Acımasızlığı
dillere destan teknoloji girişimciliği dünyası, sert düşüşlere, beklenmedik
çıkışlara ve akıl almaz oyunlara sahne oluşuyla en fırtınalı gönül meselelerine
bile taş çıkartırken, -birkaç kısa süreli deneme hariç- uzunca bir süre TV
dünyasının dikkatini çekmeyi başaramamıştı. Neyse ki bu bekleyiş, tüm dünyada
adı “girişimcilik” ve “teknoloji” sözcükleri ile anılan Silikon Vadisi’nde
geçen öyküsüyle dikkatleri toplayan HBO dizisi “Silicon Valley” ile son buldu.
İlk bölümün
yayınlandığı 2014 yılı Nisan ayı aynı zamanda, Jobs ve The Wolf of Wall Street
filmleriyle beyaz perdenin girişimcilik konusuna ısındığı dönemlere denk
geliyor. Ne var ki Silicon Valley dizisi, bu filimlerdeki gibi muhteşem
karizmatik liderlerinin dünya devine dönüştüğü şirketlerinin öyküsünü anlatmak
yerine, bir gurup “aklı havada” teknoloji sevdalısı gencin acemiliklerini konu
edinen bir güldürü olarak karşımıza çıkıyor. Hatırı sayılır miktarda
girişimcilik klişesini dalgaya alışı ve birkaç bölüm sonunda iyiden iyiye
ısındığımız karakterleri ile benim de içinde bulunduğum genişçe bir izleyici
kitlesinin gönlünde taht kuran dizinin, ikinci sezonuna devam kararının çıkması
da çok zaman almadı. Bundan birkaç ay sonra ise AMC’nin Halt and Catch Fire dizisi izleyici ile
buluşunca, televizyon ekranları girişimciliğe iyiden iyiye ısınmış oldu.
Baştan söylemekte
fayda var ki, Silicon Valley dizisinin oyuncu kadrosunun ciddi bir kısmı
stand-up güldürü dünyasından birbirlerini tanıyor, hatta arkadaş. Hal
böyleyken, konu itibariyle çok da aşina olmadığımız bir hikayeyi birbirine
gösterdikleri uyumu yadsınamayacak bir kadrodan izliyor oluyoruz ve bu da
Silicon Valley’i takip etmek için bize bir sebep daha veriyor. Dizinin üçüncü
bölümünün yapımı sürerken oyunculardan Christopher Evan Welch’in
akciğer kanserine yenik düşmesi ve ilerleyen bölümlerine canlandırdığı
karakteri yalnızca ismen duyuyor olmamız, tüm güldürü unsurlarının yanında
diziye “gizli” bir hüzün katıyor ancak oyuncular profesyonel amaçlarından
kesinlikle ödün vermiyorlar.
İşte bu kadro dizi dışında da birbirlerini güldürü dünyasından tanıyor
Dizinin esas
karakteri Richard Hendriks, 26 yaşında biraz utangaç bir yazılımcı ve ülkenin
en büyük teknoloji firmalarından birisi olan Hooli’de çalışıyor. Hooli her ne
kadar Silicon Valley dizisi için üretilmiş hayali bir şirket de olsa, gerçek
hayattan tanıdığımız kimi küresel teknoloji şirketlerine olan “tesadüfi”
benzerlikleri dikkatlerden kaçmıyor. Richard, iş hayatını Hooli’de sürdürmeye
devam ederken bir yandan da Erlich Bachman tarafından işletilen ve düpedüz bir
evden pek de farkı olmayan bir girişim kuluçka evinde, birkaç programcı
arkadaşıyla birlikte yaşıyor. İşte Richard’ın zamanla yükselişine şahit
olacağımız Pied Piper uygulaması da, Erlich Bachman’a verdiği %10 hisse
karşılığında bu kuluçka evinde hayata geçiyor.
O bir girişimci ve vizyoner:
Erlich Bachman
Çok geçmeden, Richard’ın
uygulamasının %10’una sahip olmasının, şu fani hayatında başına gelen en mühim
mevzu olduğunu anlayacağımız Erlich Bachman, yer yer patavatsızlıkta zirveye
çıkarken hiç beklenmedik zamanlarda aniden sergilediği filozofik halleri ile
birkaç bölüm içinde sahnelerini iple çekmeye başladığımız son derece eğlenceli
bir karaktere dönüşüyor. Bunun dışında, en ciddiyetli konuları ve tümüyle hayal
ürünü lüzumsuzlukları aynı düz surat ifadesiyle çevresindekilere aktran Gilfoyle,
cinsel hayatına dair pek çok ipucu elde ettiğimiz ve fakat tipik “yazılımcı”
sınıfına sokmaya gönlümüzün razı gelmediği Dinesh ile pek çok nevi şahsına
münhasır karakteriyle özlediğimiz bir güldürü formatını, şimdiye kadar TV
alanında pek de örneğini görmediğimiz “girişimcilik” teması üzerinden sunuyor
bize Silicon Valley.
Silicon Valley dizisi
üzerine daha konuşılacak çok şey var, “İlk Bakış” için şimdilik benden bu
kadar.