Benzemez Kimse Sana: Çünkü kakafoni değil, zekâ var!

Benzemez Kimse Sana: Çünkü kakafoni değil, zekâ var!
Gece hayatında aklı baliğ olduğum zamanlardan bahsediyorum. Lalezar, Günay, Taksim Sanat Evi, Zihni, yazları Ortaköy'de Ziya.. Benim gece hayatımın trafiği bu mekanlar arasında geçiyor. Bir gece Ali Poyrazoğlu'nun işlettiği, Talimane'de şimdilerde kim bilir ne olduğunu bilmediğim o nohut masa bakla sahnede Huysuz Virjin'i izledim. O ilk izlemede, "Ayol bu ne böyle kupon kumaş gibi kadın mı olur?" diye laf attığında çok da üzülmüş, hiç gülememiş, ilk fırsatta masadan kalkıp ağlayarak mekanı terk etmiştim. Galiba 21 yaşındaydım.

Ertesi gün olan biteni öfkeyle anneme anlattığımda, Huysuz Virjin'in alametifarikasını dinledim. O zamanlar Google yoktu, takdir edersiniz ki.. Bilgiye ulaşmak, deveye hendek atlatmak ile eş değer sayılırdı, o da meraklıysanız ve aramaya inanıyorsanız. Annem, tatlı bir anına denk geldiği için bana uzun uzun Kulis zamanlarını, Seyfi Dursunoğlu'nun sahne yolculuğunu ve sanatının inceliklerini anlattı. Sonra da sordu, "Sen kupon kumaş ne demek biliyor musun?" Bilmiyordum. Annem "Kupon Kumaş"ın iyi bir şey olduğunu anlattı. Yersiz alınganlığıma, şakaya tahammülsüzlüğüme, zeka ile galiz üslup arasındaki farka dikkatimi çekti. Seyfi Bey, Yeşil'de bir ömür çalıştı, bir ömür izledim. Her seferinde gözümden yaş aktı. Kâh gülmekten, kâh her gecenin sonunda bornozu ile selama çıkıp, makyajını silerken söylediği şarkıya ağlamaktan.. Uzattım. Biliyorum. Konuya geliyorum.

Benzemez Kimse Sana, 24 Ocak Cumartesi gecesi uzun zaman sonra üçüncü sezonu ile StarTv ekranına döndü. Nükhet Duru, Ümit Erdim ve -Allah başımızdan eksik etmesin- Seyfi Dursunoğlu jüri masasında, Murat Başoğlu yine sunucu görevinde.. Murat Başoğlu'na da bayılıyorum. Supleksi yüksek, şakayı iyi taşıyabilen, sağlam pasör velhasılıjilet gibi bir adam. Yarışmanın müzik direktörü de efsane adam Atilla Özdemiroğlu. Yarışmacılara plastik makyaj desteğini yine yüz akımız Derya Ergün ve ekibi veriyor. Yarışmacılar hakkında detaylı bilgi için gerekli yazıyı şuraya linkliyorum, bakarsınız.


Format Endemol Türkiye'nin. Hani yeri göğü inleten Star Tv dizisi Paramparça'nın yapımcısı olan Hollanda kökenli yapım firması.. İlk bölümiçin biraz kararsız kalmıştım. Show Tv'de Bu Tarz Benim Eleme Gecesi ve Benzemez Kimse Sana arasında çok şükür ki bir kriz çıktı da ikisini de izleyemedim, arada kalmaktan kurtardım. Bölümü yayın sonrası StarTv sitesinden izledim. Streaming gayet güzel ve kaliteli olduğu için siteden izlemek hiç de azap olmuyor. Benden söylemesi. Günahı boynuma ama ilk sezonun kazananı olan Ümit Erdim'e, Bülent Ersoy taklidi yaparak programı başlatmanın sanki rakip dükkana bir nazire gibi durduğunu ve bence çok gereksiz bir tercih olduğunu söylemek isterim. Bu demek değil ki Erdim kötü mukallit, aksine uygulama çok başarılıydı ama fikir kekre durdu. Doğalında bir tesadüf olarak geliştiyse de, ilk başta dediğim gibi günahı boynuma.. Ve Ümit Erdim, Bülent Ersoy'un yarısı kadar kalmış. Nefis zayıflamış, bayıldım. İkinci olarak sahneye diğer jüri üyesi Nükhet Duru geldi. Ancak bu kez Emel Sayın, Nükhet Duru taklidi yapıyor gibi olmuştu ama yine de vallahi çok eğlendim.

Seyfi Dursunoğlu, ekran başındaki seyirciye feyk attıktan sonra

Nükhet Duru masaya oturduktan sonra Murat Başoğlu, "Üçüncü sezon başlasın!" dedi ve bence son zamanlarda gördüğüm en iyi planlanmış sahne şovunu başladı. "My way"in türkçeleştirilmiş hali olan "Kendi Yolumda" eşliğinde bütün yarışmacıların tanıtıldığı toplu gösteriye ba-yıl-dım! Bu arada işin yönetmenini de tebrik ediyorum. Resmen çok çalışılmış, az daha uğraşılsa Las Vegas'a kafa tutacak kadar güzeldi. Endemol'ün yerinde olsam sezon finaline Cirque Du Soleil'in sanat yönetmenini getiririm. Neyse... Alevler filan çıktıkça, şarkı finale doğru gittikçe, merakım tavan yaptı, "Allahım Seyfi Bey nerede?" diye resmen yerimde duramadım. Araya "Az sonra" vtr'si girdi, Seyfi Bey yine yok. Sahneye girişi, ayağının tökezlemesi, aynı anda yıldırım gibi üç kişinin uçarak yanına gitmesi, salonun dakikalarca ayakta "Huysuz!" diye tempo tutması beni resmen bitirdi. Onun o bitkin hali, gözünün ferinin söndüğü konuşmasını dinlerken gözyaşlarımı tutamadım. Ayol adam iyi değil neden bu kadar ısrar edip sahneye çıkardılar diye artık ağlamaktan hönkürmeye doğru geçmek üzereykeeen yaşayan en büyük sahne sanatları erbabı Seyfi Dursunoğlu ceketini en çapkın edasıyla kenara fırlatıp, Bahriye Çiftetellisi'ne bir girdi! Allah! Ben de kahkahayı bastım elbette! İlahi Seyfi Bey! Sanırım izleyen herkes aynı golü yedi, aynı şoku yaşadı. Muhteşem zekanızdan öpüyorum, sizi Allah başımızdan eksik etmesin!

Ayşe Hatun Önal ve Murat Göğebakan

Nükhet Duru ve Seyfi Dursunoğlu yıllarca Günay'da aynı kadroda program yaptılar. Birbirlerine iyi aşılanmış sahne partnerleridir ve bu enerjiyi ekrana da, ekrandan seyirciye de taşımayı iyi biliyorlar. Ümit Erdim'i duyunca çok da mutlu olmamıştım ama bu akşam bütün kuşkularımı sildi attı. Dozunda ve yerinde lafa girdi, pas verdi, gol de attı. Gönlüne bereket. İlk yarışmacı Vine fenomeni Eylül Öztürk, Altı Nokta Körler Derneği için yarışmada ve Ayşe Hatun Önal çıktı bahtına. (Ah içimde kalacak söylemezsem, Murat Başoğlu'nun seçtiği her iki ayakkabı da ekranda gerçekten felaket kötü görünüyordu.) Eylül ilk performans olmanın da heyecanıyla robot gibi hayasız dansını yaptı ama ses açısından Ayşe Hatun Önal'ın kenarına bile uğrayamadı. Fakat oldukça hırslı bir yapısı oldugunu düşünüyorum, bir-iki hafta içinde hızla yükselecektir. Umutlandım. İkinci "beceri" gazeteci- yazar Mehmet Coşkundeniz'in Murat Göğebakan taklidiydi. Coşkundeniz'in güçlü bir sesi varmış, maaşallah ama ben başarılı bulmadım, Nükhet Hanım gibi de "Murat'ı gördüm sandım" olmadım. Ve Deniz Özerman'ın Sezen Aksu performansı eğer araya Nükhet Hanım ve raksı karışmasaydı daha başarılı olurdu diye de düşünüyorum.

Demet Tuncer, Dilber Ay'ı canlandırdı

Hakan Ka çok yetenekli bir adam ancak bu yarışmada "programcı kafasını" kenara koyup, tiplemelere konsantre olması şart, eğer başarılı olmak istiyorsa elbette. Becerisi esnasında stüdyodan şarkıya eşlik gelince, içindeki programcı "Amman Hacı, şu an stüdyoda çok güzel bişey oluyor" dedi ve tipten çıktı mesela.. Yoksa plastik malzemesi açısından da başarılıydı ama canlı performansta sesi hemen kaybetti, Erdim'in dediği gibi de Hakan Altun'un vücüd dilini görmedik. 2013 Türkiye İkinci Güzeli Berrin Keklikler gerçekten sempatik ve yetenekli bir kız. Dizi yapımcıları nasıl kaçırdı acaba? Kız güzel resim veriyor, ince bir aksanı var ama rahatsız edici değil. Hadise zor bir canlandırmaydı. Berrin de Hadise'ye pek benzemedi ama sahneye çok yakışıyor. Enerjisi çok yüksek.

Özgür Özberk, Özcan Deniz'in "Neredesin Firuze" filminden "Ya evde yoksam" şarkısını canlandırdı. İlginç bir şekilde bu sezona katılan herkes istisnasız iyi şarkı söylüyor ama sesi ve tavrı benzetme konusunda başarılı değiller. Demet Tuncer, sahnede çok iyi bir Dilber Ay canlandırması yaptı ancak olay jüri önüne uzayınca şakalar da "yüksek" olmayınca tadı kaçtı, tipte de kalamadı. Eser Eyüboğlu'nun sesi ve şarkı söylemek yeteneği kusursuz ama payına Teoman gibi oyuncaksız, durağan bir adam çıkması şanssızlıktı. Ancak canlandırmanın sırrını tek çözen de Eser olmuş. Teoman'ın bakışını taklit etmeyi becermişti. Malumunuz "birini taklit etmek önce bakışını taklit edebilmekle başlar" der büyüklerimiz. Eser Eyüboğlu bu konuyu çözmüş. Tebrik ederim. Favorilerim arasında yerini aldı.

Gecenin jüri oylamasında kazananı Eser Eyüboğlu oldu. Yarışmacıların birbirlerine verdikleri oylar bence bu yarışmanın bam teli. İlk bölümden de safları hemen belli ettiler. Kim gerçekten beğenerek oy veriyor, kim yarışıyor (adı yarışma ne yapsın adam yarışmasın da?) hemen belli oldu. Haftanın birincisi Mi-Ka-Der için yarışan Demet Tuncer oldu. Özetle; performanslar bahane program şahane! Kısmetse her Cumartesi zevkle izleyeceğim. Gözümden yaş akana kadar gülmeyi özlemişim. Emeği geçen herkesin gönlüne bereket. İyi ki varsınız!

Böyle işte..
R.






BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER