Star Tv, (neyse ki pek talihsiz bir tarihte) Sinegraf yapımı romantik komedisi
Şahane Damat'ı dün akşam (salı) yayına sürdü.
Osman Sınav'ın yapımcılığında tasarlanan diziyi Raşit Çelikezer yönetti. Başrollerini Burcu Özberk ve Ali Ersan Duru’nun paylaştığı dizinin kadrosunda Köksal Engür ve Erhan Yazıcıoğlu gibi güçlü oyuncular da var. Dizi, Oya Aydoğan'ın vefatı vesilesiyle gündeme gelmişti. Zira Aydoğan zamansızca aramızdan ayrılmak zorunda kalmasaydı bu hikayede rol alacak ve şimdi Nükhet Duru'nun canlandırdığı karakteri oynayacaktı. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun!.
Mesut Yılmaz, Hande
Kaptan, Anıl İlter, Leyla Göksun, Köksal Engür, Selen Uçer, Mert Carim, Binnur Şerbetçioğlu, Selim
Gürata ve Ebru Nil Aydın'ın da rol aldığı dizi
reyting listesine pek başarılı bir giriş yapamadı. En baştan söyleyeyim, Star Tv'nin yaz ekranında yayına sürdüğü iki projesinin de tutmasını istiyorum. Ancak bu "izlenmeme" hali aslında dizi için avantaj da oldu. Çünkü uzun zamandır ulusal kanallarda bu kadar özensiz bir yapım izlememiştim. Umarım ikinci bölüm itibarıyla bütün teknik eksikler giderilir ve dizi bize ilk bölümü unutturacak temiz bir başlangıç yapar.
"Dizinin konusu ne?" derseniz, Star Tv eğer dizi hakkında
özet yollamasaydı, akşam izlediğim işe bakarak size bir konu söylemem imkansız olurdu. Zira izlediğim şey, seyirciye bir hikaye/karakter takibi şansı da vermedi. Genelde bu derece şakülü kaymış işler yayın öncesi elde olandan sahne atılarak toplanmaya çalışılan bölümlerde olur. Belli ki Şahane Damat'tan da epeyce sahne atılarak bölüm nispeten yayına çıkabilecek hale getirilmeye çalışılmış. Yine de akışın hantallığı giderilememiş.
Projenin ışığından sesine kadar sirayet eden teknik yetersizliğe anlam vermek ise mümkün değil. Yıl 2016. İzlerken, "Sınav, çıtayı az gelişmiş ülke sineması seviyesine çekerek olsa olsa bize bir mesaj vermeye çalışıyordur" dedim. Osman Sınav, iyi fikir üreten ama üzerinden bir türlü atamadığı o "ben bilirimci" demode bakış yüzünden işleri sahada parlatamayan bir yapımcıdır nazarımda. Son yarattığı "ekran fenomeni" işten sonrasına bakınız, hep güzel fikirler bulmuştur ama hiçbiri sürdürülebilir değildir.
Ancak ilk kez bu kadar (her anlamda) özensiz bir işe imza attığına şahit oluyorum. Haydi diyelim yapım firması çeşitli gerekçelerle bu derece kifayetsiz bir iş getirdi, Star Tv bunu yayına sürmeyi nasıl göze aldı? Kimse sormaz mı, "Daha önceleri nerelerdeydiniz" diye? Adeta temel kadraj bilgisini öğrenmeden art house çekmeye öykünen kafası karışık öğrenci filmi tadındaki bölümü, Görencik Tv bile yayınlamazdı. Elbette işe dışarıdan bakmak kolay. Elbette karmaşık parametreler, planlamalar, ilişkiler, emekler, imzalanmış protokoller var ama zaten yapımcılık ve yöneticilik de sırf bu kriz zamanlarını doğru yönetmek için var. Sektörün kalite kriterleri bağlamında değerlendirdiğimde, Star Tv'nin ve de Sinegraf'ın bu kadar düşük kalitede bir işi "hazır da maç var biter gider, sonra da çaresine bakarız" rekleksi ile önümüze atmasından hiç hoşlanmadım.
Şahane Damat'ın oyunculuk performanslarından ve korkunç diyaloglarından ise hiç bahsetmeyeceğim.. Kariyeri boyunca ekranda pek çok unutulmaz karaktere nefasetle can veren, deneyimli oyuncu Erhan Yazıcıoğlu'nu bile düşük devirde dönen plak gibi oynatan rejinin, kamera oyunculuğu konusunda deneyimsiz ve yetersiz genç oyunculara yol göstermesini, doğru oyun almasını beklemek saçma olur. İş böyle olunca, oyunculuklar da af buyur patates olmuştu!
Şahane Damat'ın en kısa zamanda teknik hatalarını düzeltip, müziğinden ışığına kadar kendini sıfırlanıp yeniden sanki bu bölümü hiç izlememişiz gibi yayına çıkmasını diliyorum.