Mira-Yaman
Mira ve Yaman’a birbirlerini tanımadan uzaktan bakılırsa, hiçbir ortak
noktaları olmayan, çok farklı iki insan görülür. Aşkın doğası gereği zıt
kutupların çekim yasası, işte onlar için işledi. İlk karşılaştıkları andan
itibaren birbirlerine güçlü bir çekim hissettiler. Belalar, kaçırmalar,
hastalıklar, aşklarına karşı duranlar... Hiçbiri onları yıldırmadı. Bir aradaydılar ama asla kavuşamadılar da... Zaten kavuşamadığında aşk olmaz mı?
Mira
bu aşkın güçlü yanıydı, daha çok sahip çıkanıydı. Öyle ki hastalığını bile
ikinci plana atmıştı, Beren’in kulakları çınlasın; Yaman da Yaman. Yaman ise
aşkın ihtiyatlı tarafı rolündeydi. Burnu pislikten kurtulamadı ki bir türlü,
tedbiri elden bıraksın! Karizmadan ve bela çıkarmaktan yıkılan abisi, Yamira
ilişkisine teşhisi koymuştu: “Gidebildiği yere kadar gider, ama sen onunla
evlenemezsin oğlum, sizin kumaşınız farklı." O yüzden bir eli kapıdaydı Yaman’ın. O kapıyı diğer taraftan açıp
Yaman’ı dışarı çıkaran da Faruk Beylice oldu sonunda. Yaman, aşkımı kalbime
gömerim diyerek, belalarını da alıp gitti Mira’dan, kızın kalbini oldukça
kırarak.
Ancak Mira, stil ikonu da olurum, aşkıma da sahip çıkarım diyerek hala
Yaman’dan vazgeçmiş değil. Kimimiz; Mira’nın bu durumunu ona hiç
yakıştıramıyor. Kimimiz; aşk dediğin işte böyle olmalı, diyerek sonuna kadar
destek veriyoruz. Şimdilerde küçük oyunlarla birbirlerine karşı “yıkılmadım” pozlarına verseler de, çakacak bir kıvılcımla ikisinin de tutuşması yakındır.
Onların aşklarının birçok şarkısı var, beraber
söyledikleri ama elbette onları anlatan şarkı:
Vazgeçilir gibi değil bu MedCezirler…