Kanal D’nin sevilen dizisi Güneş’in Kızları’nda psikolojik sorunları olan Haluk karakterini canlandıran Emre Kınay, rolüyle ilgili şunları söylüyor: “Haluk, psikolojik derinliği olan bir karakter. Aslında derdi çoklu kişilik bozukluğu. Çocukluk travmalarının etkisi sonucu. Oynamaya başlamadan önce böyle araştırmalar yapıyorsunuz. Öncesi biraz sıkıntılı ama oynarken çok keyifli. Tavırlarında bir tutarlılık söz konusu değil. Bugün sevdiğini yarın sevmez halleri. Bir psikiyatri ve psikologlar grubundan çok hoşuma giden bir mail aldım. Diyorlar ki ‘eğer sizi tanımasak gerçekten tedaviye davet ederdik.’”

 

Emre Kınay, asıl mesleğinin tiyatro olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Oyunculuk bir ve tek meslektir, tıpkı yönetmenlik gibi. Yönetmen bugün program, yarın dizi, öbür gün klip çeker. Çünkü elindeki ekipmanları nasıl kullanacağını bilmek üzerine eğitilmiştir. Aktör de onun gibi. Televizyon oyuncusu diye bir şey yok, ya aktörsünüzdür ya da değilsiniz. Aktörseniz her yerde oynarsınız.”

 

Babası seslendirme mühendisi olan ve çocukluğu hep tiyatro ile bir arada geçen Emre Kınay, lisedeyken hangi mesleği seçmek istediğini şu sözlerle anlatıyor: “Lisedeyken iki hayalim vardı. Ya avukat olacaktım çünkü bende adalet duygusu çok kuvvetli, ya da insanların hikayelerini anlatmak suretiyle o adaleti tesis etmek üzere tiyatrocu olacaktım. Ben tiyatroyu kazanınca orada kaldım.”

 

Oynadığı bazı dizilerde şarkı da söyleyen Emre Kınay, müzikle olan ilişkisini şu sözlerle anlatıyor: “Ben müziği çok seviyorum, enstrüman da çalıyorum. Zaten ben aktörlüğe başlamadan önce sanattan kazandığım ilk parayı müzikle kazandım. Şarkı söyledim, barlarda sahneye çıktım. Ayrıca arada fırsat buldukça hala da söylüyorum. Bora Öztoprak program yapıyor, onunla söylüyorum.”

 

Emre Kınay, Nazlı Ilıcak’ın film çekmeyi diziyi mi tercih ediyorsunuz sorusuna şöyle cevap veriyor: “Ben çok arsız ve hiperaktifim. O yüzden hiçbirinden vazgeçmek istemiyorum. Ben televizyonu seviyorum. Bu aktörlerin yapacağı bir iş, televizyon da kötü bir yer değil. Bugün benimle röportajlar yapılıyorsa, bu tiyatrodaki popülariteden değil, bu televizyonun yarattığı geniş kitleye ulaşımdan. Televizyonla gelen popülarite tiyatro koltuklarını dolduruyorsa, o popülaritenin başımın üzerinde yeri var.”

 

Emre Kınay, bugüne kadar ailesi ve kendisi hakkında internette, ekranlarda çok da bir bilginin olmadığı sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Ailemden bahsetmem. Bizde kendinizle ilgili verdiğiniz bilgi magazin basını tarafından çok suiistimal ediliyor. O samimiyetin çizgisini kaybediyoruz. Özel hayat benim özel hayatım, aile benim ailem. Saklamıyorum ama… Basındaki sizin hayatınızla ilgili doneleri öğrenelim kısmı biraz megalomaniye dönüştü.”

Babasını çocukken kaybeden Emre Kınay, babasız büyümesini şu sözlerle anlatıyor: “Babamı 9 yaşındayken kaybettim. Çok küçüktüm. Abim bana babalık yapmıştır. 3 ablam var, onlar da bana yarı annedirler. Kızıma düşkün olmam babasızlıktan kaynaklanıyor olabilir. Benim mesela babamla anlatacağım hiç anım yok. Toplamda babamla 3-3,5 sene geçirmişim. Babamla ilgili hatırladığım şeyler hastane ve tedavi. Bana babamın cenazesini de gösterdiler. O hali gözümün önünde duruyor. Ama benim babalığımda babasız büyümüş olmamın etkisi vardır.”

 

Emre Kınay, kızı Duru ile ilgili hislerini şu sözlerle anlatıyor: “Duru benim ömrüm, yaşama sebebim. Doğduğu anda aşık oldum. Çocuk sahibi olmak Allah’ın varlığının bir kanıtı. Herkesin Allah evlatlarını bağışlasın. Çok özel bir durum anne ve baba olmak. İlk patiğini, hırkasını, fotoğraflarını saklarım. Ben hayatın içinde agresif bir insandım, Duru ile beraber daha sakin oldum. Arabayı bile başka türlü kullanıyorsunuz. Ben Duru doğduğundan beri çok sevmeme rağmen futbol oynamıyorum, sakatlanmamak için… Duru, benim en yakın arkadaşım.”

 

Kızı Duru ile birbirlerine karşı büyük bir hayranlık beslediklerini anlatan Emre Kınay, yeniden evlenmesi karşısında kızının nasıl tepki vereceğini şu sözlerle anlatıyor: “Şu anda öyle bir durum yok ama Duru benim yeniden evlenmemi göze alır. Hayatıma girecek kişinin benim her şeyden önce bir baba olduğumu da bilmesi gerek. Benimle hayata devam edecek olan kişinin benden önce kabul etmesi gereken kişi Duru’dur.”

 

Emre Kınay, Nazlı Ilıcak’la sohbetine, günde 16-17 saatini geçirdiği Güneş’in Kızları setinde ağırladı. Nazlı Ilıcak’a evi gezdiren Emre Kınay, setin nerelerinde ve nasıl çalıştıklarını Pazar Gezmesi’ne anlattı. Haftada 6 gün, günde 15-17 saat çalıştıklarını anlatan Emre Kınay, “Sette, oyuncular dışında kamera arkasında çalışan 45 kişinin bir işi var. Bizim setimizde hiç gergin bir durum yok. Çok iyi anlaşıyoruz. Diziyi güle oynaya çekiyoruz. Küçükler büyüklerine saygılı, büyükler küçüklerine sevgili. Böyle güzel bir setimiz var” diyor.