İşlemediği bir cinayeti mertlik belası uğruna kabullenmek
zorunda kalan semt kabadayısı Keşanlı Ali ile güzeller güzeli Zilha’nın
imkânsız aşkı: ‘‘Keşanlı Ali Destanı’’
29 Şubat Cumartesi akşamı saat 20.30’da TİM Show
Center’da! Sahne dekoru Barış Dinçel imzalı ‘‘Keşanlı
Ali Destanı’’, birbirinden
eğlenceli dansları ve muhteşem şarkılarıyla şimdiden büyük övgü topluyor. Usta
yönetmen Yücel Erten’in yorumuyla sahneye taşınan oyunda; Birce Akalay, İlker
Ayrık, Meral Çetinkaya, Köksal Engür, Nilgün Kasapbaşoğlu, Aykut Taşkın ve
Hilmi Özçelik’le birlikte 50 kişilik dev bir kadro yer alıyor.
Epik tiyatronun en önemli örneklerinden “Keşanlı Ali Destanı”nda Ali, sevdiği
kızın amcasını öldürmekten hapse düşer ve hapisten bir kahraman olarak geri
gelir. Ali’nin iki yarası vardır: Birincisi, kimseyi suçsuzluğuna inandıramaz;
ikincisi, âşık olduğu Zilha, amcasını öldürdüğü için ona düşmanca davranır.
Muhtar seçilen Ali, Sineklidağ’da yeni bir düzen oluşturur ama yüreğiyle beyni
arasında bir seçim yapmak zorunda kalır. Hem muhtar olarak halkına hem de Ali olarak
Zilha’ya, duyduğu aşka sorumludur.
Haldun Taner’in
kaleme aldığı, Yalçın Tura’nın
müziklerini yazdığı “Keşanlı Ali Destanı”nda; İlker
Ayrık Keşanlı Ali, Birce Akalay
Zilha, Meral Çetinkaya Şerif Abla, Köksal Engür Derviş Dayı/Sarhoş Rasih; Nilgün Kasapbaşoğlu Madam Olga, Aykut Taşkın ise İzmarit Nuri karakterlerine
hayat veriyor. Ayhan Anıl, Cem Cücenoğlu, Hilmi Özçelik ve Burak Şafak’ın da rol aldığı oyunun
dekorunda Barış Dinçel, kostüm
tasarımında Gamze Kuş, ışık
tasarımında ise Yakup Çartık’ın
imzaları yer alıyor. Müzik direktörlüğünü Çiğdem
Erken’in üstlendiği oyunun koreografisi Hamit Erentürk’e ait. Oyunda, 50 kişilik oyuncu kadrosuna 10
kişiden oluşan bir orkestra eşlik ediyor.
Pervasız Tiyatro prodüksiyonu “Keşanlı Ali Destanı”, 29 Şubat 2020 Cumartesi akşamı saat 20.30’da TİM Show Center’da sahnelenecek. Oyunun biletleri, biletix.com
adresinden ve gişeden temin edilebilir.
“KEŞANLI
ALİ DESTANI”
“Keşanlı Ali Destanı”, tipleri, çevresi, müziği ile yüzde yüz
‘bizim’ olan nefis bir hiciv komedisidir. Keşanlı Ali adında bir gecekondu
efendisinin kahramanlık destanının iç yüzünü anlatan oyun aslında, bir
gecekondu ortamı içinde ‘asil’ büyük şehrin, bütün toplumumuzun hicvini
yapıyor.
Oyunun geçtiği Sineklidağ, büyük bir kentin
eteklerinde yer alan, gecekondulardan oluşmuş, ezilen yoksul insanların
yaşadığı bir varoştur. Ali de Sineklidağ’da oturan bir gençtir. Zilha isminde,
aynı semtte oturdukları bir kızı çok sevmektedir. Bir gün Zilha’nın amcası
öldürülür ve suç Ali’nin üzerine atılır. İşlemediği bir cinayetten ötürü önce
mahkûm edilen Ali, ardından bir kahramana dönüşür.
Sineklidağ’ın insanları Türk oldukları kadar
herhangi bir toplumun geri kalmış zümresinin insanları da olabilirler. Bu
nedenle Türk edebiyatının epik konulu en iyi
eserlerinden birisi olan “Keşanlı
Ali Destanı”, dünya çapında büyük ilgi görerek
birçok tiyatro topluluğu tarafından defalarca sergilenmiştir. Avrupa'nın birçok
şehrinde, Amerika'dan Lübnan'a kadar birçok ülkede oynanan oyun, Türk tiyatro
tarihinde bir fenomen haline gelmiş ve halen güncelliğini yitirmemiştir.