Kötülükler şehrinde birkaç iyi adam

Kötülükler şehrinde birkaç iyi adam
-- Dikkat Spoiler içeriyor olabilir tadın kaçmasın istiyorsan okuma--

Gotham
dizisinin 2014-2015 sezonunda görücüye çıkacağını ilk okuduğumda anında burun kıvırmıştım. Yok beceremezler, o atmosferi, o karanlık ve kasvetli havayı asla yansıtamazlar diye anında bir kenara itmiştim projeyi. (Ben kim oluyorsam.) Yayınlanan fragmanı da düşüncelerimde yanılmayacağımı adeta kanıtlar nitelikteydi. Ama bir yandan da olumlu bakmaya çalışıyor, projeyle ilgili çıkan haberleri yan gözle takip etmeden de duramıyordum. The Mentalist’i seven ve Rome hakkında olumlu yorumları okumuş biri olarak dizinin yaratıcısı Bruno Heller’a bir şans vermem gerektiğini düşünüyordum. Gel zaman git zaman aylar geçti ve ilk bölüm nihayet Amerika’da yayınlandı.  Ve gerçekten de beklediğimden daha iyi bir şekilde tasvir edilmiş bir Gotham şehriyle karşılaştım.
 
Hiç bilmeyenler için diziden biraz bahsetmek istiyorum. DC Comics’in ünlü kahramanı Batman’in şehri olarak bilinen Gotham’ın Batman’den öncesine odaklanacak olan dizi, merkezine polis departmanında çalışan James Gordon’ı alıyor. Gordon, anne ve babası öldürüldükten sonra büyük bir değişim geçiren ve ileride Batman olarak anılacak olan Bruce Wayne’e bu dönüşüm yolculuğunda eşlik ederken, bir yandan da Gotham’daki pek çok kötü adamla da mücadele etmeye hazırlanıyor. Dizi boyunca Penguen, Kedi Kadın, Bilmececi ve Zehirli Sarmaşık gibi Batman evreninin birçok ünlü karakterini de gençlik halleriyle izleme şansına sahip olacağız. Batman serisine aşina olanların yakından tanıdığı James Gordon karakterinin gençliğini The O.C ve Southland gibi dizilerden tanıdığımız Ben McKenzie canlandırıyor.  26 yaşındaki James Gordon, Gotham polis departmanına geldiği ilk günden itibaren farkını ortaya koyuyor ve doğru bildiği şey uğruna mücadele edeceğini ve bu konuda asla ödün vermeyeceğinin sinyallerini veriyor. Savaş kahramanı bir babanın oğlu olan Gordon, zaman geçtikçe Gotham’da kuralları polislerin ya da valilerin koymadığını, ipleri ellerinde tutanların Carmine Falcone ve Fish Mooney gibi azılı suçlular olduğunu öğreniyor.

 

İlk bölüm itibariyle Bruce Wayne’in anne ve babasının öldürülmesine ve James Gordon ile tanışmalarına tanık oluyoruz. Gotham şehrinin önemli ailelerinden biri olan Wayneler’in cinayete kurban gitmesinin ardından, bu cinayeti çözmek için James Gordon ve ortağı Harvey Bullock görevlendiriliyor. Araştırma sırasında hem Bruce Wayne’i, hem de Alfred Pennyworth’ü de daha yakından görme şansı buluyoruz. Gordon bir yandan bu vahşi cinayetleri çözmeye çalışırken, bir yandan da Gotham’da dönen dolaplara tanık oluyor ve her şeyin mükemmelmiş gibi göründüğü bu şehrin ardında gizlediği suçları nasıl engelleyeceğinin hesabını yapmaya başlıyor.
 
Bruce Wayne’in çocukluğuna, Batman hâline nasıl geldiğine yavaş yavaş tanık olacağımızın sinyallerini veren Gotham, Batman evreninin neredeyse bütün baş karakterlerini ucundan da olsa göstermesiyle de takdirimi kazandı. Touch dizisinden aşina olduğum David Mazouz da Bruce Wayne performansıyla beni oldukça şaşırttı.
 
Daha ilk bölümden karar verip, beğenmeyip izlemediğim çok dizi oldu. Bazılarına da iki, üç bölüm izledikten sonra ısınabildim. Ama Gotham nedense, artık beklentim mi düşüktü bilemiyorum, ilk bölümden beni kendine bağladı. Önümüzdeki bölümler neler getirir, konu nasıl evrilir şimdiden kestiremiyorum ama bu sene her hafta izleyeceğim dizilerden biri olacak, orası su götürmez bir gerçek.
 
Bu arada dizi Amerika yayınından 24 saat sonra Digitürk Dizimax Sci-Fi kanalında da yayınlanacak, meraklısına duyurulur.










BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER