Perihan Karasu (Nergis Kumbasar)
Ve
karşınızda dizimizde sadece esas oğlanımızın değil, bütün kötülüklerin de anası
olan Perihan. Doğuştan huzursuz bir kadın, o yüzden başkalarına da huzur
vermiyor. Zamanında anne babasına, sonra kocasına şimdi de oğlu Sarp ve Sarp’ın
etrafında kim varsa onlara tabiri caizse gün yüzü göstermemiş. Ellilerinin
ortalarına gelmiş hala değişen bir şey yok. Aslında alımlı ve güzel bir kadın,
hayatı boyunca hep refah ve lüks içinde, tam bir burjuva hayatı yaşamış ama bir
türlü görgü sahibi olamamış. Sonradan görme desek tam olmayacak ama değil de
diyemeyiz. İnsanların, özellikle de oğlu Sarp’ın hayatına karışmadan duramıyor.
En hafif şekli ile laf sokmak suretiyle yapıyor bunu ki bayılır laf sokmaya.
İnsanları yönetmek, onların adına planlar yapmak en büyük hobisi. Haliyle oğlu
için de birçok planı var. Kolay pes eden bir kadın değil “Vazgeçmek” kelimesi
onun lugatında yok.
Kocası
öldükten sonra yüzleştiği gerçekler onu daha da çekilmez bir kadın yapmış.
Kocasının onu, kendi tabiri ile “varoş” ve “ucuz” bir kadınla aldatması, bu
yetmiyormuş gibi bir de çocuk peydahlaması ile “Bu tür” diye tabir ettiği
kadınlara hiç tahammül edemez hale gelmiş. Ona göre “Bu tür” kadınların tek
amacı zengin koca bulup paçayı yırtmak çünkü. Aşka ve sevgiye pek
inanmadığından onun için böyle düşünmekten başka bir seçenek yok. Tek amacı da
biricik oğlunu bu türlerden uzak tutmak, ailelerine uygun biri ile evlendirmek.
İşte bütün tantana da burdan çıkmış ve çıkacak. Bu yüzden Sarp’ın zamanında Leyla
ile evlenmesine izin vermemiş ve tüm restleri çekerek, her kozu kullanmış.
Melisa ise onun hayal ettiğinden bile daha iyi bir gelin. Bu yüzden de bu
düğünün gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa yapacak, ne kadar ileri gitmesi
gerekiyorsa gidecek.