verecek ‘e kardeşsiniz yani?’ lafına ağzını yaya yaya ‘öyle de denebilir’ diye cevap verecekti. Kardeşsiniz. Halbuki Ali değil miydi Selin, ‘annemiz babamız evli bizim kardeş sayılırız’ derken "onu söyleme" diyerek kardeş lafına veto koyan? Yine tamam dedik, sonuçta Ali’nin canı yanmıştı. O küçük çocuk küsmüştü. Sırf bu yüzden böyle davranıyordu.

Aslında bölümde olan her şeye cevap veriyordu bu. Bir şey hariç. Bir tek şey hariç. Bence sen de gayet iyi hatırlıyorsun o şeyin ne olduğunu. Ali yaşadığı aile travması sonrası annesini kollarına alıp sahneyi terk eder. Gece olur. Selin dayanamaz araları limoni de olsa Ali’nin telefon numarasını tuşlar. Kamera birden uyuyan Ali’ye zoom yapar. Yine masum masum uyuyordur bizim Aliş. Orada bütün seyirci bir erir. Herkesten ‘maşallah maşallah’sesleri yükselir. Evet buraya kadar her şey normal. Uyusun da büyüsün ablası, uyuyacak daha içindeki çocuğu büyütecek. Ve bir anda kamera Elif kişisine döner. BOOM! Dur dur bekle biraz daha. Elif telefonu açar. Selin şaşkın bir şekilde ‘siz kimsiniz?’ diye sorar. Hakkaten kimsin ki sen? Ali’nin bir gündür tanıdığı kız. Nasıl oluyor da Ali senin evinde uykuya dalar, gelip sana sığınır?

Selin’in kafasında bu sorular olacak ki o da gözlerinde bizim yansımamızla -hayal kırıklığıyla- sessizliğe bürünür. Şimdi gelip bana anlatma yok efendim annesi Ali’ye seni sevmek bana acı veriyor dedi diye; Ali gitti, gidecek yeri yoktu falan filan diye. Aynı Ali Mertoğlu çok değil daha iki ay önce arabada geçirmişti yine gidecek yeri olmadığı bir başka geceyi. Sahi ne olmuştu da 1 gündür tanıdığı kızın evine gidecek, ona sığınacak, onda uyuyacak kadar? Bu sorunun cevabı yok işte. Ne dünyada ne uzayda ne de senaristin cennetinde. Kimse bilmiyor, bilmeyecek de. Hiçbir zaman da öğrenemeyeceğiz Ali’nin neden gittiğini o eve. Uzay boşluğunda kaybolup gitti bu soru.

 
 
 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER