İzleyen herkes için OZ,
içinde büyücülerin olduğu güzel bir hikaye değil. Asla bulunmak istemeyeceğiniz
bir yer. Hapishane hikayeleri her daim sevilir. Fakat OZ görüp görebileceğiniz en sert kurgulanmış evrendir. Bunu da daha
ilk bölümden gösterir. Oraya ait gözükmeyen beyaz yakalı Beecher’ın hapishaneye
düşmesiyle başlar hikaye ve her hapishane hikayesindeki gibi düşmanlar ve
dostlar kazanacağını sanırız. Düşmanı görürüz. Sonra dost olarak Vern
Schillinger elini uzatır. Günün sonunda o el popomuza svastika dövmesi yaparken
Beecher gibi biz de OZ’un nasıl bir
yer olduğunu anlamaya başlarız. Peki kaçış imkanı olan bizler bu hikayeden
çıkmak ister miyiz? Asla!