RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Birand Tunca

RaniniTV Ekspres: 15 Soruda Birand Tunca
Onunla röportajlarımız geleneksele dönüştü artık. 2016 yılında çok yakın iki oyuncu arkadaşının röportajında tanıştığım, 2017 yılında bugün özlemle aradığım karlı bir günde bir araya gelip bu sefer benim onunla röportaj yaptığım Birand Tunca ile yollarımızın kesişmesi tabii ki kaçınılmazdı. Mehmetçik Kut’ül Amare’de Wilson karakteriyle arzı endam eden Birand’la umarım bir sonraki sefer vaktinde aldığı dans dersleri sonunda sahip olduğu hünerlerini konuşturacağı sinema filmi veya internet dizisi için buluşmuş oluruz. O günün yakın olduğunu ve de hem plastiğiyle hem de sınırlarını mütemadiyen yıkmasıyla etki alanını genişleteceğini hissederek sözü Birand Tunca’ya bırakıyorum.  



1- Canlandırdığın karakteri özetleyecek beş anahtar kelime. 
Mehmetçik Kut’ül Amare’nin Wilson’ını asi ruhlu, zeki, narsist, acımasız ve rahat sıfatlarıyla betimleyebilirim.  

2- Mehmetçik Kut’ül Amare’nin Wilson’ının tek bir özelliğine sahip olacaksın; hangisini seçerdin?
Asi ruhu seçerdim. Çünkü asi ruhun bendeki karşılığı ulaşmak istediği her şeye amacından sapmadan gitmek. Wilson da böyle biri.

3- Mehmetçik Kut’ül Amare’yi bir yemek, Wilson’ı da malzemelerden biri olarak düşünecek olursan; diziyi hangi yemeğe benzetirsin ve karakterin olmasa hangi malzeme eksik olurdu? 
Bu dizi bir yemek olsa bence aşure olurdu. Ben de üzerindeki nar olurdum.

4- İlk audition’ını hatırlıyor musun; nasıl geçmişti? 
Evet, hatırlıyorum. O günün şartlarında bayağı iyiydi ama bugün bunu düşününce kötü bir audition olduğunu söyleyebilirim. Mesela 9’uncu sorudaki zaman makinesini şimdi kullanmak isterim (gülüyor.)

5- Bugüne kadar sette yaptığın en komik hata nedir? 
Setimin olmadığı bir gün programları karıştırıp sete gitmek (gülüyor.)    

6- Şu an / son olarak oynadığın dizide / filmde senin veya başka bir karakterin söylediği, en sevdiğin replik nedir? 
Süleyman Asker’in ilk bölümdeki konuşmasında en çok dikkatimi çeken repliği söyleyebilirim: “Neden beyaz renk? Afrika’daki siyahın da bir renk olduğunu idrak etmesin diye.”

7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Wilson’ı ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdin? Aynı şekilde sen de başka bir karakteri oynayacaksın. Hangisini seçerdin? (Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.) 
Kesinlikle İlker Aksum’un Wilson’ı yorumlamasını isterdim. Ben de onun hayat verdiği Cox’u canlandırırdım.

8- Ergenliğine döndük; sevdiğin bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksın. Bu kim olurdu? (Yerli / yabancı fark etmez.) 
Matrix’in Neo’su ve onu canlandıran Keanu Reeves.  

9- Karşında zaman makinesi var; hangi dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdin? 
Zaman makinesi geçmişi değiştirir. Sanırım hiçbir yere gitmek istemezdim. Çünkü yaşadıklarım beni ben yapan şeyler ve hepsinden memnunum. Gelecek içinse bu muamma beni yeterince cezbediyor zaten. Bilmek bütün büyüsünü bozar. Sanırım sadece on dakika öncesine gidip yediğim pastayı tekrar yemek isterdim.

10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığın nedir? 
En çılgın anım… 8-9 yaşındayken kelebek ömrüne üzülüp bir kelebeği daha fazla yaşatmaya çalışmamdı sanırım.

11- Hangi dizileri takip ediyorsun ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğin abur cuburlar neler? 
La Casa De Papel, Sense8, Black Mirror ve tekrar izlediğim Prison Break. Abur cubur konusuna gelecek olursak elimden geldiğince yememeye gayret ediyorum; olmazsa olmazım değişik bitki çayları.  

12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksın; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksin. Hangilerini seçerdin? 
Güne J. K. Rowling’in Harry Potter serisinden herhangi bir kitabının dünyasında başlardım. Çünkü tüm serinin kitapları son derece büyülü ve güzel bir açılışa sahip. Güne böyle başlamak harika olabilir. Öğlen ise Sense8 dizisi mükemmel bir tercih olabilir. Duyularının son derece üst noktada olması, her şeyi hissetmek ve yenilmezlik hissi, günün ortasına yakışır. Akşamı ise Avatar filmiyle sonlandırmak güzel olur.   

13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler? 
Çekilir yanı işin kendisi, çekilmez yanı ise herkesin bu işi yapması (gülüyor.)  

14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram ekleyin. 
Bunların hepsi büyük bir grubun / amacın temellerini atan kavramlar. Eğer ki varlığına destek olarak ele alırsak hümanist en uygunu olur. Çünkü tüm bu kavramlar insan sevmeden sağlanabilecek kavramlar değil. Bir de “turist” cevabını vereceğim. Çünkü bu kavramları sürekli duysak da maalesef hepsi bize bir turist kadar yabancı. Misal herkes “Ben feministim” diyor ama nedense erkek düşmanlığı olarak algılıyorlar bu kavramı. Halbuki feminizm, eşitlik üzerine kuruludur. Ya da sosyalist… Dayanışmadan öte eş değer demek. Fakat biz aynı seviyede gördüğümüz her şeye sosyalist diyoruz. Bu kavramları kendi işimize geldiği gibi kullanıyoruz; gerçek anlamlarıyla değil. Yani tıpkı turistin Türkçe’ye yabancı olması gibi biz de bu kavramlara yabancıyız.

15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir soru rica etsem...
Oyuncu olmasaydın bu kadar tutkulu ne yapmak isterdin?
 
RaniniTV Ekspres 15 Soruda köşesinin önceki konuğu Temmuz Uğur Yıldız’ın sorusu:
Hangi sahneyi çekiyoruz?
Tim Burton’ın çekeceği bir bilimkurgu filminde Jennifer Lawrence ile partner olmak isterdim. 

Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER