Aslı İnandık: Sosyal medya insanların hünerlerini göstermesine olanak sağladı

Aslı İnandık: Sosyal medya insanların hünerlerini göstermesine olanak sağladı
Aslı İnandık genç nesil kadın komedyenlerimizden. Sosyal medyada yarattığı tiplemelerden oluşan sinema filmi "Aslı Gibidir" vizyonda. İnandık, Ankara’da doğdu, büyüdü ve Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü’nde okudu. Başta Çello ve piyano olmak üzere 4 sene müzik eğitimi aldı. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih Coğrafya Fakültesi , Tiyatro / Oyunculuk Bölümü’nde eğitim almaya başladı. 2014 yılında eğitimine ara verip İstanbul’a yerleşti. Önce “Yalan Dünya” dizisinde konuk oyuncu olarak yer aldı. Ardından sosyal medyada yayınladığı videolar ilgi görmeye başladı.  Güldür Güldür Show isimli komedi programında rol aldı ve sinema filmini yaptı. Biz de Aslı İnandık'la beyazperdeye uzanan yolculuğunu konuştuk.



● Film nasıl ortaya çıktı? 
Aslında pek aklımda yokken – şimdiye kadar cesaret edememişken yapımcımızın bana inanması, “hadi bir ekip kurup içindeki bu deli kadınların filmini çekelim” demesiyle üç yakın arkadaşım ve ben, ekip olduk. Onlar senaryoyu yazdılar, ben özellikle tiplemelerimin olduğu bloklarda dahil oldum zaman zaman, okumalar yaptık, tartıştık, yazdık, sildik. Ve sonunda senaryo ortaya çıktı. Sonra yönetmenimiz Ali Yorgancıoğlu girdi devreye. Senaryo onun eleğinden geçti ve macera başladı…
 
● Canlandırdığınız karakteri anlatabilir misiniz? 
Aslı, pek renkli bir hayatı olmayan ama hayalleri olan bir kız. Oyuncu olmak istiyor çocukluğundan beri. Ailesinden destek görmüyor bu konuda. Ziraat Mühendisliğini bitirmiş ama hayallerini ve kendini ertelemek istemiyor artık. Bu yolda kendisinden beklenmeyecek kadar gözü pek ve girişken. Biraz fazla konuşkan bir kız Aslı, pembe yalanlar söylemede usta, e öyle olmasa Dublörler Klubü’nde nasıl tutunsun zaten. 

● Aslı Gibidir’in konusunu sizden dinleyebilir miyiz? 
Aslı çocukluğundan beri oyuncu olmayı istiyordur, hayallerinin peşinden gidip , ailesinden gizli özel bir okulun oyunculuk sınavlarına girer. Okulu kazanır, ailesinden destek göremeyen Aslı, okul harcını nasıl kazanacağını düşünürken “gerçek hayatta sipariş üzerine oyunculuk yapan Gerçek Yaşam Dublörleri Klubü'yle tanışır. Burası hem Aslı’nın oyunculuk yapabileceği hem de para kazanabileceği bir klüptür. Burada çalışmaya başlar. Her şey yolunda giderken, gönderildiği görevlerden birinde beklenmedik bir aşk kapısını çalar. Aslı, bazı insanların başını kurtaran ama bunu yaparken bazı insanlara da pembe yalanlar söylemek zorunda kalan bu klübe gün geçtikçe daha çok bağlanırken, bir yandan da bu klubün kendisine ayak bağı olduğunu hissetmektedir.

● Dünya sinemasında örnekleri var ama Türkiye’de ilk kez bir oyuncu aynı filmde 8 farklı karaktere bürünüyor? Nasıl bir deneyimdi?  
Yıllardır bu karakterleri canlandırdığım için o karakterlerin performanslarından çok ön hazırlık süreçleri, zamanla yarışmamız ve ana karakter Aslı’nın bazı sahneleri daha çok yordu, ama hayatta daha güzel bir yorgunluk olamaz bence. 8 Karaktere büründüğümü sette anlamadım bile neredeyse, izleyince fazla geldi hatta öyle diyeyim “Aaaa! Resmen 8 tane tipleme var” dedim.

● Her karakterin kendine özgü ön hazırlık süreci olmuştur.  Neler yapıldı karakterlerin bu hazırlık döneminde? (Styling, saç, makyaj vb konusunda?)... En zorlu karakter hangisiydi? 
Ceylan Atınç, tüm tiplemelerim için özel styling yaptı. Bu, benim tiplemelerimin hayatta başlarına gelen en güzel şeydi bence. Benim tiplemelerimi benden iyi gözlemlemiş Ceylan zira, hepsine nokta atışı yaptı. Kostüm olarak böyle bir ön hazırlığı oldu ama tabii ki tiplemeler grotesk yapıları gereği daha büyük ve belirgin saç modelleri, makyajlar gerektirdi. Hepsinin karakteristik ve aslında sokakta pek rastlayamayacağımız bir imajları oldu tepeden tırnağa. Bizi en çok zorlayan yaşlı kadın tiplemem Rencide Hanım’ın ön hazırlığı oldu. Yapılan plastik makyaj toplam 5 saat sürdü. Boynum tutulmuştu.

● Filmde yakın arkadaşlarınızla oynadığınızı, aile gibi bir ekip olduğunuzu söylemiştiniz? Nasıl geçti çekimler? 
Ben susayım backstage videoları konuşsun. Filmde çok yoğun bir tempoyla çalışmamıza rağmen ufacık bir plan değiştirme arasında bile kaynatıp kıkır kıkır gülmeye başlıyorduk. Gülmekten birçok seferde çekemediğimiz sahneler bile oldu. Yönetmenimiz Ali ile çok yakın iki arkadaş olduk bir kere, o çok rahatlattı beni. Önce ikimiz gülüyorduk o sırada doğaçladığım bir şakaya, sonra hadi bunu çekelim diyorduk. Oyuncu kadrosunun bir çoğu önceden arkadaşımdı zaten, sette tanıştıklarımla da çok iyi arkadaş olduk. Aslı Gibidir’deki çoğu oyuncu setin son günü “en çok eğlendiğim setlerden biri oldu bu!” diyerek ayrıldılar, bundan daha büyük mutluluk olamaz herhalde.

● Gala gösteriminin ardından çevrenizden nasıl geri dönüşler aldınız? 
İyi, çok iyi tepkilerle karşılaştım. Galaya gelenler haliyle beni ve tiplemelerimi severek ve bilerek geldiler tabii ki bunun da etkisiyle çok güldüler. Hikayeyi çok beğendiklerini, zaman zaman kahkaha atarken diğer replikleri kaçırdıklarını, tiplemelerimin hikayede organikçe gezindiğini ve oyunculukların, rejinin ustaca olduğunu, ilk filmim olduğu için iyi bir başlangıç yapmış olduğumu söylediler. Bunun yanında eleştirenler de oldu tabii ki.
 
● Müzik eğitimi alırken oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Sizin yolculuğunuzu dinlemek isteriz? 
Müzik eğitimimi tamamladıktan hemen sonra müzik öğretmenliği için sınava hazırlanıyordum ve bir kaza geçirdim. Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi. Ertesi sabah hastanede uyandığımda “ben hayallerimi ertelemeyeceğim” dedim ve hayatımın seyrini bir günde değiştirdim. Çocukluğumdan beri hep içimde kalmıştı oyunculuk. Konservatuar Oyunculuk bölümü sınavlarına hazırlanmaya başladım ve aynı sene Ankara Üniversitesi DTCF Oyunculuk Bölümü ‘nü kazandım Sonra videolar filan, sonrasını biliyorsunuz zaten…

● Türkiye’de kadın komedyenlerin sayısı çok sıklıkla olmasa da artmaya devam ediyor. Bu konu hakkında görüşlerinizi rica edebilir miyiz?
Evet, çok mutlu oluyorum gördükçe. Sosyal medya bunun pekişmesine, insanların kendi hünerlerini göstermesine olanak sağladı. Artık söyleyecek sözü olan, yeteneği olan ya da insanları güldürebilen herkesin elinde bir akıllı telefon. Daha özgür ve tek patronun kendileri olduğu bir platformdan milyonlara ulaşıyorlar. Zaten var olan çok yetenekli kadın komedyenlerimize yenilerini eklemeye devam ediyor sosyal medya şimdi.

● Türkiye’de ve yurt dışında beğendiğiniz, takip ettiğiniz komedyenler var mı? 
SNL fanıyım. Kristen Wiig başta olmak üzere SNL ‘deki tüm komedyenlerin hastasıyım. Ricky Gervais fanıyım. Tina Fey’i çok seviyorum. Cem Yılmaz’ın tüm stand-upları ezberimde diyebilirim. Kaan Sekban var bence adından daha da çok söz ettirmeye başlayacak çok yakında, inanılmaz bir showu var. Gupse Özay’ı hem çok yetenekli ve akıllı hem de çok komik buluyorum. Miray Akovalıgil çok iyi bir kadın komedyen bence. Harika bir showu var onun da.

● Aslı Gibidir’i neden izlemeliyiz? 
Çünkü Aslı Gibidir filmi, şimdiye kadar yapılmış komedi filmlerinden çok farklı bir hikaye ve yapıya sahip. Bu daha iyi ya da daha komik demek değil. Sadece farklı. Kendine has bir komedi tarzı olan ve 7’den 70e herkesin çekinmeden, rahatlıkla gidip izleyebileceği bir film.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER