Kariyerine profesyonel olarak Ezel dizisiyle ilk adımını atan, daha sonra; Geniş Aile, Benim Adım Gültepe, Diriliş: Ertuğrul ve Muhteşem Yüzyıl: Kösem gibi birçok projeyle basamakları tırmanan genç yetenek Burak Dakak, şu günlerde Show Tv'de Cuma akşamları ekrana gelen sevilen dizi Gülperi'de hayat verdiği Hasan karakteriyle dikkatleri üzerine çekiyor. 

Gelin hep birlikte Burak Dakak'ı birazcık daha yakından tanıyalım ^^

Oyunculuk benim için ufak yaşlardayken bir merakla başladı aslında. Mesleğe olan ilgim 8-9 yaşlarından itibaren başladı diyebilirim. 10-11 yaşlarımda çok sevgili ailemin, özellikle annemin de desteğiyle Ankara Sanat Tiyatrosu'nda eğitim almaya başladım. Bu benim için bir başlangıç noktası olabilir oyunculuk adına. Sonrasında profesyonel anlamda ilk isim olan Ezel ile devam etti, 18 yaşımda meslek olarak oyuncu olmaya karar verdiğimden beri de devam ediyorum. Sevdiğim işi yapabildiğim en iyi ve en mutlu şekilde yapmaya çalışıyorum.

Senaryoyu ilk okuduğumda Hasan karakteri ile ilgili kafamda oluşan şeyler birden fazlaydı; belli öfkeleri, belli kuralları, farklı bir yaşantısı olan bir adamdı Hasan. Maddi yönden problemleri yoktu Hasan’ın varlıklı bir ailenin torunuydu fakat manevi birçok boşluğu vardı aslında. İlk bakışta bunu gördüm diyebilirim. Ve azimli bir adam Hasan, gerçekleştirmek istediği şeyleri olan bir adam, onları yapmayı kafasına koymuş olsa da yaşadığı birçok şey aslında onun kırılma noktaları oldu ve farklı yönlere evrildi diyebilirim. Hasan’ı ilk okuduğumda temelde hissettiğim “evet ben Hasan’ı oynamak istiyorum diyen bir ses olmasıydı kafamda sanırım.”

Kendi çevremden ve dışarıdan gerçekten güzel yorumlar, övgüler alıyorum ve çok mutlu oluyorum. Buradan da teşekkür etmek isterim seven, takdir eden, eleştiren herkese. Böyle yorumlar almak insanı gururlandırıyor açıkçası. Emeğinizin insanlardaki karşılığını tepkisini görmek paha biçilemez, çok kıymetli benim için.

Çok teşekkür ederim. Mutluluk verici gerçekten. Evet, yoğun ve duygusal sahnelerim genelde fazla oluyor Hasan’la birlikte. Ben bu tarz sahneleri seviyorum aslında, oyuncunun karakteriyle ve karakterinin ruhuyla alakalı yoğun şeyler hissettiği anlar gibi geliyor bana. Hazırlık sürecinde de olabildiğince konsantre olmaya çalışıyorum ve açıkçası birazcık karakterin, sahnenin akışına bırakıyorum kendimi. Zorlandığım elbette oluyor ama üstesinden gelmeye her seferinde çalışıyorum insanın kendini beslemesi ve çalışması gereken sahneler oluyor çünkü.

Hasan gerçekten büyük bir karmaşa içinde kendini bulmaya ve hayatına yön vermeye çalışan, özellikle ailesi ve sevdikleri hayatının ön planında olan bir insan. Haklı veya kendime yakın bulduğum özelliklerinden bir tanesi ailesine ve sevdiklerine düşkünlüğü olabilir. Kimi zaman fevri ve empati kurmadan hareket etmesi de zaman zaman haksız bulduğum özellikleri arasında ama bu da yaşıyla ve yaşadıklarıyla ilişkilendirilebilir tabii ki.

Hasan'ın altını çok sert çizdiği bir noktaydı annesinin evlenmesi ve hayatında yeni bir insanın olması, asla kabul etmeyeceğini önceden de söylemişti Gülperi’ye pek çok kez böyle bir durumla karsı karşıya kalması onu elbette sinirlendirdi ve kabul etmedi bu durumu. O konuda haksız bulmuyorum Hasan’ı sadece artık anlamayı dinlemeyi ve bir şekilde empati yapmayı öğrendiğini düşünüyorum. Önceden olsa öfkesi bunların önüne geçerdi tabii ki ama Hasan bu kırılmaları yaşadı ve ders çıkardı aslında onlardan birazcık empati bekleyebilirdim o yüzden annesi adına. Hasan ve Bedriye kendilerine göre haklılar ama biraz empatiye ihtiyaçları var sadece, özellikle de Hasan’ın.

Ben kalabalık bir ailenin ortanca çocuğuyum; bir abim ve bir erkek kardeşim var. Abim Alican ve kardeşimin ismi Tolga. İkisi de ayrı ayrı çok kıymetliler benim için. Onlarsız bir hayat sıkıcı olurdu doğrusu. Çocukluğum da oldukça hareketli geçti aslında, sokağa çıkıp top oynayacak zamanım da oldu, çalışacak ve okula gidecek zamanım da hepsini tadında yaşamaya çalıştım diyebilirim.

Kendisine teşekkür ederim güzel sözleri için. Nurgül Yeşilçay ile biz Gülperi vasıtasıyla tanıştık, daha öncesinde tanışmıyorduk fakat gecen zaman içinde samimi güzel bir anne- oğul uyumu yakaladığımızı düşünüyorum.

Timuçin abiyle çalıştığım için de mutluyum. Tecrübeli bir oyuncu kendisi ve beraber oynadığımız sahnelerden de mutluyum ve keyif alıyorum açıkçası.

Hasan ve Artemis aşkı benim su anda dizimizde en sevdiğim ve keyifle oynadığım aks diyebilirim. Çok saf, birbirlerine çok bağlı bir ilişkileri var. Zaman zaman çalkalanmalar yaşıyorlar evet ama o da hayatlarında hızlı değişen şeylerin etkisi bence yine de ayakta kalmaya çalışıyorlar. Partnerim Ezgi ile çalışmaktan da çok mutluyum çok seviyorum kendisini. Beraber güzel bir kanalımız var, Hasan ve Artemis adına çok saf bir yerden işleyen.

Setten kalan zamanımda genelde evde olmayı seviyorum, pek dışarı insanı değilimdir. Evde vakit geçirmeyi, film izlemeyi seviyorum; özellikle şu sıralar kitaplarla vakit geçirmeye çalışıyorum. Kahve yapımı, 3. nesil kahvecilik yöntemleri hobilerim arasında. Ufak kahve deneyleri yapıyorum kendimce, büyük keyif veriyor bana.