Netflix'in Türkiye pazarına girişi ülkemizde yaklaşık iki yıldır yapılanma çalışmalarını sürdüren
Digital portalların sürecini hızlandırdı. Önce Doğan Holding'in oluşumu BluTv online-seç izle platformunu açtı ve ilk özgün içeriği olan Masum'u yayına sürdü. hemen ardından da Doğuş Holding bünyesindeki puhutv test yayına geçti ve ilk özgün içeriği olan Fi Çi Pi'nin kadrosunu duyurdu.
Yabancı dizi izlemeye alışkın olan ve yurtdışındaki gelişmelere aşina olan televizyon seyircisi, Netflix'le zıplayan bu "online seç izle" platformlarına aşina, ancak yerli seyirci için henüz yeni olan bu gelişmenin eğlence hayatımıza sağlayacağı katkılar anlamında cevaplanmamış pek çok soru var.
Bütün bu soruların cevabını almak için Doğuş Yayın Grubu'nun Reklam Grup Başkanı olan ve puhutv operasyonunun da başında olan Ateş İnce buluştuk. Digital dünyadaki gelişmeler, sektör ve elbette puhutv üzerine bir sohbet yaptık.
Ateş İnce, Digital pazarı
büyütmek isteyen, içeriğin hak ettiği değeri görmesi için elini taşın altına koymaya hazır, işine hakim ve deneyimli bir yönetici. İçtenlikle ve hiç sıkılmadan her soruya cevap verdi.
Buyrunuz..
● Nasıl başladı Puhu macerası?
İzleyicilerin kolaylıkla takip ettiği, ulusal kanallarda yayınlanan yerli
yapımların, tek bir yerde toplandığı yeni bir mecra yaratmayı düşündük en başta.
puhutv’yi anlatırken söze hep "işe önce
Türk dizilerini sevmekle başlayalım" diyoruz. Sektör eleştirmenlerine
baktığımızda Türk dizilerinin sert bir şekilde eleştirildiğine şahit oluyoruz. Çok
uzun deniyor, içeriği basit bulunuyor, oyunculuklar eleştiriliyor ve devamlı
suretle Amerikan dizileriyle kıyaslama yapılıyor. Oysa bu diziler bizim
dizilerimiz. Bizim toplum olarak yemek anlayışımız da, aileye ve sosyal
ilişkilerimize bakışımız da, turizm anlayışımız da, her şeyimiz farklı ve
kendine özgü. Bizler de bu farklılığı severek ve alkışlayarak işe başlıyoruz ve
yerli yapımlarımızın arkasında duruyoruz. Kendi toplumumuzda, kendi senarist ve
yapımcılarımızla, kendi set ekiplerimizle yarattığımız içeriği baş tacı ederek
ilk adımı atıyoruz. Türkiye’nin yarattığı en değerli ve başarılı ürün Türk dizisi
diyoruz. Bu gözle baktığımızda, ülkemizde her on kişiden dokuzunun satın
aldığı, yurtdışında ise 700 milyon insanın izlediği bir ürün. Bu müthiş bir
ticari başarı aynı zamanda. Görkemli soap operalar yaratıyoruz. Belki Avrupa ve
Kuzey Amerika değil ama içerisinde bulunduğumuz bölgesel coğrafyayı ve Güney
Amerika’yı kapsayan dev bir coğrafyada dizi içeriğinin en önemli aktörleri
arasındayız. Biz dizi içeriği konusunda kendi coğrafyamızın kralıyız. Türk
dizisi bu kadar başarılıyken aslında devletin çıkıp, bu sektörü baş tacı etmesi
lazım. Kısaca bu içerik çok değerli, bir kere bunu kabul edeceğiz.
Türk dizilerinin değerli olduğunu yalnız ben de söylemiyorum. Bugün reklam verene
baktığımızda TV medya bütçelerinin %60’ını Türk dizilerine harcandığını
görüyoruz. Türk dizileri bu kadar değer görürken ve dünyada baş tacı edilirken
bizler de bu güzelim ürünü hırpalıyoruz. İşte puhutv, bu anlayışla en sevilen yerli dizi ve filmlerin tek bir
yerde toplandığı, en fazla tercih edilen online adres olmak amacıyla kuruldu.
Yani aslında puhutv gelişen
teknoloji ile beraber her yerde olduğu gibi Türkiye’de de dönüşmekte olan
televizyon izleme alışkanlığının yeni yayın platformu olacak. Bu konuda
ülkemizde yeni yeni girişimler çıkıyor, biz bu girişimlerin hepsini destekliyor
ve hepsine bol şans diliyoruz, çünkü aslında Türkiye’de henüz ortada belli
boyuta ulaşmış bir pazar yok. Bizler elimizi taşın altına koyuyor ve bu pazarı
yaratabilmek için çalışıyoruz.
puhutv, Star, Kanal D, Show TV, Atv gibi bir
televizyon markası olmak istiyor. En önemli özelliği, kaçırdığınız dizileri,
prime time’da ana kanalında yayınlanandıktan sonra puhutv’den izleyebiliyorsunuz. Buna tüm dünyada “catch-up tv”
deniyor. Ayrıca dizilerin tüm bölümleri
uygulama içinde mevcut oluyor. Behzat Ç. gibi tekrar tekrar izlenen yapımlar için
de adres olmak istiyoruz.
● O zaman önce içerik topladınız..
Evet. Kanallarla ve yapım şirketleriyle yaptığımız özel lisans anlaşmaları ile
halihazırda Türk televizyonlarında yayınlanan dizilerin %70’ine yakını, ayrıca
çok sevilen klasikleşmiş Yeşilçam filmleri, Türk sinemasının güncel yapımları,
Türk yönetmen sinemasının en güzel örnekleri ve çocukların beğeni ile izlediği
çizgi filmler de platformumuzda mevcut. Bütün bunlara ek olarak belirli aralıklarla ilk defa sadece puhutv’de yayınlanacak olan özgün
içeriklere de yer vereceğiz.
● 2018 sonunda dijital
izlemeler de TV reytinglerine eklenecek değil mi?
Bu konu artık yeni şartnameye girdi. TİAK 2018 yılında bu verileri
ölçümlemeye başlamaya hazırlanıyor. Böylece örneğin dijital platformlarda
milyonlarca kişi tarafından izlenmesine rağmen, geleneksel televizyon kanalında
yayınlandığında gereken rating karşılığını bulamadığından dolayı sonlandırılan
dizi durumları yaşanmayabilecek. Örneğin bu ölçümleme sistemi daha önce yürürlüğe
girmiş olsaydı, belki Medcezir, Güneşin
Kızları gibi diziler ömür boyu devam ederdi. Sektörümüzde artık TV
kısaltmasının televizyon değil Total Video olarak algılanmaya başlanacağı
konuşuluyor. Seyircinin içeriğe ulaştığı her ekranın rating sisteminin bir
parçası olmasıyla hem hayata geçirilen yapımların gerçek izleyici değeri ortaya
çıkacak hem de dijital dünyanın reklam verenlere sunduğu hedefleme imkanları
televizyonlar için de kullanılmaya başlanmış olacak.
● Puhu Tv üyelik için para
almayacak yani ücretsiz olacak değil mi?
Evet, ücretsiz olacak. Dünyada dizisi değerli 4- 5 ülke var. Mesela
Fransa’da veya Almanya’da o ülkenin dizileri bu kadar hayatın içinde değil.
Orada bizim gibi diziyle yatıp, diziyle kalkan bir toplum yok. Bu bağlamda başı
çeken dört ülke var. Türkiye, Hindistan, Kore ve Amerika.. Ama Amerika’da
televizyonların %90’ı ücretli. Bizde
dizi izlemek bedava. Şimdi alışkanlık zaten bu işe para ödememek üzerine
kurulmuşsa, insanlar evlerindeki televizyonlardan bu dizileri ücretsiz olarak
izlemeye alışmışsa, o diziden para istemek çok zor başarılacak bir görev. 25
yıldır para ödemeden Türk dizisi izlemeye alışmış seyirciye birden bire “gel
para ver” demek başka bir mücadele. Bu bir yolculuk. Evet, bu içeriğe para verilmesi
lazım, ama birden bu değişimi başarmak çok zor. Bizim analizimiz bu. Ama biz bütün
diğer yapılanmaları destekliyoruz ve burada bir rekabet duygusunun ötesine
geçmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Burada bir kategori inşa etme durumu var ve
sürdürülebilir, sektörü destekleyen, izleyicinin faydasına çalışan bir pazar
oluşturmak için herkes başarılı olmalı. Önemli olan pazarı genişletmek.. Bizim
en büyük şansımız Amerika gibi Kore gibi dizi sektörü olan bir ülkeyiz. Bu çok
önemli.
● Televizyon ölecek mi?
Bizce Türkiye’de televizyon ölmez. Çünkü Türk insanının akşam eğlencesi bu.
Bizde eğlence anlayışı son 10 yıldır akşam eve gidip dizi izlemek oldu. Bunun
alternatifi çok kolay gelmeyeceğine göre televizyonculuk asla ölmeyecek. Toplum
yapımız nedeniyle bu böyle. Ama TV büyüyecek. Dijital izlemelerin de TV
tanımına girmesi ile birlikte, yeni ölçüm sistemiyle beraber toplam izlenme
artacak. Akıllı cihazların penetrasyon hızı, internetin yaygınlaşması, hızlanması ve yerleşik drama endüstrimiz dijital izlemelerin önümüzdeki yıllarda
artarak devam edeceğini gösteriyor. Bir diğer önemli etken de prime time da
aynı anda birçok dizi ve programın izleyiciye sunuluyor olması. Pazartesi
İçerde’yi izleyen, Kırgın Çiçekler’i ya da Paramparça’yı kaçırıyor ve sonra
dönüp izlemek istiyor. Ayrıca genç bir nesiliz. Öğrencilerimiz hafta içi geç
saatlere kadar oturup dizi izleyemiyor çünkü yatıp uyumak ya da ders çalışmak
zorundalar. Kaçırdıkları dizileri nereden izleyecekler? Ataerkiliz; kumanda
babanın elinde.. Gece çalışan sayımız yüksek. Hangi ülkede sabaha kadar açık
bakkal, büfe, lokanta alışveriş merkezi var? Sadece İstanbul’da 1.5-2 milyon
gece çalışan insan var. Hiçbir ülkede bu kadar yoğun bir gece çalışan işgücü
yok. Onlar nerden izleyecekler dizileri?
● Youtube’dan dizi izlemek de
bize has bir durum değil mi?
Evet. Dünyada dizisini youtube’a koyan başka bir ülke yok. Neden derseniz
bizim reklam pazarımız küçük. Yayıncılar bu işin dijital tarafında para yok
diye yıllarca bu yolu tercih ettiler. Youtube trafiğinin önemli bir kısmı Türk
dizisi. Youtube Türkiye trafiği dünyada
ilk 10’da ama fiyat olarak en ucuz ülke olabiliriz.
● Siz içerik anlaşması
yaptığınız dizilerin Youtube’a yüklenmesini durdurdunuz değil mi?
Evet. Çünkü sektör bu yolla bir ekonomi yaratamıyor. İzleyici bu siteleri
ücretsiz olduğu için kamu hayrına çalışan kurum zannediyorlar. Bu siteler
yabancı, ticaret yapan şirketler. Muhteşem Yüzyıl, İçerde ve benim çocuğumun
doğum günü videosunun arasında bu şirketler için bir fark yok. Hepsinin başında
çıkan reklamın fiyatı aynı. Bu içeriğin orada olup olmamasının da bir önemi
yok. Çünkü dakikada yüzlerce saat içerik yükleniyor bu platformlara. Çılgın
rakamlar bunlar. Reklam satışı için o kadar çok içerik var ki. O yüzden de
fiyatlandırma bağlamında dünyada sonuncu ülkeyiz. Özetle dizi sektörü
youtube’dan hiç para kazanmıyor. Mesela “Sıfır Bir Adana”. Çok güzel bir iş. Bahsettiğimiz
video arama motorunda yayınlandılar, bir milyon insan seyrediyor, karşılığı
1000 dolar. Üç milyon kişi seyretse, 3 bin dolar. En kabadayısı böyle.. Bunun
çözümü yakın vadede yok. Pazar küçük, arz aşırı fazla, sektöre dönen para buna oranla çok az.. Üstelik bir de
korsan var. Düşünün ki çok başarılı bir sektör var. Dünyaya mal satıyor. Bunun
dijital tarafı çok yüksek ve biz bunu sektör olarak paraya çeviremiyoruz. Biz
Doğuş Digital olarak bunu başarmak istiyoruz. puhutv
de bu misyonun ürünü.
● Nasıl içerik sağlayacaksınız
bu ürüne?
Belli başlı yapımcılarla anlaşmalar yaptık. Ay Yapım, Avşar Film, Gold Film
ve Süreç Film’le 10 yıllık anlaşma yaptık. Ürettikleri dizilerin dijital
hakları bizde. Tüm kanallara eşit uzaklıktayız, holdingimizin kanalı Star TV’nin
içeriklerinin yanı sıra, Show TV ve TRT’nin de içeriklerini lisanslı olarak
aldık. Yılda bir ya da iki tane de özgün içerik üreteceğiz. Fi Çi Pi gibi..
● Fi Çi Pİ.. Bununla ilgili
sorularım var ama önce Puhu’dan devam edelim.. Pazarı regüle edelim dediniz ve önce
Youtube hesaplarını kapattınız (gülüyoruz)
Kapattık evet. Youtube bir video arama motorudur. Bir Netflix, Blu Tv ya da
puhutv gibi ya da Hulu gibi
televizyon izlemeye yönelik yapılmış bir uygulama değildir. Televizyon izlemek için
yazılmış teknolojinin ağa babası Netflix. Biz de ondan öğreniyoruz. O teknolojiyi kullandığınız zaman gerçekten
de çeşitli ekranlarda adeta büyük ekran, yani televizyon izliyor gibi
deneyimliyorsunuz. Hatta elinize bir kumanda alıp zap duygusunu bile
deneyimliyorsunuz. Diziler doğum günü videosu gibi 2 dakikalık bir format
değil. Uzun süren yani “long form” video. Büyük ekranda izlenmesi zevkli. Mobilde ya da tablette seyretmelerin süresi
kısa oluyor. Diyelim ki Paramparça’yı izledi ama bir diğer favori dizisini
kaçırdı. Hemen giriyor internete dizinin sonuna atlayıp, nasıl bitmiş diye
bakıyor? Maksimum 8 dakika. Bunca emek 8 dakika için.
Amerikan nüfusunun yarısında Apple Tv ya da ona benzer bir alet var. Yani
seni büyük ekrana taşıyan bir teknoloji var. Dijitalin geliştiği ülkelerde
insanlar dizileri küçük ekrandan izlemiyor artık. Dünyada dijital içerik
mobilde gidiyor ama televizyon içeriği açısından büyük ekran favori. Çünkü
seyretme süresi uzuyor. Buna “lean back” deneyim deniyor, yani arkana
yaslanıyorsun bir saat dizi izliyorsun. Bu vaad ile Netflix, Amerika’daki total
data tüketiminin %41’ini prime time’da çeken bir yapı haline geldi. Seyrederken
keyif ve kolaylık vereceğiz diye bir vaadimiz var. Bu aşamada biz de dedik ki:
pazarı düzenle ve bunu ücretsiz olarak büyük ekrana taşı. Mesela biz bu içeriği
kapattıktan sonra Show TV’nin web sayfasından İçerde’nin izlenme trafiği üç
katına çıktı, burada sektörün genelinin faydasının gözettiğimizin anlaşılması
çok önemli.
● Haklarını aldığınız diziler
ilgili kanalın web sitesinde yayınlanmaya devam edecek mi?
Evet. Bizim anlaşmalarımız öyle..
● Peki.. Lafınızı böldüm, pardon..
Özetle biz bu içeriği herhangi bir video arama motoruna nazaran daha iyi
bir alt yapıyla üstelik yine ücretsiz sunabildiğimiz için kestik. Şimdi bize
kızıyorlar ama bizim sağladığımız kolaylıklara alışınca kızmayacaklar.
● Nasıl yayılacaksınız?
Pazara çıkışı henüz çok yeni olmasına rağmen puhutv’ye baktığınız zaman Apple Store’da ve Google Play’de alınmış
en büyük notlar arasında yer aldı. puhutv
aynı zamanda Apple TV’de de var ve en üst sıralarda. Halen Turkcell TV, Tivibu ve
Digiturk’le de konuşuyoruz. Onların da kumandasında interaktif tuşu var, siz bu
tuşa bastığınızda açılan ekranda bizim de uygulamamızın olmasını istiyoruz.
İzleyici dilediği gibi izleyebilecek. Önce içeriğimizi, izleyicimizin
alışkanlıklarıyla savaşmadan ücretsiz olarak verdik, korsan da dahil farklı
mecralarda dağılıp kaybolan içeriği bir çatı altında topladık, izleme kalitesini
de yükselttik. Bütün kanallara ve sektör oyuncularına aynı mesafede duruyoruz
dolayısıyla takipçileriniz de merak edecektir, sosyal medya hesabımızdan yayınlanan
içerik bir hataydı.
● “Survivor izle, sonra gel
İçerde’yi bizden izle” tweetinden bahsediyoruz değil mi?
Evet. Bu bizim çok hassas olduğumuz bir durum. Her yapım şirketine, her
kanala eşit mesafede durma ilkesiyle yola çıktık. Niyetimiz iyiydi ama bir ifade
hatası oldu diyelim. Bunu fark ettiğimizde hemen müdahale ettik ama geç
kalmıştık.
● Nazarlık bir iletişim kazası
oldu diyelim..
Herkese eşit mesafede durmak ve dost olmak bizim için önemli. Üzdüğümüz
seyircilerimizden de sizin aracılığınızla özür diliyoruz.
● Yayılım hedeflerinde
kalmıştık..
Sektörde üretilen dizi içeriğinin tek adresi olup, teknoloji olarak da bu
işin en iyilerinin seviyesinde olmak. Üye olmak ücretsiz, üye olmadan da
izlenebiliyoruz ama üye olursanız sistem sizi tanıyor. Öneride bulunuyor.
İzleme yaparken nerde kaldığınızı hatırlıyor, bütün akıllı cihazlarınız
arasında bir ilişki kuruyor.
● Yani büyük ekranda izlerken
yarım bıraktığım diziyi daha sonra tabletten açtım kaldığım yerden mi
izleyeceğim?
Evet. Üye olursanız sistem sizi tanıdığı için bu hizmeti sunacak.
● Süpermiş.. Kullanıcı dostu
olacaksınız yani. Zira digital dünyaya aşina ol olma, gördüğünden geri kalmak
can sıkıcı oluyor.
Bizim teknolojik alt yapımızı kuran ekibimiz dünyada önemli ödüller alan
bir ekip.
● Test yayındasınız, reklamlarınızı
da başlattınız. Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Şu ana kadar yüzbinlerce kişiye ulaştık, çoğu da kendiliğinden üye oldu. Fi
Çi Pi ile bu rakamların birkaç kat artmasını bekliyoruz. Bu arada aslında uygulamanın
indirilmesi açısından öncelikli bir hedefimiz yok çünkü biz ağırlıklı olarak
web üzerinden de izleniyoruz.
● Yabancı içerik ağırlıklı
olmayacak o zaman sizde..
Türk dizisi bizim kıymetlimiz. Çok önemli bir içerik. Yabancı dizi işinin
imparatorları var pazarda. Netflix geldi, Amazon Prime geldi, yarın HBO gelir
Hulu gelir. O kategoriye girip çırak çıkmak istemeyiz. Şu anda yabancı içerik
bizde yok ama ileri vadede büyüme hedeflerimiz içinde olabilir.
● Bütün bu yapıyı kurunca
neden bir de özgün içerik üretme kararı aldınız?
puhutv’deki mantığı en basite indirerek
anlatırsak büyük bir süpermarket gibi düşünün. Bir ürün bakkalda da var,
markette de var. Markete gitmeyi tercih ediyoruz çünkü orda ürün çeşitliliği
var. Bir ürüne bakarken, aklında olmayan bir ürünü de alıyoruz. Her şey gözünüzün
önündedir, düzenli şekilde, tertemiz sergilenmiştir. Kolay ulaşırsınız. Bizim
de tanıtım sürecimizi ve kullanım alışkanlığını yaratma sürecini kısaltmak ve
en önemlisi hem kullanıcı hem de sektörde mesleki bir heyecan yaratmak için
özgün bir üretime ihtiyacımız vardı.
● O zaman artık neden Fi Çi Pi
diye sorayım..
Fi Çi Pi Türkiye’nin son 10 yılında en çok satan romanlarından biri.
Popüler ve kendine ait bir takipçi kitlesi var. Üç kitap toplamda 1.350.000
gibi bir satış rakamına ulaşmış ki bu resmi kanallardan olan satışlar. Üçlemenin
sunduğu dünyada popüler karakterler ve ülkemizin kalbine uygun hikayeler var.
Doğru sunabilirsek kalabalıkları çok ilgilendirecek bir hikaye. Bu konuda da
çok hikaye okuduk ama sonunda Ay Yapım’ı dinlemeye karar verdik.
● Siz “mutlaka bu hikaye olsun”
diye işaret etmediniz mi?
Herkes en iyi bildiği işi yapmalı. Ay Yapım, kabul edelim ki dizi içeriğini
bulmak ve üretmek konusunda uzman. Hikayeyi izlenebilirlik anlamında da bir
dizi formatına çok iyi çevirebiliyor. Bizim briefimiz bu oldu. "Bu briefe uygun
hikayeyi bulun" dedik, gerisine karışmadık.
● Benim işim de o paketi en şık
şekilde rafa koymak ve satmak diyorsunuz.
(gülüyoruz) Kitap en iyi referansları olan bir kitap, cast son yılların en
iyi oyuncularından oluşuyor, yapımcı çok iyi referanslara sahip. Bölümler 60
dakika. Daha ne olsun?
● Dijitale iş yapmak
kalabalıkları görmezden gelmek olmamalı diye düşünüyorum.
Aynı fikirdeyim. Bizim istediğimiz de örneğin Med Cezir’in, Aşk-ı Memnu’nun
60 dakikalık versiyonunu yapmak. Med Cezir Şili’de %30 share aldı. Hangi
yabancı dizi Türkiye’de %30 share alabilir? Hiçbir yabancı dizi alamaz. Bu
sektör adını koyamadığı bir formül bulmuş, dizilerimizi dünyaya satıyor. Ama
şimdi bizde ölçüm sistemi değişti. Böylece içerik de yön değiştirmeye
başladı. Örneğin Med Cezir bugün
yayınlansa, belki aynı başarıyı gösteremeyebilir. Bu durum şu andaki rating sisteminin
kör noktası ve biz o kör noktaya iş yapmak istiyoruz.
● Nedir o kör noktanın tanımı,
Beyaz Türk değil herhalde?
Kentli insan. Bizim panel kentli insanı biraz unuttu. Kentli insan ne
demek? Muhafazakar olsun olmasın şehirde yaşama kurallarını bilen, ambalajlı
ürün alan, marka algısı olan, satın aldığı ürünün son kullanma tarihine bakan,
okuyan, birkaç gazete karıştıran insan demek en kaba hatlarıyla..
● Bu panele isyan eden işler
de var. Mesela İçerde..
Evet. İçerde hem bu panelde izleniyor hem de eski panelde de yayınlansa
izlenirdi. Hem dijtalde çalışıyor hem de yurt dışına satılıyor. Biz de bu tip
bir içerik sunacağız. Bizim hâlâ yurt dışına çok sattığımız işler de panelin
kör noktasına denk gelen diziler. Biz de böyle bir iş yapmayı hedefliyoruz.
Yurt dışı geleneğini devam ettirip yeni pazarlar açmayı da hedefliyoruz. O
yüzden 60 dakika olarak planladık zaten.. Biz çok izlenen dizi yapmayı bilmiyor
değiliz. Defalarca yaptık. Sistemin getirdiği ön şartlar ortadan kalkınca
yapmayı bildiğimiz işi, zaten en iyi yaptığımız işi yapacağız. Dış etkenlerden,
ölçüm sisteminin kısıtlamalarından kurtulunca zaten istediğiniz hikayeleri
anlatabilirsiniz. Ancak sistemden kurtulduk diye hikayenin ergonomisini de
bozmayacağız. Dijital platformlar denetlenmiyor her şeyi yapabiliriz diye bir
anlayışımız yok. Bazı şeyleri, eğer hikayede bir işe yarıyorsa, bir anlam ifade
ediyorsa yapacağız. Dünyaya sattığımız tarzda işlerin benzerini panel yüzünden
hikayesini bozmak zorunda kalmadan, süresini uzatmadan yapmak istiyoruz.
● Ecco Rights son MipCom Fuarı'nda
dörtlü paket olarak Fi Çi Pi’yi de sattığını açıklamıştı zaten, biz de haberini
yapmıştık.
Doğrudur. O konular hep Ay Yapım’da.. Yurt dışı satışı ya da ülkemizde,
yerli pazarda başka kanallara satışı konuları Ay Yapım’ın yetkisinde.
● Özgün üretimleriniz televizyona
da satılacak yani?
Tabii.. Belli bir süre sonra satılacak.. Ama en az bir yıl sonra..
● Peki.. Diyelim ki siz
yayınladınız puhutv’de diziyi sonra da x televizyonu satın aldı. Başrol
oyuncularından birinin de 2018’de filanca kanalda yeni bir dizisi başladı.
Kanal çat diye koyacak karşısına FiÇiPİ’yi. O nasıl olacak?
Onu oyuncular kariyer planlamalarını yaparken dikkate alacaklar.
● Fİ Çİ Pİ bir üçleme. Seride
üç kitabı da izleyecek miyiz?
İlk sezon, ilk kitabın tamamı ve ikinci kitaptan da biraz var. Diğer
sezonlar ikinci ve üçüncü kitaba odaklanacak.
● Kaç bölüm?
İlk sezon maksimum 18-20 bölüm olacak..
● Hepsini birden mi
yayınlayacaksınız?
Hayır. Ayda en fazla 5 bölüm yayınlayacağız.
● Yayın ne zaman başlayacak?
Mart sonu, Nisan başında puhutv’de olmasını planlıyoruz. Şu an
gün belli değil ama yayınlandığı gün en fazla beş bölüm birden yüklenecek puhutv’ye, oturup izleyeceğiz.
İzleyicilerimiz bu bölümleri izlerken yeni bölümlere ait teaserlar, özel
videolar yayınlanacak ve ikinci paket yayınlanacak.
● Neden hepsi birden
yayınlanmıyor?
Şimdi bir dizinin 13 bölüm ya da 20 bölüm birden yayınlanması Netflix’in Amerikan
alışkanlıklarına bakarak yaptığı bir planlama. O ülkelerin alışkanlıklarına
bakarak yerel planlama yapamazsınız. Ancak
binge-watching (dizi maratonu) yeni bir TV seyretme anı. Bunu görmezlikten
gelemeyiz. Biz yarı dizi maratonu
yaparak tüm bölümleri değil ama 5’er lik paketler halinde yayınlayarak
başlıyacağız. Geniş kitleler bu deneyimi ilk kez Fi Çi Pİ ile yaşayacak.
● Gelir modeliniz reklam
yayınlamak. Seyircinin puhutv’de reklamlı dizi izleyeceğini düşünüyor musunuz?
Bugüne kadar zaten reklamlı izlediler. Hem youtube da hem de kanalların
sitelerinde reklamlı seyredilebiliyor. Üstelik televizyonda dizi izlediğinizde saate
12 dakika reklam izliyoruz. Reklamlarımızı izleyicimizi hikayeden koparmadan vermeye çok dikkat
edeceğiz.
● Son olarak puhutv içeriklerini reklamsız
olarak izleme seçeneği olacak mı?
Şimdilik değil ama ilerde minimum üyelik bedeliyle Premium üyelik de açabiliriz.
Reklam izlemek istemiyorum, kotamdan yemesin, offline; yani önceden indirip
sonra izleyebileyim diyorsan o zaman puhutv
Plus alacak seyircimiz. Ama onun olması için henüz biraz zaman var. Temelde bu
reklamlı hali her zaman ücretsiz olacak.