“Superior Donuts”, Chicago’da küçük bir donut dükkanı işleten ve menüye yeni ürünler eklemeyi, efendime söyleyeyim dükkanı yenilemeyi reddeden eski kafalı Arthur ile onun genç ve sanatçı ruhlu çalışanı Franco’nun hikayesini anlatıyor. 1969'dan beri aynı prensiplerle dükkanını yöneten Arthur dükkanı yenilemek, gittikçe daha seçkinleşen semte uyum sağlamak ve rekabete katılmak konusunda onu ikna eden Franco sayesinde kârlılığını korumaya devam ederken dükkanına gözünü diken emlakçı Fawz’un (Maz Jobrani) da baskılarına karşı koymaya devam eder.
Değişime ayak direyen dinazor Arthur Przybyszewski rolünde izleyeceğimiz Judd Hirsch ekranda izlemeye aşina olduğumuz Oscar kazanmış, 80'lerin fenomen sitcom'u
Taxi'deki unutulmaz 'Alex' rolüyle Emmy kazanmış ve defalarca Golden Globe'a aday olmuş çok deneyimli bir oyuncu.
Numb3rs izleyenler de Hirsch'i 'Alan Eppes' rölüyle hatırlayacaklardır. Emlakçı Fawz rolünde izleyeceğimiz Maz Jobrani de son yıllarda özellikle
Immigrantadındaki performansı ile tüm dünyada sükse yapan İran asıllı bir komedyen. Ayrıca kadrosunda Katey Sagal (Randy), David Koechner (Carl 'Tush' Tushinski) ve Diane Guerrero (Sofia)'nun yer aldığı Superior Donuts'ın yaratıcı ekibinde Neil Goldman, Garrett Donovan ve Bob Daily var. Dizinin ilk altı bölümü dahil olmak üzere toplamda 8 bölümünü James Burrows yönetti. Serinin yönetmenleri arasında Phill Lewis, Scott Ellis, Gail Mancuso ve Ken Whittingham gibi ünlü yönetmenler de var.
CBS International Studios tarafından düzenlenen söyleşilere dizi adına, Franco karakterine can veren Jermaine Fowler katıldı. Fowler, yeni yeni tanınmaya başlayan bir komedyen. HBO’da yayınlanan “Crashing”de de yer alan genç oyuncuyla Superior Donuts’ı ve gelecek projelerini konuştuk.
Tracy Letts’in aynı isimli oyunundan esinlerek yaratılan sitcomun ilk sezonu bu akşam 20:35'te FX'te yayına başlıyor.
Jermaine Fowler, dünyanın her ülkesinden gelen yazarlarla yuvarlak masa röportajları yaptı
● Dizinin ilk sezonu başarılı olmuş olacak ki 2. sezon için de onay aldınız. Yeni sezonda bizleri
neler bekliyor?
Evet, ikinci sezon yeni yayınlanmaya başladı. Dizide kentsel
dönüşüm konusu işleniyor ve Chicago bu süreçten geçtiği sürece biz de bu
konuyu işlemeye devam edeceğiz. Bu konu, canlandırdığım karakter Franco için
çok önemli çünkü büyüdüğü mahalle hızla değişiyor. İlk sezonda ana karakterleri
tanıttık, ikinci sezondaysa diğer karakterlerin bakış açısına yer verip konuya
biraz daha derinlemesine gireceğiz. Dizide çok iyi oyuncularımız var ve onların
hikayelerini de yansıtarak seyircilerin onları daha iyi tanımasını amaçlıyoruz.
● Sizin karakteriniz de
bir dönüşüm geçirecek, değil mi?
Tabii ki! Karakterimin boyu uzuyor, saçları daha da
kabarıyor. Tam bir dönüşüm geçiriyor. (gülüyor) Franco, ilk sezonda sanatını
insanlara göstermeye çalışırken ikinci sezonda bir okula kabul ediliyor.
Sanatında ilerlemeyi o kadar istiyor ki kimseyi dinlemeyip tamamen inatçılık yapıyor. Yani ikinci
sezonda bol bol Franco’nun sanat kariyerinin ilerlemesini izleyeceğiz.
● Dizide yazarlarla
ilişkiniz nasıl? Aklınıza gelen fikirleri onlarla paylaşıyor musunuz?
Evet, dizide her
konuda işbirliği var ve oyuncuların
hepsinin farklı bir geçmişi olması da faydalı. Mesela İranlı Maz Jobrani
dizide Iraklı bir
karaktere hayat veriyor ve bunu çok da iyi bir şekilde yapıyor. Bize
sürekli
müslüman olarak büyümenin nasıl olduğuyla ilgili ilginç hikayeler
anlatıyor ve
bunların bir kısmı İslam konusundaki fobiyle alakalı olabiliyor.
Anlattıklarını bir gün kesinlikle hikayeye eklemek istiyorum. Aslında
bunları
yapabiliyor olmamız çok güzel. Bir yazara gidip “Başıma dün metroda
şunlar
geldi.” desem bunları diziye eklemeyi düşünür. Oyuncuların farklı
kökenleri
de birbirimizden bir şeyler öğrenmemizi sağlıyor.
● Dizide David Koechner,
Judd Hirsh gibi oyuncular yer alıyor. Sette nasıl bir hava var? Onlarla oyunculuk yapmak nasıl bir duygu?
David’i sette her gördüğümde gülmeye başlıyorum, sanırım ona
ne kadar hayran olduğumdan habersiz! “Anchorman” filmine bayılırım ve eskiden
onu Saturday Night Live’da izlerdim. Her gün kendime “David Koechner ile
karşılıklı rol kesiyorum.” diyorum. Judd Hirsh de televizyon konusunda çok
tecrübeli, o ne zaman konuşmaya başlasa çenemi kapıyorum. (gülüyor) Katey Sagal’ı
da “Married with Children”da izlerdim, sonra Futurama’da Turunga karakterini
seslendirdi. Katey, çocukluğumun büyük bir parçası. Eskiden Futurama’yı
kaydedip uyuyamadığım gecelerde tekrar tekrar oynatırdım. Sette
Katey’nin sesini her duyduğumda çocukluğumu hatırlıyorum. Bu insanlarla
çalıştığım için gerçekten çok şanslıyım.
● Bu bağlamda
üzerinizde bir baskı hissediyor musunuz?
Tabii ki! Çok iyi oynamam gerek. Dizinin ilk bölümünü
çekerken sürekli “Judd umarım komik olduğumu düşünür.” deyip durdum. Birkaç
sene bu insanlarla birlikteyiz, onların projeye katıldıkları için pişman
olmalarını istemem. (gülüyor) Bir oyunculuk koçuyla çalışmaya başladım ama bu
aktörlerle çalışmak olabilecek en iyi oyunculuk okulu oldu.
● Son zamanlarda
televizyonda o kadar çok izleyecek şey var ki bütün diziler birbiriyle rekabet
halinde. Ne var ki çok fazla yeni sit-com yok. Bu durumla ilgili ne
düşünüyorsunuz?
Superior Donuts’ın
diğer dizilere nazaran öne çıkmasının birkaç nedeni de ırk anlamında
çeşitliliğe önem vermesi, gerçek olaylardan bahsetmesi ve çok iyi oyuncuları
olması. Şu anda televizyonda, haberlerde görebileceğiniz sosyopolitik konulara
değinen pek sit-com yok. O yüzden de dizinin dikkat çektiğini düşünüyorum.
● Bu aralar komedi anlamında
siz ne izliyorsunuz peki?
“Rick and Morty”yi izliyorum. Çoğunlukla nostalji yapıp eski
dizileri izliyorum. Sanırım yakın zamanda çıkan en sevdiğim dizi “Atlanta”
oldu. Bu iki dizi dışında güreş izlemeye bayılırım. (gülüyor) En sevdiğim şey
bu sanırım.
● Geldiğiniz için çok
teşekkürler. Superior Donuts’a ikinci sezonda başarılar. Bu arada
tişörtünüzdeki kim?
Ben teşekkür ederim, çok eğlenceliydi. Tişörtteki de annem,
yüzünü buraya bastırdım. (gülüyor)