Lost’un fırtına
gibi estiği yıllardı. O zamanlar hepimiz J.J. Abrams’ın bir dahi olduğunu
sanıyorduk ve o ikinci bir diziyle ekranlara geliyordu. Fringe heyecanla beklenildi ve daha ilk 3 dakikasında pek çok
kişiyi kendisine bağladı. Aslında ilk bir dakikası pek de iyi değildi. Yine bir
uçak vardı ve yine havadaydı. Uçağa bir şey olacağını tabi ki anlamıştık ama
beklenmedik olan şey birden bire insanların derilerinin resmen yapış yapış olup
akmasıydı! Özellikle X-Files sever
bünyelerde müthiş bir heyecan yarattı. Acaba neden? Sonrasında olanlar ise
bunun sadece ufak bir başlangıç olduğunu gösterdi. Fringe sınırları o kadar
zorladı ki bazen izleyicisini dahi aşıp onları kaybetti ama yoluna hep devam
etti. Bugün sonuna kadar gidebilen herkeste yeri çok ayrıdır. Bunda J.J
Abrams’ın bir noktadan sonra diziye hiç karışmaması da büyük bir etken olsa
gerek.