● Koray’la birlikte ne gibi sorumluluklar
üstlendiniz?
Koray’ı
senaristlerimizle birlikte yaratırken her bölüm öncesi bilgisayar başına geçip
evde senaryoya çalışıyorum. İzleyici Koray’ın replikleriyle hem gülsün hem de
bilgilensin istiyorum. Çünkü biz Türkçe konuşmuyoruz. O ise belki de daha önce
duymadığımız Türkçe kelimeler kullanıyor. Bununla birlikte ‘Kiralık Aşk’ da
mesaj veren ve sosyal sorumluluk yanı olan bir dizi. Otizm derneği, Kansersiz Yaşam Derneği ve LÖSEV’le
çalışıyoruz. Bu açıdan şanslıyım.
● Bugün Koray’ın başarısını görerek size geçmişe
dönme şansı tanınsa onu canlandırması için önereceğiniz ilk isim kim olurdu?
Ooo…
Açıkçası hiç düşünmedim. Tanınmayan isimlerle deneme çekimleri yaptım hep Koray
için. Bu sorunun cevabını düşünüp söyleyeceğim size.
● Diğer dizilere bakıyor musunuz?
En azından
ilk bölümlerine bakıyorum. Yazın başlayanların hepsini mutlaka bir bölüm de
olsa izlemişimdir. Reyting yüzünden yayından kalkan çok güzel işler olduğu gibi
oyuncu kadrosunu beğenmediğim yapımlar da oldu. Şu an en çok beğendiğim dizi
‘Gecenin Kraliçesi’. Çok iyi bir cast olmuş.
● Meryem Uzerli’yi nasıl buluyorsunuz?
Bayılıyorum
oyunculuğuna ve ekran albenisine. O ne oynarsa oynasın ben izlerim.
Fakat
Hürrem’den sonra aynı etkiyi veremedi. Zaten hiçbir oyuncu bunu
başaramaz. Ben
de Koray’dan sonra birini oynasam izleyiciler beni hep Koray olarak
algıladığı
için beğenmeyebilir. Türk halkı kodlayarak izliyor dizileri. Bence
Meryem çok iyi bir oyuncu. Keşke Almanca oynasaydı belki çok daha etkili
olurdu.
● ‘Gecenin Kraliçesi’ dışında hangi yapımları
beğeniyorsunuz?
‘Paramparça’yı
çok beğeniyorum. ‘Kırgın Çiçekler’i birkaç bölüm izledim. Senaryo bence sağlam.
Bir de dramın her zaman bir artısı vardır. 10-15 yıl da devam edebilir.
● ‘Kiralık Aşk’ olmasaydı casting direktörlüğüne
devam ediyor olur muydunuz?
Bu tamamıyla
popülerlikle ilgili. Eğer cast direktörü olmasaydım Koray da olmazdım. Çünkü
bulamazlardı beni. Herhalde devam ederdim casting direktörlüğüne ama ne kadar
sürerdi bilemem.
● Bana öyle iki isim söyleyin ki dizide partner
olduklarında reyting savaşında acımaları olmasın.
‘Kiralık
Aşk’la birlikte cast direktörlüğü yapmadığım için piyasadan da uzaklaştım; o
yüzden isim düşünemiyorum. Fakat geçenlerde Kenan İmirzalıoğlu ile Fahriye
Evcen’in birlikte rol alacaklarını duydum. Bence ilginç ve güzel bir ikili
olabilirler. Kenan esmer, Fahriye beyaz tenli. Özge Özpirinçci ile Buğra Gülsoy
da acayip yakıştılar. Benim gözümde Barış ve Elçin gibi oldular. Bana o
enerjiyi veriyorlar. Açıkçası Erkan Petekkaya’yı da Nurgül Yeşilçay’dan çok
Ebru Özkan’la yakıştırıyorum.
● Size ne ilham verir veya düştüğünüz an sizi
yükseltir?
Sanırım
annem. Uzun süre uzak yaşadık birbirimizden. Fakat en mutsuz anımda bile onu
göremesem de telefonla konuşmuşumdur. Beni ayağa kaldıran, yürüten o. Annem
olmasaydı ben de çok tökezlerdim.
● Peki, sizi ne motive eder?
Tiyatro!
Benim için en önemli şey tiyatro. Bazen bir oyuna gittiğimde kapıdaki görevliye
biletimi uzatırken afallar, “Niye ben buradayım, benim yerim kulis ve sahne”
derim. Herhalde şu hayatta doyamayacağım tek şey tiyatrodur.
● “Keşke ben de şu an sahnede olsam” dediğiniz bir
oyun var mı?
İstanbul
Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen ‘Erkek Arkadaş’ adlı müzikal. Oyunu
izledikten sonra müzikalde oynamak istediğimi anladım. Devlet Tiyatrosu’nda
müzikal türünde bu kadar başarılı bir yapım izleyeceğimi düşünmezdim. Bu
oyundaki karakterlerden birini oynamak isterdim.
● Sizce oyunculuğun er meydanı tiyatro sahnesi mi?
Kesinlikle!
Tabii ki “Tiyatro yapmayan kişiye oyuncu demem” gibi bir şey asla söyleyemem.
Fakat şöyle bir gerçek var ortada; dizi oyuncusu olarak dünyaya gelen vardır ve
deyim yerindeyse ekranda 10 tiyatro oyuncusunu silip süpürür. Bazıları da
ekranda çok iyi tutmaz. Ekran ışığı bambaşka.
● Size oyuncu olmak istediğini söyleyen
kişilerin mutlaka deneme çekimlerini izler misiniz? Ekran ışığına sahip olup
olmadığını duruşundan da hissedebilir misiniz?
Evet,
mutlaka deneme çekimini görmeliyim. Best Model, Miss Turkey gibi yarışmalardan
çok fazla oyuncu çıkıyor. Piyasanın güzel kıza, yakışıklı erkeğe ihtiyacı var
ve bu her daim böyle olacak. Şu an 12-13 yaşında olup 10 yıl sonra piyasayı
sallayacak kişileri şimdiden görebilirim. Herkes oyunculuktan medet umuyor ama
şunu da söylemek gerekiyor; eğer oyuncu olmak istiyorsanız aç kalmayı, sıra
beklemeyi göze alacaksınız. Ben de yıllarca evimde oturup bekledim telefon
yanında. Oyuncu adaylarının bol bol deneme çekimine gitmeleri gerekiyor. Kimse
yıldız değil. Ben de emlakçılarda, kitapçılarda çalıştım. Yurt dışında
tuvaletçilik bile yaptım. Fakat hiçbirinden gocunmuyorum. Şimdi de böyle bir
hayat yaşıyorum. Aklımı kullanmazsam ve kariyer planımı çizmezsem 10 yıl sonra
ben de bu şekilde yaşamayabilirim.
● Uzun vadeli hedefleriniz var mıdır?
Bunu belki
ilk defa burada söylüyorum ama ben gerçekten şov adamı olduğumu düşünüyorum.
Koray da bu sayede çıkıyor. Tarif edemeyeceğim bir enerji var içimde. Bu yüzden
Mehmet Ali Erbil’in gençliği veya İlker Ayrık oynayabilirdi Koray’ı. Ben de
onlar gibi keyifli bir şova imza atmak istiyorum. Yarışma programı da
sunabilirim.
● Bu hedeflere ulaşmak için hangi özelliğinizi
törpülemeniz gerekir?
Çok tembelim
(gülüyor). Bir o kadar da enerjiğim. Eğer tembel olmasaydım daha önce bu
piyasaya girip daha başarılı işler yapardım. Beden olarak tembelim. Bu özelliğimi
törpülemek isterdim.
● Sizce hayatı değişik şekillerde deneyimlemenin en
iyi yolu nedir?
Her şeye
gözü kapalı atlaması gerekiyor insanın. “Yapabilir miyim?” sorusunu
soruyorsanız baştan kaybedersiniz. Korkusuz, daha doğrusu cesur olacaksınız. Benim
de her insan gibi korkularım var ama cesurum. Mesela uçaktan deliler gibi
korkarım ama uçaktan inmiyorum. Sonuçta neyle karşılaşacağınızı bilmeden devam
etmeniz, bir şeylere atılmanız gerekiyor.